Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Halklar ve İnançlar Komisyonu ile Alevi örgütleri “Cumhuriyetin 100. Yılında Aleviler” başlıklı bir konferans düzenledi.
İstanbul Şişli'de bulunan Cemil Candaş Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansa HDK Eş Sözcüleri Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ile DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Asimilasyon politikaları karşı mücadele
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, konferansta konuşan Hatimoğulları, cumhuriyet tarihi boyunca Alevilerin birçok katliam, asimilasyon ve baskılara maruz kaldığını belirtti.
Hatimoğulları, Alevilerin buna karşı mücadele verdiğine işaret ederek, “100 yıldır bize dayatılan katliamlara ve baskılara karşı, Türkiye’deki ırkçı ve tekçi anlayışa karşı verilen bir mücadelenin neferleriyiz, neferlerisiniz” dedi.
Alevilere yönelik asimilasyon politikalarının mevcut iktidar tarafından farklı yöntemlerle devam ettirilmeye çalışıldığını vurgulayan Hatimoğulları, şunları söyledi:
“AKP iktidarı, yakın zamanda torba bir kanunla cemevlerini Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağladı. Bu projeye ÇEDES’i de dahil etmemiz gerekiyor. Alevilik bir inançtır. Cemevleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlanacak yerler değildir. Alevilerin ibadet merkezleridir. Cemevlerine çimento hediye ederek, banka hesaplarına paralar yatırarak, dedeleri imamlar gibi maaşa bağlayarak, Alevilere yönelik bugüne kadar gerçekleştirilen katliamcı ve asimilasyoncu politikaların dışında şu anda başka bir yöntem denemektedirler. Bu yönteme Aleviler asla tenezzül etmeyecektir, bunları asla kabul etmeyecektir.”
“Rızalığı, iktidarın bozmasını asla kabul etmeyiz”
“Alevilikte hizmet, hak için yapılır ve rızalık alınarak yapılır” diyen Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu rızayı biz inanç toplumumuzdan alırız. Bu rızayı devletin resmi ideolojisinden ya da bakanlıktan, bir memurluktan almayız. Bu rızalığı iktidarın bozmasını asla kabul etmeyiz. Büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu belirtmeliyiz. ÇEDES projesinin ne amaçla geliştirildiğini bu salondaki herkes çok iyi biliyor. 100 yıllık Türk-İslam sentezi ile geliştirilen ideolojinin eğitime nasıl yansıdığını gayet iyi biliyoruz, bunun bedelini ödüyoruz. Bu anlayışın, ÇEDES projesiyle küçücük çocuklarımızı eğitimde böyle bir baskı ve asimilasyona maruz bırakmasını asla kabul etmemeliyiz. Bizler bu konuda mücadelemizi güçlü bir şekilde yapmalıyız. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına geçtiğimiz şu sırada, iktidarın ‘cumhuriyet parantezini kapatma’ anlayışı nedeniyle seküler yaşam ve inanç grubu tehdit altındadır. Özgürlükçü laiklik anlayışı ile inançlarımızı özgürce yaşayabilmek ve sekülerliği bu topraklarda özgürce koruyabilmek için önemli çalışmalara imza atmalıyız. DEM Parti ve HDK olarak demokratik cumhuriyeti savunuyoruz. Cumhuriyetin inançlara ve farklılıklara özgürlükler sunmadığını gayet iyi biliyoruz. Cumhuriyet tarihi boyunca inançların bu topraklarda çoğulcu anlayışla özgürce yaşayamadığını hepimiz iyi biliyoruz. Demokratik cumhuriyet tezimizi buradan güçlendirmek ve bütün canların eşit yurttaşlık temellinde yaşayabilmesini sağlamak hepimizin görevidir.”
Konferansta, “Erken cumhuriyet döneminden bugüne siyasal sistem ve Aleviler”, “Toplumsal değişim dinamikleri bağlamında muhalefet ve Aleviler”, “Siyasal katılım arayışları, siyasal özne olma, yerel yönetimlere katılım ve temsil” ve “Aleviler nasıl bir gelecek istiyor ve güncel sorunlar” başlıkları altında sunumlar yapıldı.
(VC)