* Fotoğraf: AA arşiv
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ekonomik krizden bahsetti.
Geçen hafta İstanbul Şile’de ve Aydın’ı ziyaret ettiğini söyleyen Akşener, yurttaşların anlatımlarını paylaştı:
“İktidarın büyüme masalları, Şilelileri de, Aydınlıları da teğet geçmiş. Şile’deki pastaneci kardeşim, “Şeker bulamıyoruz” diyor. Bir eczacı kardeşim, “Birçok ilacı bulamıyoruz” diyor. “Fiyatlar sürekli artıyor, hastalar bize patlıyor.” diyor. Sağlığın veresiyesi mi olur? Ama eczanelerdeki veresiye defteri, her geçen gün kabarıyor.
“Şarküteri sahibi bir esnaf kardeşim, “Dükkanın günlük gideri, 800 lira. Ama şu saate kadar, sadece 250 gram peynir satabildim.” diyor. Dört aydır kirasını ödeyememiş. Nasıl ayakta kalacağını soruyor.
“Bu sorular bana değil, sana Sayın Erdoğan. Sen sarayında rahatsın. Beş maaşlı, on maaşlı saray insanları da evlerinde rahat. Ama bu insanlar cevap bekliyor. Bu insanlar, çare arıyor. Bu insanlar, çile çekiyor Sayın Erdoğan!”
“İşsizlik, yoksulluk, pahalılık”
“Turizmden tarıma, birçok imkâna sahip Aydın’da da; işsizlik, yoksulluk ve pahalılık almış başını gitmiş. 25 kiloluk tohumun maliyeti, 350 lirayken; satış fiyatının, 1250 lira olması, çiftçilerimizi toprağına küstürüyor.
“Üretim maliyetleri, sürekli artarken; desteklerin, âdeta sadaka niyetine verilmesi, çiftçilerimizi perişan ediyor. Pamuk üreticileri dertleriyle, bir başına bırakılırken; Suriye’den pamuk ithal edilmesi, çiftçilerimizi kahrediyor.”
“Laubali bir yönetim anlayışı”
Akşener, “ekonomideki uzmanlığından ziyade, sitkom repliklerini andıran, abuk sabuk demeçleriyle öne çıkan” diye tanımladığı Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin demeçlerini değerlendirdi:
“Bu arkadaşımız ne dedi? Kulaklarıma inanamadım! 'Bir problem mi yaşadınız? Rahat olun. Bize hemen ulaşırsınız. Bürokrasiyi alaşağı ederiz. Arkamızda Cumhurbaşkanımız var. Mevzuatı da değiştiririz.'
“Üstelik bunu kime dedi? Yabancı yatırımcılara dedi. Türkiye Cumhuriyeti tarihi, böyle bir rezalet görmedi. Türkiye Cumhuriyeti tarihi, böyle bir cıvıklık görmedi. Türkiye Cumhuriyeti tarihi, böyle laubali bir yönetim anlayışına hiç rast gelmedi.
“Bu açıklama, ülkemizde bir devlet krizi olduğunun itirafıdır. Aslında Nebati Bakan diyor ki; “Biz, kanun, yasa, yönetmelik tanımıyoruz. Sizler de Türkiye’ye yatırım yaptığınız takdirde; Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunlarıyla veya kurumlarıyla, bir sorun yaşarsanız, bize gelin. Biz sizin adınıza, bütün yasal şartları ortadan kaldıralım. Yani, Türkiye’de kurumsal bir devletle muhatap olmayın, gelin doğrudan, kişilerle muhatap olun.” diyor.
“Neresinden bakarsanız bakın, içinde yaşadığımız bu ucube sistemin, ucubeliğinin, bundan daha net bir ifadesi ve tarifi olamaz.” (AS)