Haberin İngilizcesi için tıklayın
Gezi Direnişi sırasında Eskişehir’de darp edilerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi, Gezi Davasına “zarar gördüğü” gerekçesiyle katılma talebinde bulunan ve bu talebi kabul edilen hükümlü polis Mevlüt Saldoğan için Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) başvurdu.
HSK’ya gönderilmek üzere Çağlayan’da bulunan Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı’na dilekçe veren Korkmaz’ın ailesi, polis Saldoğan’ın hukuka aykırı olarak mağdur kabul edip davada katılan olmasına karar verildiğini belirterek, katılma kararının kaldırılmasını istedi.
Aile ayrıca bir müfettiş atanarak dosyanın incelenmesini ve katılma kararı veren İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri hakkında görevi kötüye kullanma suçundan soruşturulmak üzere görevlerinden uzaklaştırılmalarını talep etti.
Dilekçede Saldoğan’ın “kasten yaralama sonucu ölüme neden olma” suçundan 10 yıl 10 ay hüküm giydiği belirtilerek Gezi Davasının görüldüğü İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Yargıtay kararını yok saydığı ifade edildi.
TIKLAYIN - Ali İsmail'e Son Tekmeyi Atan Polis Gezi Davasına Müdahil Oldu
"Adalet mücadelesi verdik"
Korkmaz Ailesi ve Ali İsmail Korkmaz Dava Komitesi avukatları tarafından konuya ilişkin yapılan basın açıklamasından şu ifadeler kullanıldı:
“Ali İsmail'i kaybettiğimiz 2013 yılından beri onun anısını yaşatma, düşlerini hayata geçirme mücadelemizin yanı sıra hepinizin bildiği gibi dört yıl süren bir de adalet mücadelesi verdik.
“Kamu görevlilerinin soruşturma sürecinden başlayarak failleri koruma, olayı örtbas etme çabalarına rağmen avukatlarımızın yoğun emekleri ve basın mensuplarının ısrarlı takibi sonucu Ali İsmail'in ölümüne neden olan dördü polis sekiz kişi yargılandı ve çeşitli düzeylerde cezalara mahkum oldu.
“Bu sanıklardan, dosyada birinci derecede fail olarak yer almış olan Mevlüt Saldoğan, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 13 yıl hapse mahkum edildi. Uygulanan indirimle bu ceza 10 yıl 10 aya düştü ve yerel mahkemenin diğer sanıklar hakkında verdiği karar gibi bu karar da Yargıtay tarafından onandı.
"Mahkemenin verdiği karar suçlunun aklanmasıdır"
“Bugün Mevlüt Saldoğan'ın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren “Gezi Davası”na müdahil olarak kabul edilmesi gerçeğiyle karşı karşıyayız. Kendisi 30. Ağır Ceza Mahkemesi talimatıyla 28 Haziran 2019'da verdiği ifadesinde “mesleki itibarını ve kariyerini kaybettiği” iddiasıyla şikayetçi olduğunu belirtmiş, buna karşılık 30. Ağır Ceza Mahkemesi de Saldoğan'ın davaya katılma talebini uygun görmüştür.
“Bu karar herhangi bir yargısal işlemin ötesinde anlamlar içermektedir. Bizim açımızdan 30. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin, iki mahkemenin vermiş olduğu kararı sanığın hanesine “mağduriyet” olarak işlemesi en basit anlamıyla bir suçlunun aklanması, en geniş anlamıyla ise yargının bir hesaplaşma aracı olarak kullanılmasıdır.
"Cezasızlık zırhı suçluları cesaretlendirir"
“Üzerinden yaklaşık yedi yıl geçmesine rağmen 79 ilde en az 2,5 milyon insanın katıldığı barışçıl gösterilerin haklılığı orta yerde durmaktadır. Halen Gezi'yle derdi olanların Gezi'de 'finansör' ya da 'dış mihrak' arama çabaları nafiledir. Barışçıl gösteriler karşısında keyfi güç kullanarak ölümlere yol açan kolluk kuvvetlerini mağdur olarak bu davaya dahil etmek, görevi kötüye kullanmanın ötesinde bir tutumdur. Korkarız ki bu tutum, kamu görevlilerinin karıştığı suçlarda her daim devreye giren cezasızlık zırhını bir kez daha güçlendirecek, suçluları cesaretlendirecektir.
