Akıncı, yayınladığı yazılı açıklamada, “Kıbrıs’ta çözüm ancak, Rum tarafının 1963’ten beri bizi mahrum bıraktıkları siyasi eşitliğimizin federal bir çerçevede bize iade edilmesi ve bizim de, 1974’ten beri savaşın sonucunda onların mahrum kaldığı toprakların bir kısmını onlara iade etmemizle gerçekleşebilir “dedi.
TIKLAYIN - KUZEY KIBRIS SÖZCÜSÜ: HARİTALAR SUNULDU
“Annan’dan günümüze kadar tüm haritalar Kıbrıs Türk tarafına yüzde 29 civarında bir toprak kalacağını öngörmektedir. Bu son süreçte de eğer çözüme ulaşmak mümkün olacaksa sonuç bu şekilde olacaktır.
“Eğer tüm konularda uzlaşıp referandum aşamasına ulaşılabilirsek, halkımız kalıcı olarak 'bizimdir' diyemeyeceği ve yasallığı sürekli AHİM’de sorgulanan ama yüzdeliği birkaç puan daha fazla olan bir toprakta mı, yoksa uluslararası hukuk içinde, gelecek belirsizliğinden kurtulmuş bir yerde mi yaşamak istediğine kendi karar verecektir.
“Burada önemli olan, çözüme ulaşabilirsek insanlarımızın mümkün olduğunca az sayıda yer değiştirmek zorunda kalmalarıdır. Zorunlu olarak yer değiştirmek durumunda olacakların ise yeni bir eve ve iş imkanlarına kavuşturulmalarıdır. Bu olmadan zaten hiç kimse yerinden ayrılmayacaktır."
TIKLAYIN - BM KIBRIS TEMSİLCİSİ: ÇÖZÜM ZOR AMA İMKANSIZ DEĞİL
Son söz referandumda
“Kıbrıs’ta kararlı duruşlara ihtiyaç duyulan son safhaya ulaştık. Tüm ilgili tarafların olumlu katkılarıyla eşitlik, özgürlük ve güvenlik içinde yaşanacak bir ada yaratmak mümkündür. Bu çerçevede henüz sonuçlanmamış ayrılık noktalarının da, gerçekçilik ve makuliyet ölçüleri içinde kalınarak uzlaştırılması gerekmektedir.
“Bu noktaya ulaşabilirsek, son söz elbette referandumda her iki topluma ait olacaktır. Ancak henüz o noktada değiliz. Her iki toplumun ve özellikle örgütlü kesimlerinin de desteğiyle bu sonuca ulaşabiliriz.
“Haksız geçici çıkarlar yerine, her iki toplumun uzun vadeli gerçek yararlarını gözetecek bir anlayış içinde hareket etmek, gelecek kuşaklara karşı borcumuzdur.” (YY)