Fotoğraf: DHA
MHP'den ihraç edilen Meral Akşener Ankara’da Nazım Hükmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen programda, yeni partisinin isminin İyi Parti olduğunu açıkladı, 200 kişilik kurucular kurulunun tanıtımını yaptı. Partinin sloganı "Türkiye İyi Olacak" olarak belirlendi.
Akşener konuşmasında "Umutlarımız hayallerimiz var. Gücümüz var. Adil bir Türkiye istiyoruz. Özgür bir toplum istiyoruz. Hakkımız var” dedi.
“Yeni bir siyasal hareketle Türkiye kucaklaşmasını başlatıyoruz. Allah hayırlı eylesin. İyi adalettir, kararlılıktır, umuttur, gelecektir, bilgidir, zenginliktir, cesarettir. O da burada var. İyi, medeniyet demektir ve bu yolun taşlarını sadece cesurlar döşer.
“Türkiye coğrafyasıyla kucaklaşıp Avrasya olacak. Dünya ile kucaklaşacak. İyi Parti ile güçleneceğiz mutlu bir Türkiye olacağız."
Akşener kürsüye çıktığı sırada salondakilerin “Başbakan Meral” şeklinde slogan atmasına “Ben cumhurbaşkanı olacağım” diye karşılık verdi.
Türkiye ekonomisinin son 10 yılda ortalama yüzde 4.5 büyüme gerçekleştirdiğini ifade eden Akşener, aralarında eski Merkez Bankası Genel Müdürü Durmuş Yılmaz'ın da bulunduğu ekonomi kurmaylarına seslendi: "Yüzde 6'dan aşağısını kabul etmiyorum. Yüzde 6'nın üstünde büyümeyi gerçekleştirmek zorundasınız."
“Postmodern milli şef dönemi”
Akşener’in konuşmasından satırbaşları şöyle...
“16 Nisan referandumu, kirli referandum. 1946 seçimleri adeta tekrar sergilenmiştir.
“Toplumsal destek yetmezse yargıçlar tamamlar. Toplumsal desteği bulamazsanız yargıçlar, YSK imdadınıza koşar.
“Demokrasi tehdit altındadır. Ve iktidarın hukuku her şeyin üzerindedir. Açıkça görülmektedir ki toplam siyaset açmazdadır. Postmodern milli şef dönemi iktidardadır ama sürdürülebilir değildir.
“Bu iktidar gidici”
“Bizler siyasette bir alan aramıyoruz, bunu talep de etmiyoruz. Çağrımız bütün Türkiye’ye... İnanıyoruz ki partimiz daha güçlü bir Türkiye’nin yolunu açacaktır.
“Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Rauf Orbay, İsmet İnönü, Celal Bayar ve Adnan Menderes’i, Süleyman Demirel’i, Necmettin Erbakan ve Başbuğ Alpaslan Türkeş’i, Turgut Özal’ı, Bülent Ecevit’i, şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nu ve ebediyete intikal edip de adını burada zikredemediklerimizi rahmetle anıyoruz.
“2017 Türkiye’sinde toplumun önüne konan gündem ile dünya gündemi örtüşmemektedir. Türkiye dünyadaki gelişmeleri okuyamamaktadır.
Eğitim
“İyi Parti olarak kararlıyız, eğitimde kalite artacak, bilim ve teknolojiye öncelik verilecektir. Hedefimiz ortalama 7 yıl olan eğitimi 11 yıla çıkartmaktır. Hedefimiz ilk 20 ülke arasına girmektir. Eğitimi ailelerin üzerinde yük olmaktan çıkaracağız inşallah.
“Birinci işimiz gelişmenin ve ilerlemenin peşinden koşacak bir Türkiye'dir. Bunun yolunu açacak yapısal reformları ivedilikle hayata geçirmek zorundayız. Yaklaşık 50 milyon gencimiz var, 164 ülke nüfusundan daha çok. Çok büyük zenginlik, hamd olsun, Allah razı olsun. Peki, bu zenginliği nasıl değerlendiriyoruz? Uluslararası sonuçlar ortada. Fen, matematik ve okuduğunu anlamada 72 ülke arasında ne yazık ki 50'nci sıraya düştük.
“15 yıldır devlet, eğitime daha fazla bütçe ayırmakta. Aileler çocuklarının eğitimine daha fazla para ayırmakta. Çocuklarımız ise diğer ülkelerdeki yaşıtlarına göre okullarında daha fazla zaman geçirmekte. Etüt merkezlerinde soluksuz koşturmakta. Netice, 10 yılda 10 basamak daha gerilemek...
