Haberin İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, zorunlu askerlik yaparken intihar ettiği açıklanan er Caner Sarmaşık’ın ölümünü Meclis’e taşıdı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın cevaplaması istemiyle soru önergesi veren Hüda Kaya, kamuoyunun Caner Sarmaşık’ın intihar ettiği iddiasını kabul etmediğini belirterek Sakarya Romanlar Derneği Başkanı Orhan Tangel’in şu sözlerini aktardı:
“Caner Sarmaşık ailesini arayarak bu komutan ‘benim üzerime çok geliyor ne yapacağımı bilemiyorum’ diyor. Ailesi de muhtara gidiyor ve muhtar da bölük komutanını arıyor. Sonrasında komutan, 'Sen aileni niye arıyorsun, bizi şikâyet ediyorsun' gibi cümleler kullanıyor. 'Allah’ın şoparı, geri zekalı' gibi hakaretlere maruz kalıyor Roman olduğundan dolayı. Bu konuşmadan sonra tekrar ailesini arıyor, ‘Bana sizinle konuştuğum için yine ‘Seni bak ne yapacağım, seni gerekirse burada öldüreceğim, burada gömeceğim ve ailene de bu onuru, şehitliği yaşatmayacağım’ ifade etmiştir.”
Akar’a sorular
Kaya, Hulusi Akar’a şu soruları yöneltti:
- Caner Sarmaşık isimli askerin intihar ettiği iddiası doğru mudur? Araştırıldı mı? Doğru ise otopsisi yapılmış mıdır ve sonucu nedir?
- Caner Sarmaşık isimli askerin, arkadaşları ve komutanları tarafından intihara meyledecek izlenimi edinilmiş midir? Bu konu ile ilgili arkadaşları ve komutanlarından bilgi /ifadeleri alınmış mıdır?
- Caner Sarmaşık isimli askerin, intihar etmesi ile ilgili soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmış ise hangi aşamadadır?
- Son beş yıl içinde kışlada hayatını kaybeden asker sayısı kaçtır? Rütbelere ve kütük kayıtlarına göre dağılımı nedir?
- Son 5 yıl içinde kışlada intihar ederek hayatını kaybeden asker sayısı kaçtır? Rütbelere ve kütük kaydına göre dağılımı nedir?
- Bakanlığınızın kışlada yaşanan intihar vakalarını önlemek adına yaptığı herhangi bir çalışma bulunmakta mıdır?
Purçu: Çocuk solak, kalbinden kendini vuramaz
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Özcan Purçu da Cumhuriyet’ten Yaprak Akbaba’ya verdiği demeçte Caner Sarmaşık’ın ölümünün “şüpheli” olduğunu ifade ederek ilgili şunları dedi:
"Başka birinin silahıyla vefat ettiğini, şüpheli bir ölüm olduğunu öğrendik. Ailesi bir aydan beri de çocuğun üzerinde ciddi bir baskı olduğunu söyledi. Caner, idlib'e gönüllü olarak gitmiş. Böyle bir beyanı olan, 'arkadaşlarımla birlikte İdlib'de öleceğim' diyen birinin intihar etmesi çok şüpheli bir durum. CHP olarak bu olayın peşindeyiz. Hukuki süreç için mücadele edeceğiz. Bu çocuk canını hiçe sayıp bu ülkenin güvenliği için gidip orada ölüyor ve şehit sayılmıyor. Ailesi 'benim oğlumun onurunu iade edin, benim oğlum şehit edildi' diyor. Bayrağa sarılmadan tabutla geldi, şehit bile sayılmadı. Şüpheli bir ölüm olduğunu düşünüyorum. Nöbet esnasında kendi silahı yerine başka bir silahtan çıkan kurşunla ölüyor. Çocuk solak, kalbinden kendini vuramaz. Psikolojisi yerinde olmasa neden başkasının silahıyla intihar etsin?"
MSB “İntihar” demişti
Milli Savunma Bakanlığı’ndan (MSB) konuya ilişkin dün yapılan açıklamada, 1. Komando Tugayı Komutanlığı’nda görev yapan piyade er Caner Sarmaşık'ın 29 Nisan'da nöbetteyken intihar ettiğinin belirlendiği, olayla ilgili adli ve idari tahkikat başlatıldığı ifade edilmişti.
