Sümercede özgürlük demekmiş. Bir de sanırım "anaya dönüş" anlamına geliyormuş...
O da mı Sümerce?
Büyük bir ihtimalle...
İlginç. Neden Sümerce'den bir kelime seçmişler? Ölüp gitmiş bir dil sonuçta. Daha canlı, herkesin anlayacağı bir isim bulamamışlar mı?
Bilemem. İnsanlık tarihinde bir dönemeci ifade ettiği için olmasın?
Nasıl bir dönemeç?
Allah allah... Sen hiç tarih okumuyor musun?
Okuyorum da, bu kadınlarla Sümer uygarlığının ilgisini kuramadım.
Ataerkilliğin yerleşik bir uygarlık düzeyinde ilk kurumsallaştığı devlet değil mi Sümer?
Olabilir... Bu dönemde kullanılan özgürlük sözünün de ayrı bir anlamı var... İntikam mı almak istiyor bunlar?
Kadın bunlar, ne yapacakları belli olmaz.
Amargi'nin tanıtım broşürü isimlerinin hikayesiyle başlıyor. Coşkulu, dinamik, okuyan, konuşan, koşturan, yaklaşık 20 kişilik bir grup kadın, bir kadın akademisi için kolları sıvadılar. 1 Ekim 2001'de resmi kuruluşunu tamamlayan Amargi amacını şöyle tanımlıyor:
"Ataerkil sistemin radikal dönüşümü akademikleşmiş bilginin, yaşam ve siyasetin içi içe kurumsallaşmasının imkanlarını geliştirmekle mümkün. Kadın Akademisi Girişimi'nin böyle bir hedefi var. Amacımız sadece kadınlar üzerine araştırma yapmak değil, ataerkil sistemi ideolojik olarak tüm yönleriyle sorgulayarak, bir yandan sisteme karşı ve alternatif seçenekler için pratik tavırlar geliştirmek, diğer yandan ise hayatımızı dönüştürerek bir yaşam okulu yaratmaktır. Mendi sıradan deneyimlerimizin akademinin en önemli bilgi kaynakları olduğunu düşünüyoruz. Bunları dönüştürmeyi ise, eylem anı da dahil olmak üzere, akademinin işi olduğuna inanıyoruz. Bilgelik salt bilgisel çoğalmayla mümkün olmayacak denli kapsamlı, ruhsal ve yaşamsal bir düzeyse, o halde "yaşamak en önemli akademik faaliyettir."
Atölyeler, seminerler, eğitim grupları
Amargi'nin eğitim faaliyetleri şimdilik üç düzeyde sürüyor. Birincisi Amargi'yi oluşturan kadınların kendi atölyeleri. Şiddet, siyaset felsefesi, doğa-insan ilişkileri, heteroseksizmi tanımlama, kadın kurtuluş hareketleri tarihi, aile kültürleri, "fahişeliğin" tarihi, Türkiye'de barış hareketleri, hukuk felsefesi, sözlü tarih ve yazı atölyelerinde aktarma, konuşma, tartışma çalışmaları yapılıyor.
Pazar günleri ise, katılmak isteyen bütün kadınların katılımına açık seminerler düzenleniyor. Seminerler, Medeni Kanun, sevgi, feminizm ve psikanaliz, kimlik siyaseti, Osmanlı'da sahneye çıkan ilk Müslüman kadın sanatçılar, Türkiye-Yunanistan kadın barış girişimi, küreselleşme ve kadın gibi çok çeşitli konularda, konuyla ilgili kadınlar tarafından veriliyor.
Üçüncü grup çalışmalar ise, özel gruplar için düzenleniyor. Amargi'den Berivan Kum, bu çalışmalarla ilgili şunları anlatıyor: "Bir grup tekstil işçisi kadının talebi üzerine 15 kişilik tekstil işçisi kadınla eğitim çalışması yaptık. Bu eğitim çalışmasının bir devresi tamamlandı. Şimdi yeni bir grupla daha çalışmaya başlayacağız. Bir de seks işçileriyle ilgili grup çalışmamız var. Sosyal ve Kültürel Yaşamı Geliştirme Derneği'nin aracılığıyla 18 yaşından küçük olan ve cinsel şiddete uğramışlarla yaptığımız çalışma çerçevesinde okuma-yazma, resim kursları gibi faaliyetlerimiz var."
Amargi, kadın hareketinin gündemiyle de yakından ilgili. Önümüzdeki aylarda gerçekleşecek konferansa katılmak için hazırlıklara şimdiden başladılar bile.
"Amargi'nin sebebi 90'larda..."
Aksu Bora, 90'larda Feminizm kitabıyla ilgili yaptığımız söyleşide, Amargi'den şöyle söz etmişti: "Seksenlerde radikalizmi, yeniliği, heyecanı ağır basan bir feminizm vardı, doksanlarınki politik içeriği epey seyrelmiş, daha çok dar ve tanımlanmış amaçlara yönelmiş bir feminizm. Ama bu tür genellemeler hep yanılgıyı da içinde taşır, üstelik farklı eğilimleri görmemizi güçleştirir- iki binlerde ortaya çıkan Amargi'nin "sebebi", herhalde 90'larda aranmalı mesela."
Aksu Bora'nın da vurguladığı gibi, Amargi son yılların en özgün, en önemli girişimlerinden. Aramak, ulaşmak isterseniz, her gün açık.
Tel: 0212 251 62 99
Adres: Sahne Sokak, No: 11 Galatasaray (Balıkpazarı, Mercan midyecisinin üstü)