Muhafazakar-milliyetçi Türkiyelilerin oylarını Almanya yurttaşı Erdoğancılara yönlendirerek siyasi nüfuz edinmeye yönelik atakların artışı Almanya iç politikasında kafa karışıklığı ve kaygı kaynağı olmaya devam ediyor.
DAVA Partisi çalkantısı dinmeden...
Geçtiğimiz haftalarda Almanya ve Avrupa Birliği seçimlerinde Türkiye kökenli seçmenler için bir politik seçenek olarak Erdoğancılar tarafından kurulması gündeme getirilen “DAVA” partisi Almanya politik yelpazesinin bütün kanatlarınca kuşkuyla karşılanmış ve olumsuz eleştirilere konu olmuştu.
AKP'NİN ALMANYA VERSİYONU: "DAVA"
Erdoğan'ın Almanya'da AKP şubesi kurdurma girişimine tepkiler
DAVA partisini toplumsal ve politik gündeme taşıyan muhafazakâr BILD gazetesi hafta sonu uzun süredir Almanya’da varlığını sürdüren ve kuruluşunda kendisini bir “düşünce kuruluşu” olarak tanıtan “Uluslararası Demokratlar Birliği”nin (UID) taban etkinliklerini “Erdoğan'ın ajanlarının huzurevinde ne işi var?” başlığıyla gündeme getirdi.
UID Nedir?
Almancasından kısaltılmış adıyla UID (Uluslararası Demokratlar Birliği) Almanya'da siyasal ve toplumsal açıdan Türkiye'deki iktidar partisi AKP lehine Avrupa'da ve özellikle Almanya'da lobi etkinlikleri yürüten bir kuruluş olarak görülüyor.
Kuruluş 20 Mayıs 2018'de adını UID olarak değiştirene kadar Avrupa Türk Demokratları Birliği (UETD), adı altında faaliyet gösteriyordu. Kendisini toplumsal çıkarların ve Avrupa toplumuna entegrasyon sürecinin ön planda olduğu Avrupa Birliği'nde Türklerin siyasal, toplumsal ve kültürel entegrasyonunu teşvike yönelik bir dernek olarak tanıtan UID'in amaç ve eylemleri Almanya Federal Anayasayı Koruma Dairesince, 2018'den bu yana "liberal demokratik düzenle uyumsuz olarak değerlendiriliyor ve izleme altında tutuluyor."
Almanya Federal Anayasayı Koruma Dairesinin, 2017 Anayasayı Koruma Raporu'nda UID şöyle tanımlanıyor:
“UID, dernek tüzüğünde kendisini bir sivil toplum kuruluşu olarak tanıtıyor. Buna göre dernek herhangi bir siyasi hedef gütmüyor ve 'siyasi ve ideolojik açıdan tarafsız'. Ancak gerçekte bu hiçbir şekilde Türk göçmenlerin çıkarlarının bağımsız bir temsili değil, daha ziyade AKP hükümeti yanlısı bir örgüttür ve ana örgütünün ruhuna uygun olarak AKP'nin çıkarları için lobi faaliyeti yürütmektedir.
Anayasayı Koruma örgütüne göre, "Siyasal ve sosyal düzeyde, medyadaki görünümü ve UID'ye yönelik tepkiler açısından kuruluş, Türkiye'deki yüksek siyasi otoritelerden, Almanya'daki yerel yürütme yapılarına kadar uzanan geniş bir etki alanına sahip örgütler ağı içinde yer alıyor. Bu sayede Türk diasporasının düşünsel oluşumu ve davranışlarını doğrudan etkileyebilme kapasitesine sahip olabilir. Dolaylı olarak da Almanya'daki siyasi karar alma süreçlerini etkilemesi mümkün.”
