Adalet Bakanı Bozdağ, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ve AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın; başörtü konusunda anayasa değişikliği teklifiyle ilgili olarak, 2 Ekim'de HDP’yi ziyaret etmesi siyaset gündemindeki yerini koruyor.
AKP’nin HDP’ye ziyareti “seçime dönük bir hamle” olarak yorumlansa da akıllılara “yeni bir çözüm süreci başlar mı?” sorunu da getirdi.
Peki, AKP’nin HDP ziyareti, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu ziyarete desteği ne anlama geliyor?
Bu görüşme sadece Anayasa değişikliği üzerinden yapılan bir görüşme olarak değerlendirilebilir mi?
HDP kapatma davasında fikir değişikliği yaratır mı, görüşmenin uzun vadeli sonuçları olur mu, seçimlere nasıl yansır?
Kürt sorunu üzerine çalışan Prof. Dr. Mesut Yeğen, AKP’nin HDP ile görüşmesini bianet’e yorumladı.
"HDP'nin desteğini alması önemli"
Prof. Dr. Yeğen’in görüşmeye dair ilk değerlendirmesi, “Görüşmenin esas olarak gündemdeki ‘Anayasa değişiklik oylamasıyla’ ilgili olduğu açık. Ancak görüşmeyi sadece buna sığdırmak da mümkün değil” oldu.
Böylesi bir görüşmenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “izni olmadan” yapılamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Yeğen, şöyle konuştu:
“CHP’nin yaptığı başörtüsü serbestiyetiyle ilgili yasal düzenleme teklifi AKP açısından önemli bir siyasi fırsata döndü. AKP bu siyasi fırsatı eline geçirmişken kullanmak istiyor ve bunu da bir Anayasa değişikliği üzerinden yapmak istiyor.
“Ancak Meclis’teki tablo Anayasa değişikliğine izin vermiyor, bu nedenle HDP’lilerin desteğinin alınması önemli. HDP’liler de ‘uygun bir şekilde formüle’ edilirse onay verebileceklerini belirttiler. Dolayısıyla HDP ile görüşmenin AKP açısından siyasi bir fırsatın kullanılması gibi bir tarafı var.
"Seçmene mesaj veriliyor"
“Fakat görüşmeyi sadece buna sığdırmak da mümkün değil. Çünkü 5-6 yıldır HDP’yi PKK ile özdeşleştirmiş, gayri meşru ilan etmiş bir AKP var ve bu AKP bugün HDP ile görüşüyorsa bunun siyasi sonuçlarını da hesap etmiştir.
"Bu sonuçların kendisine yarayacağını düşünerek bu görüşmeyi gerçekleştirmiştir. Buradan uzun vadeli büyük sonuçlar çıkarıp ‘AKP ile HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerine dönük ortak yola girecekleri’ gibi sonuçlar çıkarmamak gerekir.
“Ancak AKP kendi açısından, hem HDP’yi destekleyen hem de desteklemeyen Kürt seçmene ‘Kürtlerle, HDP ile, Kürt hareketiyle diyalog kuruyorum’ mesajı vermek istemiş gibi görünüyor.
"AKP’nin böyle bir mesajın ortaya çıkmayacağını düşünmemesi mümkün değil, bu mesajın çıkmasını istemiş olduklarını düşünüyorum. Bunun da seçim döneminde işlerine yarayacağını düşünüyor olmalılar.”
"HDP'nin kapatılması Erdoğan'ın lehine olmaz"
Görüşmenin hâlâ gündemde olan HDP kapatma davasına yansıması olup-olmayacağını da değerlendiren Prof. Dr. Yeğen, “AKP’nin HDP’nin kapatılması konusunda henüz netleşmediğini” söyledi:
“Kapatma kararının seçimin son anına kadar şekillenmeyeceğini düşünüyorum. AKP, Erdoğan kapatmanın kendi lehine olacağına karar verirse gerekli girişimleri yapacaktır. Fakat şu anki siyasi tablo kapatma kararı çıkarsa bunun seçimlerde Erdoğan’ın lehine olmayacağını gösteriyor.
“Özellikle muhalefet ortak bir adayla cumhurbaşkanlığı seçimlerine girerse hiç olmaz. Eğer muhalefet cumhurbaşkanlığı seçimlerine ortak bir adayla girmeyecek olursa o zaman HDP’nin kapatılması Erdoğan’ın lehine bir sonuç üretebilir.
“Dolayısıyla HDP’nin kapatılması kararı tamamen cumhurbaşkanlığı seçimlerine endeksli. AKP’nin bu konuda henüz karar vermediğini düşünüyorum. Çünkü HDP’nin kapatılması Erdoğan’ın seçilmesine mi yoksa seçilmemesine mi hizmet eder, Erdoğan ve AKP buna dair değerlendirmesini henüz tamamlamış değil.”
"Bahçeli tarzı siyasette ilkelerin önemi yok"
Son olarak MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin “AK Parti heyetinin Anayasa değişikliğini görüşmek adına siyasi partilerle görüşmesi son derece doğaldır” sözlerini yorumlayan Prof. Dr. Yeğen şöyle dedi:
“Devlet Bahçeli’nin açıklamasını şaşırtıcı bulmadım. Bahçeli bütün siyasi faaliyetini devletin ve iktidarın bekası dediği mefhuma göre tasarlıyor.
“Bahçeli açısından devletin ve iktidarın bekası bugün HDP ile görüşmeyi gerektiriyor bu nedenle görüşülmesinde bir sakınca görmüyor. 2019 yerel seçimlerinde Abdullah Öcalan ile görüşülmesinde de aynı tutumu sergilemişti.
"Bahçeli tarzı siyasette ilkelerin normların bir önemi yok. Aslolan iktidarın bekası. Bahçeli, devletin, iktidarın hizmetinde oldukça her şeyi meşru, her şeyi doğru görebilir.”
(RT)