İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.
Akşener, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) siyasi ayağının araştırılmasına ilişkin verilen soru önergesinin AKP-MHP oylarıyla reddedildiğini hatırlattı.
Ekonomideki gelişmeler ve enflasyon rakamlarına da değinen Akşener, “Cumhurbaşkanı’nın ekonomiyle ilgili konulara hiç girmemesi bile tabloyu gözler önüne seriyor"dedi.
Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:
“FETÖ’nün hiç vekili yok muydu?”
“Bu hain FETÖ’nün, hiç vekili yok muydu, hiç grup başkanvekili yok muydu? Hiç genel başkan yardımcısı yok muydu? Milletimiz bu sorulara cevap istiyor. Verdiğimiz önerge AKP, MHP oylarıyla reddedildi.
“FETÖ’nün siyasi ayağı araştırılsın diye geçtiğimiz hafta yine önerge verdik. Yine reddedildi. FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkmasını istemiyorlar.
“Ama milletvekilleri bir gün, İYİ Parti’nin bu önergesine elbette 'evet' diyecek. Ve o hain kalkışmaya şehit vermiş milletimiz, gerçekleri er ya da geç öğrenecek.
“Asla affetmeyeceğiz”
"Saray’ın lüks ve saltanat harcamasının üç kat artmasını kabul edecek değiliz. Cumhurbaşkanı’nın maaşının yüzde 26 zamlanmasına da evet demedik. Papaz’ın yolcu edilmesini de unutmayacağız. Asla affetmeyeceğiz.
“‘Devleti şirket gibi yöneteceğiz’ diyenler bunu kavrayamaz. Süleyman Şah türbesini yıkıp, vatan toprağını terk edenler bunu anlayamaz. Bunu ancak ‘Vatan sağ olsun’ diyenler anlar.
“Damat Berat ekonomide dünyaya örnek oluyoruz dese de…”
"Damat Berat ekonomide dünyaya örnek oluyoruz dese de herkes cebinin boşaldığının farkında. Cumhurbaşkanı’nın ekonomiyle ilgili konulara hiç girmemesi bile tabloyu gözler önüne seriyor.
“Önce dış güçleri ve papazı bahane etti. Papazı da boyun eğip verdikten sonra, ekonomiyle ilgili tek bir şey söylemedi. Damat Berat ise hızını alamadı. Damat bey ne zaman konuşsa dolar fırlıyor.
“Dünyanın ilk 10 ekonomisine gireceğiz diyorlardı, ilk 20’deki yerimizi bile kaybediyoruz. Üretim durma noktasında. Üretimde olduğu gibi tüketim de durma noktasında.
“Firmalar küçülüyor, işçi çıkarıyor. Ne üretebiliyoruz ne tüketebiliyoruz. Damat Berat’ın ‘ekonomide dengeleme’ dediği işte bu. Sıfıra sıfır elde var sıfır."
“Bu zalim iktidarın peşinden gidilir mi?”
"Millet hala ay başını zor getiriyor, hatta getiremiyor. Ama onlar Saraylarda günlük 2 trilyon harcıyor.
“Milletim o iktidar artık bildiğiniz iktidar değil. 'Tek servetim parmağımdaki yüzük' diyerek iktidara gelen var ya, 'Bu zalim iktidar millete bir bardak çay ve simidi çok görüyor. Bunların peşinden gidilir mi?' diyordu. Millet de destek veriyordu.
“16 yıllık iktidarlarının ardından gelin o hesabı yapalım. Şimdi çay simitle 5 kişilik bir aile geçinemez oldu. En iyisi senin sözünü tekrarlayayım. Saray'ında günde 2 trilyonla doymayanlar, size bir simitle çayı çok görüyor. Bu zalim iktidarın peşinden gidilir mi?"
“Bu rakamlarla yatırım olmaz”
"Enflasyon pahalılığın adıdır. 25,2 ile ne olur, fakir daha fakir olur. Enflasyon vatandaşımızı kemirir bitirir.
“Bu rakamlarla yatırım olmaz, Türkiye’yi uçuruma doludizgin götürüyorsunuz. Ya bir yolunu bulun ya da bu yoldan çekilin.
“Sosyal yardımları kesecek”
"Cumhurbaşkanı kendini oraya taşıyan vatandaşlara sırtını döndü. Burs bekleyen öğrencilere beleşçi diyor. Ayıp be ayıp! Unuttun mu kendi çocuklarınızı nasıl okuttunuz?
“Sosyal yardımları kesecek o yüzden bu yardımlara bağırıp çağırıyor, yolunu yapıyor. Şimdi kodamanlarla, baronlarla yürüyor. Aziz milletim, sen bu tabloyu görüyorsun; eminim kırmızı kartı yerel seçimlerde göstereceksin.
“Hem forvet hem orta saha, hem defans”
“Bir insan her işten anlar mı? Bu anlıyor. Ne kadar kurum var, Cumhurbaşkanlığı’na bağladı. Bütün paraları bir fonda topladı. Başına da kedini ve damadı atadı.
“Hem elektrikçi, hem muslukçu. Hem forvet hem orta saha, hem defans. Hem de ekonomist... 81 milyonda kimsede kalmamış hepsi onda toplanmış. Biraz varmış o da damada toplanmış.
“Şimdi de yerli tohuma savaş açtı”
“Milliliği sahte çıkmıştı arkadaşın, yerliliği de sahte çıktı. Şimdi de yerli tohuma savaş açtı. Sertifika zorunluluğu getirerek, çiftçiyi yabancı tohuma mecbur etti.
“Her şeyi inşaattan ibaret zannedenler tarımın önemini anlayabilmiş değiller. Oysa gıda güvenliğinin tehlikeye düşmesi bir milli güvenlik sorunudur." (EKN)