İstanbul'da düzenlenen Avrupa Sosyal Forumu'ndaki "Filistin bugün; İsrail'in dokunulmazlığına nasıl karşı çıkılır" oturumunun ikinci etkinliği, İsrail'i zorlayabilecek boykot, yatırımları geri çekme ve yaptırımlar (BDS) üzerineydi.
Dünkü (2 Temmuz) toplantıda BDS Avrupa temsilcilerinden Michael Daes, İsrail'in Gazze'ye yardım konvoyuna saldırısının ardından Avrupa'da çok sayıda insanın sokaklara döküldüğüne, devletlerden yeterli tepki göremediklerine dikkat çekti. Daes "Hatta İsrail bu hareketinden dolayı ödüllendirildi. Neredeyse AB'nin fahri üyesi gibi davranıldı" dedi.
Filistinlilerin çağrısına BDS ile 174 sivil örgütün karşılık verdiğini dile getiren Daes, İsrail'in işgal ettiği topraklardan geri çekilmesini istediklerini söyledi. BDS hareketinin nasıl işlediğine değinen Daes, "Tüketim mallarına veya akademik kurumlara yönelik boykot olabilir. İsrail, mallarını almayarak cezalandırılabilir" diye konuştu.
"Daha küresel bir hareket gerek"
BDS temsilcisi, İsrail'in haksızlıklarını göstermek için tepkilerin nasıl yükseltilebileceğini anlattı:
"İsrail'in çok sayıda ünlü sanatçıya konser ve performans davetleri karşılıksız kalıyor. Sanatçılar, bir gösteri yapmanın İsrail'in ekmeğine yağ sürmek anlamına geldiğini biliyorlar. Bu anlamda kültürel bir boykot uygulanabilir. İsrail'e maddi destek veren ülkelerde bu desteğin geri çekilmesi için kampanyalar yapılabilir.
"Bir hafta sonra Filistinlilerin çağrılarının 5. yılı olacak. Şimdi daha küresel bir hareketten bahsetmemiz gerekir. Biz İsrail'i izole etmek istiyoruz."
İsrail üniversitelerinde ayrımcılık
İsrail'den gelen Hayfa Üniversitesi öğrencisi Wassim Ghantous , İsrail üniversitelerindeki ırkçı ve ayrımcı uygulamaları anlattı:
"Öğrencilerin örgütlenme ve ifade özgürlüğü çok kısıtlı. Gazze saldırılarında, 1 Mayıslarda üniversitede polisle mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Müslüman öğrenciler çoğu burstan yararlanamıyorlar."
Belçika'dan Mario Franssen, ülkelerindeki BDS girişimine kitle örgütlerinin desteğine karşın, sendika, meslek örgütleri ve siyasi partilerin pek destek vermediklerine dikkat çekti.
Küreselleşmeye karşı mücadele yürüten WAR ON WANT temsilcisi, Britanya'dan Yasmin Khan, kampanyalarını anlattı:
"Amaç İsrail'den gelen malları almamak. Süpermarketlerde satılan ürünlere nerede, nasıl üretildiğini belirten etiketler koydurmayı başardık. İsrail mallarının satılmamasını sağlamak için bu önemli bir adımdı."
İtalya'dan Martina Pignatti "İsrail üniversitelerinde akademik özgürlük için akademisyenlerle ortak çalışmalar yürütüyoruz. Ekonomik boykotun gerekliliğiyle ilgili bilgilendiriyoruz" dedi.
İsrail'e Karşı Boykot Girişimi'nden Ali Ergin Demirhan, Türkiye'de boykot kampanyasının gereken desteği görmediğini söyledi; "AKP, İsrail'le ilişkileri tam olarak bitiremez. Bu nedenle, saldırılarını İsrail'in destekleyicisi olduğunu söylediği Kürtler üzerine yöneltiyor. Filistin için İsrail'e boykot kampanyasına Kürt solu ile beraber hareket ediyoruz" dedi. (TK)