"İstanbul'a yeşil çıkarma" batı basınında Türkiye'dekiyle karşılaştırılması mümkün olmayacak derecede küçük yer buldu ya da bazı büyük gazetelerce hiç görülmedi bile.
Bu en azından, Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) 42 sandalyelik Yeşil grup içinde 13 milletvekiliyle en güçlü takımı oluşturan Alman yeşilleri için geçerli.
Aylardır Türkiye'nin AB üyeliği tartışmalarını çarşaf çarşaf yayımlayan Alman basını, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Berlin, Tayyip Erdoğan'ın Paris gezilerine geniş yer verirken, "Kızıl Dany" liderliğindeki yeşillerin İstanbul girişimini ciddiye almadılar.
Halbuki, AP'deki yeşiller grubunun eşbaşkanlarından Daniel Cohn-Bendit, İstanbul'a "Türkiye'nin AB üyeliği perspektifini ciddiye aldığımızı göstermek için gidiyoruz" demişti.
Ancak, "Süddeutsche Zeitung"da Christiane Schlötzer ve "Financial Times Deutschland"da da (Financial Times gazetesinin Almanca baskısı) Dilek Zaptçıoğlu'nun haberleri Alman kamuoyuna İstanbul'daki bu önemli ve gerçekten de "ciddi" gelişmeyi önemli tüm boyutlarıyla sundu.
Schlötzer'in Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'in Türkiye'nin AB üyeliğini İslamcı terörizme karşı "D-Day" (Normandiya Çıkarması) olarak tanımladığı sözlerini başlığa çıkaran haberi, yeşillerin genel yaklaşımlarını özetledikten sonra, 90'lı yıllarda Türkiye'ye "hibe" edilen zırhlı BTR 60 personel taşıyıcıların (Çözülen Doğu Almanya'nın dağıtılan Halk Ordusu NVA'dan kalan ve NATO standartlarına uymadığı gerekçesiyle Almanların biran önce ellerinden çıkarmak için Türkiye'ye verdikleri Sovyet yapımı BTR 60'lar) "Kürtlere karşı kullanıldığı" iddialarıyla ilgili yeniden parlayan tartışmaları, Türkiye'nin bir zamanlar çok istekli olduğu, şimdi ise nazlanır göründüğü Leopard tanklarının satışına Yeşillerce konan engellerin kaldırılabileceğiyle ilgili söylentilere yer veriyordu.
Yine aynı haber, Türkiye'deki insan hakları örgütlerinin işkence tanımıyla, yeşillerinki arasında uyum sorunu yaşandığını, Diyarbakır Belediye Başkanı'nın Kürtlerle gerçek bir diyalog çağrısında bulunduğunu ama bu arada "Ankara'nın reform politikalarını desteklediği" ve "geleceğe umutla baktığı"nı da duyuruyor.
Hürriyet'in yeşilleri "zor zamanların dostları" olarak tanıtması, Milliyet'in de "Kızıl Dany"nin kendisiyle, Erdoğan'ın değişimi arasında gördüğü benzerlikleri vurgulaması da unutulmamış.
Zaptçıoğlu'nun "Parıldayan Türkiye fanları" başlıklı haberi de "AKP Avrupa Parlamentosu'nda Hıristiyan demokratların grubuna mı, yoksa Yeşiller grubuna mı girmek ister?" sorusuyla başlıyor.
Türk ve Alman dışişleri bakanlarının arasındaki ilişkinin "Abdullah ve Joschka" ilişkisine dönüştüğüne işaret eden haberde, Almanya Başbakanı Schröder'in Türkiye Başbakanı Erdoğan'ı ay başında Berlin'de "ileri bir Avrupalı" olarak övdüğünü vurgulayan haber, gelecek hafta Schröder, Chirac ve Erdoğan'ın Berlin'de bir araya geleceklerini hatırlatıyor.
Haberde "Türk Hava Yolları için satın alınacak 36 Airbus yolcu uçağı"da değinilerek, "tüm bu övgülerin, dostluk ve destek mesajlarının ardında ne var?" sorusuna yanıt arayanlar için de bir ipucu da veriliyor.
Yeşil liderliğin kendi içlerinde Türkiye'yle ilgili gelişmelere kuşkuyla bakanları ikna çabası içinde olduğuna da dikkat çekilen haberde, "insan hakları ve demokrasi açısından Türkiye'deki gelişmelere" övgüler yağdırılırken, esaslı tartışmaların ise pek yaşanmadığı belirtiliyor. (GK/BA)