Avrupa Parlamentosunun kararı ve Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'in daveti üzerine cezaevlerindeki durumu yerinde incelemek üzere oluşturulan AP delegasyonu üyeleri çağrıyı Kandıra ve Sincan F Tipi Cezaevleriyle Bayrampaşa ve Ankara Cezaevleri ve Ankara Çocuk Islah Evini ziyaret ettikten sonra yaptılar.
"Mahkumun hayatı, devletin imajı.."
Heyet çağrısında can kayıplarının sona erdirilmesi ve Türkiye'nin Avrupa Birliği'ndeki imajının zedelenmemesi için ölüm oruçlarının bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini belirtti.
Fransa Yeşiller Partisinden AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Daniel Cohn-Bendit Başkanlığındaki Avrupa Parlamentosu delegasyonunda ayrıca, Fransa Cumhuriyetçi Partisinden Alain Lamassoure , Almanya Yeşiller Partisinden Ozan Ceyhun da yer alıyordu.
Ölüm Orucunun Gerekçesi Kalmadı
Adalet Bakanı Türk'le görüşen delegasyon, hükümetin süre giden bunalıma kayıtsız kalmadığının farkında olduklarını bildirmekle birlikte hükümlülerin güvenini yeniden kazanmak ve bunalımı sona erdirme koşullarının sağlanması için daha çok çaba gerektiğine dikkat çektiler.
Delegasyon, bakanla görüşmesi sırasında, ayrıca cezaevlerindeki eylemlerin önderlerinin siyasal amaçlarına herhangi bir sempati duymadıklarını da belirttiler. Delegasyon bu konuyu ölüm orucu eylemcilerinin liderleriyle yaptığı görüşmelerde de vurguladı .
İki F-Tipi Cezaevindeki koşulları yerinde gözlemleyen delegasyon, ölüm oruçlarının sürdürülmesini gerektirecek nedenlerin bulunmadığı görüşünde.
Heyet bunun yanı sıra hükümlülerin kendilerinin de F Tipi Cezaevlerindeki durumun birçok yönden örneğin, Bayrampaşa gibi cezaevlerindeki kalabalık ve sağlıksız koşullara göre daha iyi olduğunu belirttiklerini de açıkladı .
İşkence ve Öldürülme Kaygısı
Ancak Avrupa Parlamentosu üyeleri, kimi hükümlüler ve ailelerinin cezaevlerinde işkenceye uğrama ve öldürülmekten duydukları kaygının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin geçenlerde Türkiye cezaevlerindeki ölümler konusunda verdiği kararın ışığında yersiz sayılamayacağına da dikkat çektiler.
Delegasyon üyeleri hükümetin, hükümlü temsilcilerinin birbirleriyle ve yetkililerle temaslarının artırılması için çaba göstermesinin gerekli olduğu kanısında. Ayrıca, delegasyon, hükümlülerin bir müdahale olmaksızın duruşmalara hazırlanabilecekleri konusunda onlara güven verecek koşulların da yaratılması gerektiği görüşünde. Öte yandan hükümlülerin yakınlarıyla görüşmeleri konusundaki hassasiyetlerini göz önünde bulunduran bir ziyaret düzenlemesinin gerekliliği de heyetin dikkat çektiği hususlar arasında.
Tecrit olmasın, af çıkarılsın
Heyet üyeleri hükümetin, mevcut yasanın uygulanışında hükümlülerin tecridini en aza indirecek ve psikolojik işkence anlamına gelecek keyfi tecrit uygulamalarını önleyecek şekilde bir değerlendirmeye gitmesinin gerekli olduğu kanısında.
Türkiye'yi ziyaretleri sırasında çeşitli Sivil Toplum Kuruluşları ve milletvekilleriyle de görüşme fırsatı bulan AP heyeti ceza ve cezaevleri reformu konusuna ilginin artmakta olduğunu ve bunun Tükiye'nin AB üyeliğine hazırlık sürecinin tamamlayıcı bir parçası olarak kavranmakta olduğunu da gözlemlediler.
Bu bağlamda delegasyon, anti-terör yasalarının bugünkünden farklı koşullarda ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı bir biçimde uygulandığı bir dönemde, bu yasalardan hüküm giymiş olanlar için bir af çıkarılması çağrısında bulundu.
Delegasyon, Avrupa Parlamentosu'nun Leyla Zana'nın mahkumiyetini sorgulamaya devam ettiğini ve gelecek hafta Strasburg'da yapacağı toplantıda dünyada insan hakları konusunda özellikle ifade özgürlüğünün savunulmasına odaklanan bir raporu onaylayacağını da duyurdu.
Avrupa Parlamentosu üyeleri, Parlamento'nun, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin reform sürecini sürdürmesini takdirle karşıladığını bildirerek TBMM'nin bu süreci daha da ileri götürülebilmesi için yasama programını hızlandırması çağrısında bulundular.(EK/NU)