Şişli'deki evinde yaptığı açıklamada, bu haberlerin eylemini gölgeleme amacı taşıdığını söyleyen Aşçı, "Benim arkamda kimse yok. Ölüm orucuna başlamaya kendim karar verdim ve sürdürüyorum" dedi.
Aşçı: Haberin kaynağı Emniyet Genel Müdürlüğü
Aşçı, siyasi iktidarın eyleminin kamuoyunda yankı bulmasından rahatsız olduğunu belirtti, "her türlü aracı kullanarak eyleme saldırmaya çalıştığını" söyledi.
Babasına "müdahale ederek tedaviye izin vermesi için" zorla belge imzalatıldığını anımsatan Aşçı, "şimdi de bu eylemin arkasında DHKC varmış gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor. Bu haberlerin kaynağı Emniyet Genel Müdürlüğü'dür. Bundan 15 gün önce yayınladığı bir genelgeyle benim ölümümden sonra DHKC'nin eylemler yapacağını iddia eden Emniyet Müdürlüğü'dür" dedi.
Aşçı şöyle konuştu:
"Ben bir avukatım ve eylemimi müvekkillerim için yapıyorum. Kimse bu eylemin arkasında birilerini aramaya kalkmasın. Ama illa birileri aranacaksa kimin olduğunu ben söyleyeyim; Adalet Bakanı'dır. Bana ölüm orucu eylemini Adalet Bakanı yaptırmaktadır."
Yapılan haberlerin hayatı üzerinde etkisi olduğunun altını çizen Aşçı, basını dikkatli ve sorumlu haber yapmaya çağırdı.
Avrupa Sol Partisi'nden Adalet Bakanlığı'na çağrı: Aşçı'nın yaşamını kurtarın
Avrupa Sol Partisi de bir açıklama yaptı, "Türkiye hükümetinin bir an önce harekete geçirmesini talep ediyoruz" dedi.
Aşçı'nın eylemini, "kullandığı tüm hukuk yollarının başarısız olmasından dolayı" yaptığını söyleyen Parti, bir insanın değerleri için hayatını riske atmasının önemli olduğunu vurguladı.
Açıklamada, "bir insan hayatı ve yeri doldurulamayacak değerlerin, ne suni tartışmalarla ne de politik maksatlarla riske atılması telafi edilmez" dendi,
Behiç Aşçı'nın ve savunduğu tutukluların siyasi düşüncelerine karşı düşünceleri ne olursa olsun, tutukluların sorumluluğunun Türkiye devletine ait olduğunu vurgulayan Parti, çağrısını şöyle bitirdi:
"Bir savunma avukatının görevini yaparken karşılaştığı zor koşulların, Türkiye devleti tarafından kaldırılması gerekir. Bunun ilk şartı, Behiç Aşçı'nın yaşamını kurtarmaktır."
Eğitim-Sen: "Üç kapı üç kilit açılsın" önerisini ciddiye alın
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Başkanı Aladdin Dinçer de, "Adalet Bakanlığı sorunun çözüm mercisidir, üzülmek dışında bu acıyı dindirecek, insanların ölümlerini durduracak adımlar atılmalıdır" dedi ve F tipi cezaevlerinde tecridin kaldırılması için hükümetin "üç kapı üç kilit açılsın" önerisinin üzerinde durması gerektiğini söyledi.
Artık sadece F tipi cezaevlerindeki yaşam koşullarının düzenlenmesi, insanların ceza içinde ceza çekmesi anlamına gelen tecrit uygulamasına son verilmesi ve bununla ölümlerin durdurulmasına odaklanmaılması gerektiğini söyleyen Dinçer "Bunun dışındaki hiçbir tartışma sorunun çözümü noktasında yararlı değildir. Tecridin kaldırılması için 'üç kapı üç kilidin' açılması hükümet görevi ve sorumluluğudur. Hükümet bu ölümlere seyirci kalmamalı, çözümün bir parçası olmalıdır" diye konuştu. (AÖ/TK)