"KONGRA-GEL örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanan Güllü için 21 Eylül'de yapılan, tutuklamaya itiraz başvurusu reddedildi.
Dergiden yapılan açıklamada, "Yayın hayatında 15. yılına giren dergimiz Özgür Halk bugüne kadar hukuksal işleyişle bağdaşmayan, anti-demokratik bir çok uygulamayla karşı karşıya kaldı" denildi.
"Bilgisayarlara sözlü izinle el kondu"
Gazetecinin, Dicle Haber Ajansı (DİHA) ile aynı anda dergi bürosuna Haziran'da yapılan baskında tutuklanmasına yol açan suçlamaların aynısıyla karşılaştığı bildirildi.
Buna göre, derginin Taksim'deki bürosuna İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polislerce 15 Eylül'de, saat üç sularında Savcılığın izniyle arama yapıldı.
Yine, derginin yayınını geciktireceği ve engelleyeceği söylenmesine karşın bilgisayarlara, savcının yazılı izni olmaksızın el konulduğu iddia edildi.
Bilgisayarlara "savcının sözlü izni var size tekrar iade edilecek" denilerek el konulduğu, dergiye henüz iade edilmediği de kaydedildi.
Tahliye edildi, yine tutuklandı
Dergi yayınlarında kullanıldığı belirtilen bir çok belge, cd, fotoğraf ve diskete el konulduğu arama sonrasında, imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü Güllü, Reşat Ok, Siraç Alp ve Vedat Mersin ile birlikte gözaltına alındı.
Ok, Alp ve Mersin, ertesi gün savcılığa çıkarılmadan serbest bırakılırlarken, 4 gün ek gözaltı süresi verilen Güllü, 19 Eylül'de nöbetçi savcılıkça hakimliğe sevk edildi ve tutuklandı.
Dergi açıklamasında, tutuklamaya gerekçe olarak "suça iştirakteki kararlılığı" gösterildiği savunuldu.
Haziran ayında, İstanbul Nöbetçi Başsavcılığı'nın izniyle Dicle Haber Ajansı (DİHA) ile aynı gün "Özgür Halk" Dergisine baskın düzenleyen polis, Güllü'yü tutuklamış, avukatlarının tutuklamaya yaptıkları itiraz sonuç vermesi üzerine de tahliye edilmişti. (EÖ)