Almanya'da gerçekleştirilen "LGBTİ+ Onur Yürüyüşü"ne katılan Baden Württemberg Türk Toplumu‘nun (TGBW) sosyal medya üzerinden saldırı ve hakaretlere uğraması üzerine bir açıklama yapan Almanya Türk Toplumu (TGD) Eşgenel Başkanı Gökay Sofuoğlu, "Bizim birliğimiz sizin nefretinizden büyüktür“ dedi.
Aynı zamanda TGBW‘nin de Genel Başkanı olan ve Stuttgart‘ta düzenlenen "LGBTİ+ Onur Yürüyüşü“ne (Almanya‘daki adıyla CSD – Christopher Street Day - Yürüyüşü) TGBW üyeleriyle birlikte 5 yıldır katılan Sofuoğlu, bir dayanışma manifestosu niteliğindeki açıklamasını şöyle noktaladı: "Unutmadan: 2020 yılında yine CSD POLIT PARADE yürüyüşünde olacağız."
Sofuoğlu’nun facebook hesabı üzerinden yayınladığı ve çok sayıda destek mesajı alan açıklamasının tamamı şöyle:
“Gerekli Açıklama:
"Stuttgart CSD yürüyüşüne katılmamızdan dolayı farklı yollardan kendilerini erkek sanan, ama nedense isimlerini gizleyen epey şahıslardan ve farklı kanallardan yoğun bir küfür, hakaret ve tehdit saldırısına uğradık. (Eleştirilere diyeceğim yok, medeni şekilde konuşulabilir)
"O kişilere şu kadarını söylemek isterim ki; CSD‘de bu kadar bir seviye düşüklüğü görmedik. İnsanlar oldukları gibi yaşamak istedikleri gibi eğlendiler. Kimilerine abartılı gelebilir bazı hareketler, kimileri hatta karşı da çıkabilir.
Ama tehditler, küfürler, hakaretler o gün orada yoktu.. Homofob saldırılar, Yahudi, Roman ve Müslüman düşmanlığına karşı bizim ortak mücadelemiz, sizin nefretinizden daha büyüktür. Dünyayı sadece kendileri gibi olanlardan ibaret gören ve öyle bir dünyanın hayallerini kuranlara hatırlatmak isterim ki:
"Bu dünya çok farklı insan topluluklarının birlikte yaşadıkları ve yaşayacakları ortak bir evdir ve bu evde herkes özgür yaşayacaktır... Tek kural, hiç kimse diğerinin yaşam biçimine özgürlüğüne engel olmayacaktır. Bizim birliğimiz sizin nefretinizden büyüktür! Ve unutmadan: 2020 yılında yine CSD POLIT PARADE yürüyüşünde olacağız....”
Berlin'de 1 milyon kişi yürüdü
Lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks (LGBTİ+) insanların haklarını savunmak, karşılaştıkları ayrımcılık ve dışlanmaya dikkat çekmek hedefiyle gerçekleştirilen “LGBTİ+ Onur Yürüyüşleri”, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Almanya’da da, çeşitli kentlerde yapıldı.
Bu etkinliklerin başlamasına vesile olan New York’un Stonwall Inn bölgesinde siyah seks emekçilerinin polis şiddetine karşı isyanlarının 50’nci yıldönümüne denk gelen yürüyüşler, önceki yıllarda olduğu gibi binlerce kişinin katıldığı renkli açık hava şenlikleri, eğlence partileri halinde gerçekleşti.
Çoğu yerde yürüyüşlerin düzenlendiği kentlerin belediye başkanları ve diğer yöneticilerinin de yer aldığı etkinlikler, eğlence öğesinin ağır basması, dolayısıyla isyan ve protestonun arka planda kalması nedeniyle zaman zaman eleştiriler de aldı. Ancak yine de toplumun geneline LGBTİ+‘ların haklarına dair çağrıların iletilmesini sağlayan bir platform işlevi gördü. LGBTİ+‘ların karşılaştığı şiddete, ayrımcılığa dikkat çekildi...