"Takipçisi olacağız"
“Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi olarak Hakimler Savcılar Kurulu'na (HSK) sunduğumuz şikayet dilekçesi ile bu kararda imzası bulunan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi heyet üyeleri Galip Mehmet Perk, Talip Ergen ve Barış Öztürk hakkında soruşturma başlatılması için Adalet Bakanlığı'ndan izin talep edilmesini, 'kasten yaralama sonucu ölüme neden olma' suçundan hüküm giymiş Mevlüt Saldoğan'ın davaya katılma kararının ise derhal kaldırılmasını istediğimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bu davanın sonuna dek takipçisi olacağız.”
Ne olmuştu?19 yaşındaki Anadolu Üniversitesi öğrencisi Ali İsmail Korkmaz Gezi direnişi sırasında 3 Haziran 2013 gecesi sivil ve polis kişilerce sokakta dövülmüştü. 38 gün komada kalan 19 yaşındaki Korkmaz 10 Temmuz 2013'te hayatını kaybetti. Dava süreciKorkmaz’ın öldürülmesine ilişkin davada biri polis beş tutuklu ve üç tutuksuz polis olmak üzere toplam sekiz sanık yargılandı. Savcı esas hakkındaki mütaalasında, tutuklu polis Mevlüt Saldoğan hakkında müebbet, tutuksuz iki polis sanık Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin için beraat, tutuksuz polis Yalçın Akbulut için 12 yıl ve diğer sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar hakkında yaralama suçundan sekizer yıl hapis cezası istemişti. 21 Ocak 2015’teki sekizinci duruşmada karar açıklandı. Mahkeme cezaları "kasten yaralayarak ölüme sebebiyet vermek" suçundan verdi, iyi hal indirimi uyguladı. Tutuklu polise 10 yıl 10 ay, tutuklu dört kişiye üç yıl dört ay ceza verildi. Tutuklu bir kişi tutuklu kaldığı süre nedeniyle tahliye edildi. Tutuksuz üç polisten ikisi beraat ederken, bir polise on yıl ceza ve tutuklama kararı geldi. Mahkeme, tutuklu polis sanık Mevlüt Saldoğan hakkında kasten öldürme suçlamasından değil "kasten yaralayarak ölüme sebebiyet vermekten" 13 yıl hapis cezası verdi ancak bu cezaya indirim uygulayarak 10 yıl 10 aya düşürdü. Yargıtay'dan bozma kararlarıYargıtay 1. Ceza Dairesi, 4 Şubat 2016’da yerel mahkemenin kararını usül yönünden bozdu. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davada mahkeme aynı cezaları verdi. İki polisin tutukluluğunu devamına diğer tutuklular İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever'e ise tutuklu kaldıkları 33 aylık süre nedeniyle tahliyesine karar verdi. Tekrar Yargıtay’a giden dosyada, Yargıtay 1. Ceza Dairesi 22 Aralık 2016'daki kararında tutuklu polis memurları Mevlüt Saldoğan'a verilen 10 yıl 10 ay, sanık polis memuru Yalçın Akbulut'a verilen 10 yıl, serbest bırakılan fırıncılar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu ve Muhammet Vatansever'e verilen altı yıl sekizer aylık cezaları onadı. Tutuksuz polis sanıklardan Hüseyin Engin hakkındaki beraat kararını ve Ebubekir Harlar'ın eylemi yardım derecesinde kaldığından indirim ile üç yıl dört ay hapis cezasıyla cezalandırılması kararlarını ise bozdu. Mahkeme, Yargıtay'ın yaralama suçundan cezalandırılmasını istediği tutuksuz polis Hüseyin Engin'e yedi ay 15 gün ceza verip hükmü erteledi. Tahliye edilen sanık Ebubekir Harlar hakkında altı yıl sekiz ay hapis cezası verdi. |
(HA)