Ancak UID kendisini kamuya "temel görevi diyalog ve işbirliği temelinde Avrupalı Türklerin yaşadıkları devletin saygı duyulan, saygı duyulan ve aktif vatandaşları haline gelmesini sağlamak olan [bir kuuluş]" olarak sunuyor.
"Türk miiliyetçileri Münih'te yaşlıları hedef alıyor!"
BILD’in haberine göre, “Münih’te Türk milliyetçileri yaşlıları hedef alıyorlar[dı].” Gazete UID’in Münih Belediyesi’ne bağlı 3 bin yaşlıyı barındırıp bakım veren 14 huzur evinin oluşturduğu “Münchenstift” ile sıkı bağlar içinde olduğunu ve kuruluşun kadın kolu “Bayernli UID Hanımları”nın yıllardır “sürekli olarak bu huzur evlerinde zuhur ettiklerini” manşete çıkardı.
Gazete, UID’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisi AKP'ye yakın olduğunu ve UID’in eski lideri Köksal Kuş’un da korkulan “Bozkurtlar” arsında olduğunu yazdı.
Bavyera Anayasayı Koruma Dairesi'ne göreyse UID, “Almanya'daki Türk kökenli toplumları etkiliyor”.
"Huzurevinde görünenler 'Erdoğan'ın ajanları' mı?"
Erdoğan’ın eski UID lideri Köksal Kuş’la birlikte çekilmiş bir resminin yer aldığı bir X paylaşımına yer veren BILD “Erdoğan'ın ajanları huzurevinde” ara başlığıyla verdiği haberde 2020'de UID'liler’in COVID 19 salgını sırasında hemşirelere kendi diktikleri maskeleri getirdikleri bir buluşmada çekilmiş fotoğrafları da yayımladı.
Habere göre “Bayernli UID Hanımları”, Moosach bölgesindeki Münchenstift bakımevi “Hans-Sieber-Haus”u beş kez ziyaret etmişti. Bazen Noel'de, bazen Ramazan’da bakımevine giden kadınların ziyaretleri sırasında Ramazan'ı Kur'an okuyarak ve helal kuzu buduyla kutlamışlardı.
BILD’in “UID’in ‘Münchenstift’te ne işi var” sorusunu yanıtlayan bir kuruluş sözcüsü, bu etkinliğin “Yaşam alanı Müslüman halka yönelik olan Hans-Sieber-Haus için” yapıldığını söylüyor ve etkinliğin Allach Camii ve DİTİB Güney Bavyera Eyalet Kadınlar Birliği gibi Müslüman kuruluşlarla iletişimi de içerdiğini ekliyor.
Sözcü “Bavyeralı UID Hanımları üyelerinin de huzurevi sakinlerini ziyaret ettiğini ancak mevcut yönetimin Bavyeralı UID Hanımları temsilcileriyle hiçbir zaman teması olmadığını ve başka bir şey olup olmadığını denetleyeceklerini” söylüyor.
Habere göre, Bavyeralı UID Hanımları ise Bayern’e ilişkin soruları yanıtsız bırakmış.
Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) açıklama istiyor
Münih belediye meclisindeki CSU/Özgür seçmenler BILD’in yayını üzerine harekete geçerek konunun araştırılması talebinde bulundu.
CSU Parlamento grup lideri Manuel Pretzl, kent yönetimini göreve çağırdı: “Bu tür şüpheli organizasyonların kent kuruluşlarında yeri yok. UID'nin Anayasayı Koruma Dairesinin raporunda yer aldığını görmek için hızlı bir Google araması yeterli" diyen Pretzl "Olayların etraflıca ele alınmasını ve bu ziyaretlerin tekrarlanmamasını bekl[ediklerini]" ekledi.
CSU Belediye Meclis Üyesi Alexandra Gaßmann da: “Yaşlı ve bakıma muhtaç insanlar, tehlikeli siyasi etkilerden evlerinde de korunmalı” dedi. “Bu savunmasız grubun siyaseten sömürülme riski var.”
(AEK)