Hoşgörü, insan onuruna saygı, barış üzerinde yükselen toplumsal birliktelik çağrıları tekrarlandı. “Nazilerle sekse hayır!” (Kein Sex mit Nazis!) gibi siyasal içerikli sloganların yer aldığı pankart ve dövizlerle güncel gelişmelere ilişkin duruşlar da sergilendi. Eylemlerin en büyüğü başkent Berlin’de gerçekleştirildi. “Stonwall 50 yaşında. Her ayaklanma senin sesini çıkarmanla başlar!” sloganı altında düzenlenen yürüyüşe katılanların sayısı bir milyonu geçti.
Türk toplumu beş yıldır katılıyor
LGBTİ+ Onur Yürüyüşleri Almanya’nın önde gelen metropollerinden, Baden Württemberg eyaletinin başkenti Stuttgart’ta da yıllardır düzenleniyor. Türkiye kökenli büyük bir göçmen nüfusuna da sahip olan Stuttgart’taki ilk yürüyüş 40 yıl önce, 1979’da gerçekleştirilmiş. Ve buradaki aktif göçmen örgütlerinden Baden Württemberg Türk Toplumu da (TGBW) beş yıldır bu yürüyüşlere dernek olarak resmen katılıyor.
Pazar günü gerçekleştirilen yürüyüşte Almanca “Biz de varız” ve Türkçe “Sevmeyelim de taşa mı dönelim?” sloganlarıyla yer alan, Türkiye’deki LGBTİ+‘lara dayanışma mesajları gönderen TGBW ve dolayısıyla çatı örgütü TGD, kendilerine yönelik tüm hakaret, küfür ve tehditlere rağmen bundan sonraki etkinliklere de katılmaya, destek vermeye kararlı.
Beş yıl önce Almanya Türk Toplumu’nun (TGD) da eşgenel başkanlığına seçilen Gökay Sofuoğlu, uzun yıllardır TGB çatısı altındaki en aktif eyalet örgütlerinden TGBW’nin başkanlığını yürütüyor.
Önceki yıllarda uzun bir süre gazetecilik de yapan Sofuoğlu, Türkiye kökenli göçmenler arasında da farklı cinsel tercihleri olanların sayısının hiç de az olmadığı, bu insanların kendilerini saklamak zorunda kaldığını, aileleri tarafından evlerine hapsedildiklerini, zorla evlendirildiklerini ve büyük sorunlarla karşı karşıya olduklarını belirtiyor. Sofuoğlu, “üzerinde konuşulmadığı” için yok sanılan bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla katıldıkları yürüşün, kendileriyle ilgili tarihçesini şöyle dile getiriyor:
"İlk yürüyüşte sekiz kişiydik"
"Baden-Würtemmmerg Türk Toplumu, yaklaşık 5 senedir Stuttgart’ta geleneksel olarak Christopher Street Day (CSD) Polit Parade olarak organize edilen etkinliğe katılıyor. İlk yürüyüşe sekiz kişiyle katılmıştık. Bu seneki yürüyüşe 250‘nin üzerinde katılımcıyla destek verdik. İlk başlarda çekimser davrananlar her sene daha cesaretli bir şekilde bizim korteje katılıyorlar. Aslında bizim amacımız da işte bu.
"Üzerinde ‚konuşulmadığı sürece yok olduğu sanılan‘ bir gerçeklikle ilgili önce farkındalık yaratmak, insanları cesaretlendirmek ve onların katılımlarını sağlamak. İlk başlarda kendi dernek yönetim kurulumuzda dahi çekimser değerlendirilen konu, artık bizim çalışmalarımızın vazgeçilmez bir parçası olmaya başladı.
