Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun 2. Apaydın raporuna düştüğü muhalefet şerhinde, "iddiaların ciddiyetle araştırılmadığını, üstünkörü bir değerlendirme yapıldığını ve doğru olması imkansız ölçüde bir 'temizlik' manzarası çizildiğini" söyledi.
Kürkçü, komisyonun 3-5 Eylül'de kamplarda yaptığı incelemeye neden katılmayacağını, şöyle açıklamıştı:
"Başbakan ve Dışişleri Bakanının bu heyetin görevlendirilmesiyle ilgili medyaya yaptıkları açıklamalar, Komisyon heyetini bir Meclis heyeti olmaktan çıkarmış bir 'hükümet görevlisi heyet' haline düşürmüştür."
Ortaya çıkan raporun da bu öngörüsünü doğruladığını belirten Kürkçü, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekillerinin kampa girememesini de "kabul edilemez" olarak niteledi.
"Raporun başvurduğu kavram ve tanımlar Suriye'den gelenlerin hukuki statüsünü açıklamaktan uzak. 'Misafir' ve 'geçici koruma' olarak zikredilen statülerin Türkiye'de karşılığı ve hukuki altyapısı yok."
"Karargah iddiası araştırılmadı"
Kürkçü, Türkiye'ye sığındıkları sırada Suriye Ordusu'nda görev yapanlar için ayrı bir konaklama merkezinin kurulmasını, komisyonun "Suriye makamlarına bir albayın teslim edilmesiyle" açıkladığını belirtti ve bunu şöyle eleştirdi:
"Ne var ki, Hüseyin Mustafa Harmuş ve diğerlerinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan kamu görevlilerince kaçırılıp Suriyeli yetkililere teslim edilmesi raporda üstünkörü bir biçimde ele alınıyor. Bu, ulusal ve uluslararası hukukun bizzat kamu görevlilerince nasıl ihlal edildiğini gösteren önemli bir olaydır. Benzeri ihlallerin yaşanıp yaşanmadığına dair etkili bir denetim mekanizması da yok."
Kürkçü, bu ve benzeri iddialara raporda yer verilebilmesi için bilginin kaynağından doğrulatılmış olması gerektiğini yazdı.
"Başka iddialar arasından neden bunların seçildiği, ama örneğin bu merkezin bir harekat üssü, bir tür karargah, ya da lojistik destek merkezi olarak kullanıldığına dair iddiaların neden araştırılmadığı raporda ifade edilmiyor."
"Bu iddialar, Apaydın kampının bir askeri eğitim merkezi olmaktan çok; Riyad el Esad adlı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) başkomutanı olduğu söylenen kişinin askeri harekât sevk ve idare merkezi olarak kullanıldığını işaret ediyor. Ayrıca, iddialara göre, bu işlem ve eylemler Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve mülki amirlerin gözetiminde ve kolaylaştırıcılığında gerçekleştiriliyor."
Kürkçü, alt komisyonun bu tür iddiaları gerekçe göstermeksizin inceleme altına almadığını söyledi.
"Herkes izliyorsa vekiller neden giremedi?"
Kürkçü ayrıca, raporda "kampın çevreden kolayca izlendiği" belirtilirken "Neden milletvekilleri dâhil hiç kimsenin girişine izin verilmiyor" sorusunun yanıtsız kaldığına dikkat çekti.
"Öte yandan 'yüksek güvenliğe' hakikaten ihtiyaç duyan kişilerin neden raporda tanımlandığı haliyle yüksek güvenlikten tamamen yoksun bir yerde barındırıldıkları da bir muamma."
"Konaklama Merkezi'nin Suriye sınırına olağan yollardan sekiz kilometre mesafede olmasının kampta barınanların 'Suriye tarafına geçmesi, sınırdan belirli bir uzaklıkta yaşanan savaşa katılması ve sabaha karşı tekrar Konaklama Merkezine dönebilmesi açısından imkansız olduğu' argümanı da inandırıcılıktan çok uzak."
Kampta her gün sayım yapılıp yapılmadığına dair bir bilgi olmadığı ve bu kampta barındırılanların tedbirlerden vareste tutuldukları göz önüne alındığında ve mesafeler de hesaplandığında, kampta kalanların çatışmaya gidip dönmesinin mümkün olduğunu da belirtti.
"Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul Milletvekili Atilla Kaya dışında hiçbir üyenin "ÖSO baş komutanı" olduğu söylenen Esad'a soru yöneltmediği komisyondaki tartışmada ortaya çıktı. Bu kampta kaldığı artık saklanamayan ve ÖSO komutanı olarak bilinen Suriye ordusunun emekli albayı Riyad el Esad'ın kendisi ve bu kamptaki faaliyetleri hakkında bir yıldan beri uluslararası kamuoyuna anlatmış olduklarını tahkik etmek etmeyecekse, komisyonun Apaydın kampına neden gitmiş olduğunu kimseye açıklayamaz. Raporda bu kişinin adı bile anılmıyor."
"Alt komisyon neden kampın bir askeri karargâh olarak kullanıldığına dair bizzat Albay Esad'dan gelen beyanları araştırmak gereğini duymadı?"
Kürkçü, muhalefet şerhinde "Geçici koruma adı verilen statünün hukukiliğinin sağlanması, kampların kuruluş ve işleyişine ilişkin düzenlemelerin yasal alt yapısının hazırlanması ve en önemlisi kamplarda kalanların haklarının hukuki bir güvenceye kavuşturulması için bir an önce Meclis çatısı altında bir yasal düzenlemenin yapılması gerekir" ifadesini kullandı.
Ayrıca, yazdıklarının, ileri sürdüğü iddiaların araştırılması için hem komisyona hem de Dışişleri, İçişleri ve Milli Savunma Bakanlıklarına yönelik bir başvuru olarak değerlendirilmesini istediğini belirtti. (AS)