"photokina 2002" ile ilgili değerlendirmelerin büyük kısmı dünya fotoğraf sektörünün önde gelen firmalarından Agfa'nın sözcüsü Hartmut Hilden'in bu kehanetiyle çakışıyor.
Dünya fotoğrafçılığının en büyük fuarı "photokina" 30 Eylül günü sona erdi. Almanya'nın Köln kentinde 1950'den bu yana her iki yılda bir düzenlenen "photokina", bu kez de fotoğrafla ilgili her "şey"in sergilendiği bir zirve oldu.
136 ülkeden 160.000 kişinin ziyaret ettiği bu zirvede sergilenen en önemli "şey" ise digital fotoğraf makineleri ve digital fotoğraf basım tekniklerinin gelişkinlik düzeyiydi.
46 ülkeden fotoğraf makinesi ya da fotoğrafçılıkla ilgili her türlü malzeme ve gereçleri üreten 1.546 firmanın, kuruluşun katılıp, ürünlerini, tekniklerini sergilediği "photokina", özellikle digital fotoğrafın hem amatör, hem de profesyonel kullanım alanlarında giderek daha büyük ağırlık kazanacağını göstermesi açısından önemliydi.
Analog ve digital teknikler elele
Ancak sektörün önde gelen temsilcileri bu gelişmeye bakarak, klasik (analog) fotoğrafın giderek yok olacağı yorumlarına katılmıyorlar ve "Analog ve digital teknikler el ele gidiyor" diyen Alman Fotoğraf Sanayi Birliği Başkanı Dieter Werkhausen'i yalnız bırakmıyorlar.
Amatör ve profesyonel fotoğrafçıların giderek daha yoğun bir biçimde digital makinayı tercih ettiğini ve giderek daha fazla fotoğrafın elektronik ortamda kullanıldığını kabul ediyorlar, ancak her 10 çekimden en az birinin profesyonel ortamda fotoğraf kartına basıldığına dikkat çekiyorlar.
Piyasa araştırmaları sadece Almanya'da digital makinelerle çekilip, karta basılan fotoğrafların piyasa payının 2005'de yüzde 15'i bulacağını gösteriyor. Bu durum, sektörün yakaladığı olumlu gelişme eğilimini sürdüreceğini gösteriyor. Digital makine kullananların deklanşöre analog makine kullananlara göre dört kez daha fazla bastığına işaret eden Büyük Fotoğraf Labaratuvarları Federal Birliği Genel Müdürü Michael Grütering, işte bu yüzden "Bu sektörün uzun vadeli güvenliği açısından fantastik bir durum" diyor.
Çoğunluk için hala zor ve pahalı
Öte yandan digital fotoğrafın, bilgisayar kullanmasını bilen bir kısım insan hariç büyük kitleler açısından hala çok karmaşık işlemler anlamına geldiğini dikkate alan firmalar, klasik fotoğraf makinesi üretimi ve pazarlamasını sürdürüyorlar.
Digital makineyle çekilen fotoğrafları bilgisayara, CD'ye ya da diskete kayıt etmek, e-mail yoluyla baskıya göndermek, sanayileşmiş ülkelerde de bile birçok insan için hala "muamma" gibi. Bu yüzden daha uzun yıllar klasik fotoğraf makinesi üretiminin sürmesi bekleniyor.
Öte yandan digital olarak çekilip, evlerdeki özel yazıcılarda basılan fotoğrafların, laboratuarlara göre çok pahalıya mal olması da anologda ısrarın bir diğer nedeni olarak öne çıkıyor.
Fotoğrafçılığı meslek edinenler digitalden korkmuyor
"Analog fotoğrafın ölmeyeceği"ni savunlar arasında fotoğrafçılığı meslek edenler de yer alıyor. Digital gelişmeyi "sorun" olarak görmeyen fotoğrafçılar da var.
Fotoğrafçıların digital gelişmelerin karşısında değil yanında olmasını savunan, Yıldız Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi öğretim üyelerinden Ahmet Özyurt, böylelikle daha fazla özelliklerle çalışılabileceğini hatırlatıyor.
Fuar için İstanbul'dan Köln'e gelen fotoğraf sanatçısı Özyurt, "Digital fotoğraf, analoğu öldürecek diyorlar. Bence böyle birşey yok. Ölmeyecek. Nasıl hala resim yapılabiliyorsa, heykeller yontulabiliyorsa, hala elinde Leica'sıyla sokak aralarında dolaşıp, fotoğraf çekenler olacak"diyor.
Almanya'daki Türk fotoğrafçıların en kıdemlilerinden Mehmet Ünal ise, herkesin bir digital kamera sahibi olmasını, onu kullanarak "günce tuta" yazmasını savunurken, teknik gelişmeleri kuşkuyla izleyenlerden ayrılıyor. (GK/NM)