Söyleşiye, 2005 yılında töre/ namus cinayetlerini ele alan "Karanlıkta Diyaloglar" belgeselinin yönetmeni Melek Ulugay Taylan, psikolog Jülide Aral, ve Filmmor Kadın Kooperatifi Koordinatörü Melek Özman katıldı.
Daha önce katılacağı açıklanan "Karanlıkta Diyaloglar" filminin .görüntü yönetmeni Ulla Lemberg, ve Diyarbakır Kadın Merkezi kurucusu ve yöneticisi (KAMER) Nebahat Akkoç'un katılmadığı söyleşi de, "Namus cinayetlerinin kadınlar kadar erkeklerin de sorunu olduğu" vurgulandı.
Taylan: Erkeklerinde töreden çıkışı yok
"Karanlıkta Diyaloglar"ın yönetmeni Taylan, filmini "töre" kavramı üzerine kurmasının özel bir nedeni olduğunu söylüyor.
"Aile meclisinin de içinde olduğu bu cinayetlerde aşiret ilişkileri çok önemli yer tutuyor. Beni filmimin çekimleri sırasında en çok şaşırtan, kadınlar kadar erkeklerin de töre mağduru oldukları oldu. Erkeklerin de çıkış yolu yok. Cinayet işlememek için yaşadığı yeri terk eden erkekler gördüm. Töre'nin kadınlar kadar erkekleri de mağdur ettiğini söyleyebilirim."
Aral: törelerde değişir
Psikolog Jülide Aral ise Şemse Alak cinayetinden sonra "Namus Kisvesi Altında İşlenen Cinayetler" ile ilgili çalışma başlatıldığını söyleyerek "Kadın Hareketi Şemse Alak'a çok şey borçludur" diye konuştu.
Aral, cinayetlerin kadın kuruluşlarının meselesi olmadığını, kadının insan hakları meselesi olduğunun da altını çizdi.
87 kadın infazdan kurtuldu
"Bu cinayetler önlenebilir. Nasıl kanunlar değişiyorsa, töreler de değişir. Bizde bunun için bir ağ oluşturduk. Bu ağa il müftüleri, valilikler, belediyeler, Cumhuriyet Başsavcılıkları, Emniyet, Jandarma ve nüfus müdürlükleri dahil oldu. Diyarbakır ve Mardin'de bu sistemi işlettik. En iyi de Mardin'de işliyor."
Aral, üç yılda su sistem sayesinde 87 kadına ulaştıklarını belirterek, "Bu kadınların infazı önlendi. Bir kısmı şimdi köylerinde yaşıyor, bir kısmı da devletin koruması altındaki konuk evlerinde ya da sığınaklarda kalıyorlar" diye konuştu.
Özman: Sinema tarihinden kadın çıkarsa ne olur?
Filmmor Kadın Kooperatifi'nden Melek Özman'da, "Kadın, Sinema ve şiddet" başlıklı söyleşiye "Enflasyon bir sorundur ama, kadınlar bir sorun değildir" sözleriyle başladı.
Kadın konularının Avrupa Birliği (AB) ve demokratikleşme söz konusu olduğunda tartışılmakta olduğunu belirten Özman "Asıl sorun budur. Kadınların araçsallaştırılması söz konusudur. Oysa kadın politikası da bir politikadır. Kadınların hangi dertleriyle ilgili film yaparsak yapalım, kadınlar için; kadınlardan yana film yapmak yine kadınlara düşecektir" dedi.
Özman, namus cinayetlerine karşı eğitimin önemli olduğuna değinirken, "Eğitim kadının dayanak noktalarından biridir. Direnmek ve değiştirmek için kadınlara dayanak noktaları gerekiyor" diyor.
Özman son olarak"Kadınları, sinema tarihinden çıkaracak olursanız, nasıl film yapılabilir?" diye soruyor. (AD)