İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteci Nedim Şener'in "Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları" kitabındaki belgelerin Hrant Dink cinayetini yargılayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyada bulunup bulunmadığını kontrol ediyor.
Geçen hafta görevden alınan İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve diğer istihbarat görevlileri Muhittin Zenit, Fatih Sarı ve Ali Fuat Yılmazer'in şikayetçi olduğu gazeteci Şener, duruşmada, "Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu Yılmazer'i de suçluyor. Ramazan Aktürek'i görevden alanlar kanımca Yılmazer'in durumunu da değerlendirmek zorundadır" dedi.
Akyürek, Zenit ve Sarı'nın gelmediği bugünkü duruşmaya karılan Yılmazer, "Kitabında Şener, sanki bu işe göz yummuşum gibi bir imada bulunuyor Kastimiz varmış gibi intibah uyandırıyor" derken Akyürek'in avukatı da benzer bir suçlama yöneltti.
Yargılama 16 Aralık'a kaldı
Buna Şener, "Ben böyle bir imada bulunmuyorum. Belgelerin tamımı Dink cinayeti dosyasından aldım. Ama bu sonuca onlar vicdanlarıyla yüzleştiklerinde çıkarıyor olabilirler" diyerek yanıt verdi.
Avukat Yücel Döşemeci'nin savunduğu gazeteci Şener, kitabında "terörle Mücadelede görev almış kişileri hedef gösterdiği, gizli bilgileri temin etmek ve açıkladığı, yargıyı etkilemeye teşebbüs ettiği" suçlamalarıyla 28 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor.
Şikayetçilerin, "gizli belge temini" yönünden geçen duruşmada ilettikleri ancak mahkeme reddedilen talepleri bu duruşmada da yinelendi. Ancak mahkemenin kararı değişmedi. Yargılamaya 16 Aralık'ta devam edilecek.
Dink cinayetinde "Ankara'nın ihmali" konuşuldu
Duruşmada Şener, Trabzon İstihbaratının, muhbir Erhan Tuncel'in anlatımlarına dayanarak hazırladığı ve dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek imzalı F4 raporunun Ankara İstihbarat Dair Başkanlığı C Şube Müdürlüğüne gönderdiğini hatırlatarak, "Dink öldürüleceği bilinirken neden Koruma Daire Başkanlığı ve diğer tüm yetkililer harekete geçirilmedi?" diye sordu.
Akyüzrek imzalı bu F4 raporunda, "Hayal, ne pahasına olursa olsun Hayal Dink'i öldürecek" uyarısını vardı. Şener'in sözlerine Yılmazer ise, "Benim Dink'e yönelik cinayetini önlemeye yönelik görevim yok dedi" dedi; sözleri tutanaklara geçirilirken de, "Sayın hakim, sözlerin yanlış anlaşılmasın, elbette benim Trabzon ve İstanbul arasında koordinatörlük görevim var" demeyi ihmal etmedi.
Şener: Göreviniz korumaktı, bunu da yapmadınız
Yılmazer, istihbarat raporu kendisine geldiğinde, rapora "derkenar yazdığı"nı, hatta, "İstanbul'un haberi var mı? Trabzon ile görüşelim" diye not da yazdığını ve belgeyi C Şubesi'ne gönderttiğini savundu.
Şener ise, ölüm tehdidi altında olduklarına dair rapor bulunan kişilerin Koruma Daire Başkanlığı'nca korunacaklarına dair Şubat 2002 tarihli İstihbarat şubelerine gönderilmiş Sabri Uzun imzalı bir tamim (emir) bulunduğunu ancak bunun gereğinin Hrant Dink için yapılmadığını söyledi:
"Sizin göreviniz derkenar yazmak değil. Ne zaman yazdınız? Cinayetten önce mi, sonra mı? Hatta geçen hafta mı? Göreviniz bunun gereğini yapmaktı." (EÖ)