"İnsan hakları kurumu olarak kendisini tanımlayan Almanya Türk Toplumu ve onun eyalet örgütleri, dışlanmışlığa karşı kendisini dışlanmışlıkların yanında konumlandıran bir kuruluştur. Almanya’da gerek Yahudi ve Roman düşmanlığı, gerekse İslam düşmanlığında en hızlı ve etkili tepkiyi veren kurumumuz, farklı cinsel yaşamı olan insanlarında toplumsal kabulü için aynı duyarlılığı göstermek katarındadır.
"Konunun Türk toplumu için bir tabu teşkil ettiğini biliyoruz. Ama aynı zamanda konular tabulaştırıldığı sürece insanların dışlandığını ve bir süre sonra dışlamanın ve dışlanmanın ‚normalleştiği‘ bir alışkanlığa varabiliyoruz.
"Gerek yaptığımız projeler ve gerekse toplumsal duyarlılık için katıldığımız eylemlerde de farkettiğimiz şekilde, farklı cinsel yaşamı olan Türklerin sayısının az olmadığını gördük. Buna önlem olarak kendisini saklamak, zorla evlendirilmek, evden dışarı çıkarılmamak ve buna benzer oldukça fazla sorunların olduğunu tespit ettik.
"Geldiğimiz noktada daha fazla insanın danışma bürolarınıza geldiklerini gördük. Gerek çocukları ile ilgili konuda aileler, gerekse kendisini ifade etmekte zorlanan gençlerle karşılaştık.
"Bizim CSD yürüyüşlerine katılmamız bir çoklarını cesaretlendirdi.. ama elbette bunu yaparken zorluklarla da karşılaşıyoruz. Özellikle son CSD yürüyüşünden sonra oldukça fazla tehdit, hakaret ve küfür dolu mesajlar aldık. Ama aynı zamanda olağanüstü bir destek mesajları da aldık.
"Türkiye‘de LGBTİ bireylerin yaşadıklarını biliyoruz. Her sene yürüyüşleri yasaklanıyor. Kortejimizde onlara da dayanışma mesajlarımızı gönderdik. 2020 yılında yeniden katılacağız.“
Almanya Türk toplumu hakkında Almanya'daki Türkiye kökenlilerin haklarını savunmak amacıyla 1995'nin sonunda kurulan Almanya Türk Toplumu (TGD), çeşitli eyaletlerde faaliyet gösteren alt örgütlerle, Almanya Türk Öğretmen Dernekleri Federasyonu, Almanya Türk Veli Dernekleri Federasyonu, Alman Türk Tabibler Birliği, Avrupalı Türk İşadamları Birliği gibi çeşitli meslek kuruluşlarının çatı örgütü olarak faaliyet gösteriyor. Merkezi Almanya'nın başkenti Berlin'de olan TGD, 2014 yılında eşbaşkanlık uygulamasına geçti. Bir dönem gazetecilik de yapan Gökay Sofuoğlu, 2014'da seçilen ilk eş başkanlardan biriydi. Aynı zamanda Almanya'nın en büyük eyaletlerinden Baden Württemberg'deki örgütün başkanlığını da yürüten Sofuoğlu, en son bu ay başında Berlin'de gerçekleştirilen genel kurulda Hessen Türk Toplumu Başkanı Atila Karabörklü'yle birlikte TGD eşbaşkanlığına yeniden seçildi. Sofuoğlu, TGD'nin yeni yönetimine çok sayıda kadın üyenin seçilmesi üzerine yaptığı açıklamada "Kadınların çok olduğu, daha genç bir yönetim ve yürütme kuruluna sahip olmanın mutluluğunu taşıyoruz" demişti. Almanya'daki en yaygın örgütlenmesi olan ve en etkin göçmen kuruluşları arasında yer alan TGD'nin Almanya'nın başkenti Berlin'deki genel kuruluna, Türkiye'nin bu kentteki Büyükelçisi ve Başkonsolosu katılmamış, birer temsilci göndermekle yetinmişler, Almanya'dan ise içişleri ve dışişleri bakanlıkları, Federal Parlamento ve siyasi partiler üst düzey katılımla temsil edilmişti. |
(GK/EMK)