Almanyadaki gazetelerde, yabancılara ve mültecilere yönelik saldırılar ya da Yahudi mezarlıklarının talan edilmesi, istisnai haberler değil. Münihte Neonazilere düzenlenen baskından birkaç gün sonra 11 dazlak siyahi bir Amerikalıya saldırdı.
Uzmanlar, aşırı sağ grupların lider eksikliği nedeniyle dağınık olduğuna dikkat çekiyor. Raporlara göre, farklı gruplar işbirliği içine girebiliyor. Bir grup, spor etkinlikleri ile bedenlerini güçlendirirken, diğer grup terör eylemleri ile bir başkası ise ideolojik eğitim ve manipülasyonla ilgileniyor. Bu gruplar Internet üzerinden gittikçe genişleyen bir ağ içinde birbirleri ile bağlantı kuruyorlar. Müzik de aşırı sağcıların iletişiminde büyük rol oynuyor.
Başını çevirmek yapılanları onaylamak
Berlinli Siyaset Bilimci Prof. Dr. Hajo Funke, Alman toplumunda gittikçe yayılan umursamazlıktan endişe duyduğunu belirtiyor. Funke bir aşırı sağcı şiddet eylemi ile karşılaşıldığında başını çevirmenin yapılanları onaylamak şeklinde algılandığını belirtiyor.
Funke "Vatandaşlar ve medya yabancılara ayrımcılık uygulanmasına, Yahudi mezarlıklarına saldırı düzenlenmesine ve Nazilerin gösterilerine karşı olduklarını açık biçimde dile getirmeli" diyor.
Irkçılıkla mücadele ihmal ediliyor
Polis Sendikası politikacıların son yıllarda aşırı sağcılıkla mücadeleyi ihmal ettiği görüşünde. İçişleri Bakanı Otto Schily ise ırkçı akımlara hep dikkat çektiğini vurgulayarak ihmalkârlık suçlamasını reddediyor ve şöyle konuşuyor:
"Biz pek çok önlem aldık. Irkçılıkla mücadele için 400 milyon euro ayırdık. Federal Emniyet Dairesi, Anayasayı Koruma Dairesi bu konuda faaliyet gösteriyor. Hoşgörü Birliği gibi demokrasinin korunması ve şiddetin önlenmesi için önlemler, aldık, inisiyatifler geliştirdik."
Aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Partinin kapatılması ile ilgili dava, olumsuz sonuçlanmıştı. İçişleri Bakanı, bu partinin kapatılması konusuna yoğunlaşarak parti dışındaki ırkçı grupları gözden kaçırdığı eleştirisine de hedef oldu. Ayrıca Münihte yakalanan aşırı sağcıların Sosyal Demokrat politikacı Franz Magete suikast düzenlemeyi planladığını açıklayan Schily, yürütülen soruşturmaya zarar vermekle de suçlandı.
Almanyadaki Yahudi cemaatleri ise aşırı sağcıların eylem planlarının ortaya çıkması üzerine korkularının canlandığını belirterek toplumdan konuya hassasiyet göstermelerini istedi.
Yabancı işsizlerin sayısı fazla
Alman Ekonomi Enstitüsü'nün yayınladığı son raporda, ülkedeki 3.1 milyon iş çağındaki yabancıdan, çoğunluğu Türk ve İtalyan olmak üzere 257 bininin, kendi işyerinin sahibi olduğu bildiriliyor.
Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Rezzo Schlauch, bugüne kadar biraz ihmalkar davranan Türk girişimcilerin gençlere daha fazla meslek eğitimi vermelerinin de beklendiğini, bu yolla istihdam sorununun çözümüne de katkı sağlayabileceklerini söylüyor.
Almanyadaki her on yabancıdan birinin özel işyeri var ve bir anlamda kendi yağıyla kavruluyor. Ülkedeki 12 işyeri sahibinden birinin Alman pasaportu yok.
Schlauch, bu durumu şöyle özetliyor: Bir zamanlar ülkemize gelen göçmenler, bize toplumsal ve kültürel zenginlikler kazandırdıktan sonra şimdi de ekonomik açıdan Almanyanın ayakta kalmasını sağlayan faktörlerden biri haline geldiler." (BB)