* Fotoğraf: Diego Herrera Carcedo / AA - Donbas / Ukrayna
Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaş 339. gününde devam ederken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, dün (27 Ocak) paylaştığı günlük video mesajında savaşın gidişatıyla ilgili bilgi verdi.
Zelenski, Rusya ordusuyla en ağır çatışmaların Donetsk bölgesine bağlı Bahmut ve Vugledar şehirlerinde sürdüğünü söyledi.
Rusya-Ukrayna savaşının en sıcak çatışmalarının ülkesinin Donetsk bölgesinde sürdüğüne dikkat çeken Ukrayna Devlet Başkanı, "Cephede, özellikle Donetsk bölgesindeki Bahmut ve Vugledar yakınlarındaki durum son derece ağır olmaya devam ediyor" dedi.
Rusya ordusunu Ukrayna'da sivil altyapıları "yok etmekle" suçlayan Zelenski, "İşgalciler mevzilerimize saldırmakla kalmıyor, çevrelerindeki bu kasabaları ve köyleri kasten yok ediyorlar" değerlendirmesini yaptı.
Savaşın 339. gününde yaşanan diğer gelişmeler şöyle...
Almanya'dan "Rusya'ya karşı savaştayız" açıklaması
Almanya Federal Hükümet Sözcüsü Christiane Hoffmann, dün başkent Berlin'de bir açıklama yaparak Almanya Dışişleri Bakanı ve Yeşiller Partili siyasetçi Annalena Baerbock'un sözlerine açıklık getirdi.
Baerbock, 24 Ocak'ta Fransa'nın Strzburg kentindeki Avrupa Konseyi'nde yaptığı konuşmada, "Rusya'ya karşı bir savaş içindeyiz, birbirimize karşı değil" demiş, Rusya bu sözler için açıklama talep etmişti.
Almanya Şansölyesi ve Sosyal Demokrat Partili (SPD) Olaf Scholz'un, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü saldırı savaşında NATO ve Almanya'nın savaşan taraf olmadığını her zaman vurguladığını belirten Hoffman, "Ukrayna'yı destekliyoruz ama savaşın tarafı değiliz" dedi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christian Wagner de konuyla ilgili açıklamasında, "Alman Hükümet Sözcüsü'nün ifade ettiği gibi ve Dışişleri Bakanı ile Alman hükümetinin başka üyeleri, uluslararası hukuk anlamında çatışmanın tarafı olmadığımızı ve Ukrayna'ya desteğin de bizi çatışmanın tarafı yapmadığını açıkça belirttiler" değerlendirmesinde bulundu.
Bakanlık Sözcüsü Wagner, Dışişleri Bakanı Baerbock'un açıklamasının bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
AB, yaptırımları 6 ay daha uzattı
Avrupa Birliği (AB) Konseyi de dün bir açıklama yaparak Rusya'ya uygulanan yaptırımların uzatıldığını açıkladı.
AB Konseyi'nden yapılan açıklamada, 2014 yılından bu yana Rusya ekonomisinin belirli sektörlerini hedef alan yaptırımların 31 Temmuz 2023 tarihine kadar 6 ay daha uzatılmasının kararlaştırıldığı ifade edildi.
Yaptırımların ticaret, finans, sanayi, teknoloji, ulaşım ve lüks ürünleri de içeren bir yelpazede sürdüğünü hatırlatan Konsey, deniz yoluyla taşınan ham petrol ile bazı petrol ürünlerinin Rusya'dan AB'ye ithalatının yasaklandığını, bazı Rusya bankalarının uluslararası ödeme sistemi SWIFT'ten çıkarıldığını ve çok sayıda yayın kuruluşunun faaliyetlerinin askıya alındığını söyledi.
Rusya'nın 18 Mart 2014'te Kırım ve Sivastopol şehrini yasa dışı şekilde ilhak etmesinin ardından AB, Rusya'ya ekonomik yaptırımlar uygulamaya başlamış, söz konusu yaptırımlar her 6 ayda bir uzatılmıştı.
AB'den "uluslararası soruşturma bürosu" hazırlığı
AB Komisyonunun adaletten sorumlusu üyesi Didier Reynders, AB dönem başkanı İsveç'te AB ülkelerinin içişleri bakanlarını bir araya getiren gayriresmi toplantının ardından basın toplantısı düzenledi.
Başkent Stockholm'de yapılan toplantının ardından konuşan Reynders, Ukrayna'da işlenen savaş suçlarını kovuşturma sürecinde kaydedilen ilerlemeye değinerek "Savaşın başından beri hukuki süreç devam ediyor. Gerekli tüm hukuki araçlarla günbegün çalışıyoruz. Uluslararası soruşturma bürosu kurmak için ilk katmanı oluşturmak amacıyla çalışıyoruz" dedi.
Didier Reynders, Ukrayna Başsavcılığından, kendi davalarını açan 14 üye ülkeye, ortak araştırma ekiplerinden Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) ve AB'nin ceza yargılaması kurumu Eurojust'a kadar birçok aktörün işbirliği yaptığını kaydetti. Reynders, ayrıca, şimdiye kadar 65 bin muhtemel savaş suçu vakasının toplandığını, bu sayının ise "tarihte belgelenmiş en yüksek savaş suçu sayısı" olduğunu söyledi.
Reynders, Komisyonun söz konusu misyona liderlik etmek istediğini, bağımsız bir uluslararası mahkemenin kurulması gibi olası mekanizmalar üzerindeki tartışmaların sürdüğünü de sözlerine ekledi. (SD)