“Bu sonuçlarla Türkiye'nin ilk 10'a girme iddiası akılla alay etmektir. Evet, şimdi TEOG'un değişeceğini akşam haberlerinden öğrenen bakan varken, ne düşünüyorsun Meral Akşener derseniz... Bakanın yerinde olmak istemezdim. Bu iktidar gidici, bu iktidar gidici. Ama çocuklar bizim çocuklarımız.
“Biz gençlerimizin beyinlerine sınırlar çizmeyelim. Kendi çocuklarımızdan korkmayalım onlara iyi eğitim, hür ortamlar verelim. Bırakalım onların düşünceleri, hayalleri olsun, tartışsınlar üretsinler.
“Bu, Türkiye’nin yakalayacağı yegane gelecektir. Kindar nesillere filan gerek yok. Dünya ile rekabet edeceksen donanımlı gençlerimiz sayesinde olacaktır.
“Siyasi partiler kanunu demokratikleşecek”
“Davaları İslam’dan kutsal olanlar menfaatleri dururken hakkaniyeti nasıl kavrasınlar. Bir bakan demişti ki ‘Peygamber efendimiz kibirlenmişti ama biz kibirlenmedik’ demişti. Bizim derdimiz ikiye karpuz gibi bölünmüş Türkiye’yi tekrar bir araya getirmektir.
"Bu yüzden saygın ilahiyatçıların söylediği ‘devletin dini adalettir’ sözünü çok anlamlı buluyoruz. Siyaset rekabetçi olmaktan çıkarsa, devlet kendini yenileyemez.
"Siyasi partiler kanunu demokratikleşecektir.
“Yolsuzluk dokunulmazlığa dahil oldu”
“Maalesef Türkiye’de yolsuzluk iddia olmaktan öteye geçmiştir. Yukarıdan yerel yönetimlere kadar yaygınlaşmıştır. Ne yargıdan ne hükümetten bir ses çıkmıyor. Yolsuzluk adeta dokunulmazlık alanına dahil edilmiştir.
“E işleri kolay. İstedikleri zaman fetva da alıyorlar. Geceleri de rahat rahat uyuyorlar. İmanım gibi inanıyorum ki yolsuzluğa bulaşmış her kim olursa olsun itibarını bırakmadan bu dünyadan göçmeyecek.
“Yolsuzluk konusunda ahlaki boyut bir yana bırakılırsa yolsuzluk atmosferinin yaygın olduğu bir ülkede yatırım yapılabilir mi? Sisteme güven kalır mı?
28 Şubat, 15 Temmuz
“28 şubat bizzat TSK’ya yönelik bir ihanet sürecinin adıdır. Bu süreç Türk askerine çuval giydirmekle tazelenmiş, Ergenekon ve Balyoz süreciyle devam etmiş, 15 Temmuz ile final yapmıştır. Fetö ihanet şebekesi bütün ihanet süreçlerinin ana aktörüdür.
“15 Temmuz tam anlamıyla bir devlet etme zafiyetidir. Millet devleti sokaktan toplamıştır. Bir başka tarihi geçek ise şudur. TSK’yı Türkiye’nin aktif değeri tanımından düşürmek için plan yapanlar maalesef iktidar kadrolarının bulanık beyinlerinden faydalanmışlardır. Süreç Türkiye için yol çevirme ön kesme operasyonudur.
“FETÖ ihanet şebekesinin devletin içine sızmış her damarını kesmek, faillerini bulmak için çalışmak başta ben olmak üzere bütün arkadaşlarımız için bir namus borcudur.
“28 Şubat’ın hain kadrolarına seslenmek istiyorum: Mutlu musunuz, huzurlu musunuz? Eğer siz millete şekil vermeye çalışmasaydınız şimdi 80 milyon daha özgür ve daha zengin bir ülkede yaşıyor olacaktık. Şimdi de bunlar sizin yolunuzdalar. Ne hak biliyorlar ne hukuk. Siz neredesiniz bilmiyorum ama biz yine milletimizle birlikte yürüyoruz.
“28 Şubat’ın kudretlileri bekleyin. Yoldaşlarınız olacak. Bugünküler de tarihin çöplüğüne sizin yanınıza gelecekler.” (YY)