Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan Öcalan’ın 2015’te serbest kalacağı iddiasını yanıtlarken önemli olanın hükümetin kararı olduğunu söyledi.
"Onun bunun ne dediğinin bir önemi yok. Bizim ne dediğimizin önemi var.
“Yani sağdan soldan her yapılan açıklamayı muhatap alarak cevap vermek de doğru değil. Vatandaşlarımız hükümeti takip etsinler, meşru siyaset kurumunun ne dediğine baksınlar.”
Türkiye basınında, KCK Yürütme Konseyi’nden Murat Karayılan'ın "çözüm sürecinin başarıyla sonuçlanması durumunda, Abdullah Öcalan'ın 2015’in nisan ayında yapılması planlanan PKK'nin 12'nci kongresine katılacağını" öne sürdüğü yönünde haberler çıkmıştı.
“Süreç devam etmeli”
Urfa’da valilik ziyareti sırasında soruları cevaplayan Akdoğan sürecin devam ettirilmesi gerektiğini de vurguladı.
“Zaman zaman günü kavrayamayan, zamanın ruhunu anlayamayan birtakım açıklamalar yapılabiliyor. Bunun için geçmişe takılıp kalmanın bir anlamın yoktur. Her sabah düne uyananlar bugünü yakalayamaz.
“Onbinlerce insan hayatını kaybetti. Bunlar bizim insanlarımız, bu yüzden geleceğe odaklanmamız gerekiyor. Nihai çözüme ulaşmak için herkesin sorumlu davranması, yapıcı katkıda bulunması gerekiyor.
“Dolayısıyla bu süreci sağduyuyla devam ettirmemiz lazım."
“Normalleşme”
Çözüm süreciyle birlikte bölgede normalleşme yaşandığını söyleyen Akdoğan 6-8 Ekim Kobanê’ye destek eylemlerinin süreci sekteye uğrattığını belirtti.
"Son yaşadığımız 6-8 Ekim olaylarında bildiğiniz gibi bir türbülans meydana getirmişti. Olumlu gidişata bir sekte vurmuştu.
“Daha sonra tekrar sürecin ivme kazanmasıyla bölgede ciddi bir normalleşme yaşandığını söyleyebiliriz. Bu normalleşme tabii ki önce insanımızın huzuru, güvenliği ve gelişimi ve çocuklarının istikbale için önem taşıyor. Her alanda bölgenin gelişmesinde biz memnuniyet duyuyoruz.
“Yılların birikimiyle bölgede birçok mesele iç içe geçmiştir. Terör bunlardan bir tanesiydi. Bunun ürettiği sorunlar vardı. Hükümet olarak bölgeyi kalkındırmak için harekete geçtik. Bölgelerarası farkların giderilmesi için çok ciddi bir yatırım seferberliğini başlattık. 100 milyar doların üzerinde bölgeye yatırım yaptık.
“Sosyal politikalarla insanlarımıza sahip çıktık. Kürtçenin gelişmesi başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi içinde çok ciddi demokratikleşme reformlarını hayatta geçirdik.” (YY)