MSB'den yapılan açıklamada, basında "Piyade Er Sarmaşık'ın ölümünün intihar değil, şüpheli bir ölüm olduğu" yönünde haberlerin yer aldığı belirtilerek şöyle denilmişti:
"İlk bilgiler kapsamında, Piyade Er Caner Sarmaşık'ın 29 Nisan 2021 tarihinde nöbetteyken intihar ettiği belirlenmiştir. Olayla ilgili adli ve idari tahkikat başlatılmıştır. Tahkikat sonuçlanınca kamuoyu ile paylaşılacaktır."
Sakarya ve Kocaeli’de eylemSarmaşık’ın şüpheli ölümüyle ilgili iddialar üzerine Romanlar Sakarya ve Kocaeli’de yol kapatıp protesto gösterisi düzenledi. Gazete Manifesto’nun aktardığına göre, Romanlar Derneği Başkanı Orhan Tangel Sakarya’da yaptığı açıklamada özetle şunları dedi: “Caner kardeşimiz gönüllü olarak sınır harekatına katılmak istiyor fakat oradaki bölük komutanı bu arkadaşımıza roman olduğundan dolayı ‘şopar öyle yap, şopar böyle yap’ gibisinden hakaretler ediyor. Caner kardeşimizin ‘Bana şopar demeyin’ ve ‘bu roman kelimesiyle önüme çıkmayın’ diyor fakat bölük komutanı da bu arkadaşımızın okuma yazması olmadığından dolayı bu arkadaşı rencide etmek için elinden geleni yapıyor. Git evine bunu ezberle diyor. Komutanım ben bunu nasıl ezberleyeyim benim okuma yazmam yok diyor. Komutanının üzerine gitmesi nedeniyle Caner kardeşimiz ailesini arayarak bu komutan ‘benim üzerime çok geliyor ne yapacağımı bilemiyorum’ diyor. Ailesi de muhtara gidiyor ve muhtar da bölük komutanını arıyor. Komutan da o bizim askerimiz aramızda bir sorun yok diyor. Aradığında bölük komutanı tabii, ‘Ben buna gıcık oluyorum, ben bunu ezeceğim, elimden geleni yapacağım’ diyemiyor. Sonrasında komutanı tekrardan bu çocuğa, ‘Sen aileni niye arıyorsun, bizi şikayet ediyorsun’ gibi cümleler kullanıyor. ‘Allah’ın şoparı, geri zekalı’ gibi hakaretlere maruz kalıyor Roman olduğundan dolayı. Bu konuşmadan sonra tekrar ailesini arıyor, ‘Bana sizinle konuştuğum için yine ‘Seni bak ne yapacağım, seni gerekirse burada öldüreceğim, burada gömeceğim ve ailene de bu onuru, şehitliği yaşatmayacağım’ gibi cümleler kuruyor” diyor. Bu çocuk askeri silahla kendini vurarak intihar etmiyor. Küçük silahla ve bölük komutanının silahıyla vuruluyor bu çocuk. İntihar süsü veriliyor. İntihar eden hiçbir kişi silahı kalbine doğrultmaz. Direkt kafasına tutar. Bu bir kere mantık dışı. Bu komutan bu çocuğu vurmuştur arkadaşlar. Bunun araştırılmasını istiyoruz. Devlet büyüklerine sesleniyorum, bu ırk ayrımcılığı, bu millet ayrımcılığı devam etmesin. Devam ederse biz bunun peşinde duracağız. Bu eylemleri Türkiye’nin her yerinde gerçekleştireceğiz. Lütfen daha büyük olaylara maruz kalmadan bu olayı araştırın. Araştırın derken, bu komutanın yargılandığını tüm Roman camiası önünde sergilemelerini istiyoruz. Takipçisi olacağız bu sürecin. Vekillerimizi de aradım, ailenin yanına gidiyor. Gerekirse tekrar otopsi yapılsın. O çocuğun cenazesine giren insanlar kalbinde bantlar olduğunu söylüyor. İntihar eden hiçbir insan silahı kalkıp da kalbine doğrultmaz. Direkt kafasına doğrultur.” Kocaeli'de konvoyCaner Sarmaşık’ın ölümüyle ilgili olarak Romanlar, İzmit ve Körfez’de de düzenledikleri uzun araç konvoyları ile tepkilerini gösterdi. Körfez Roman Dernek Başkanı Bayram Denizci, konu hakkında yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Askerlik görevini yaparken vefat eden şehittir. Ölümüyle ilgili şüphelerden bahsedilen Caner Sarmaşık yalnız değildir her şehit bu ülkenin ortak acısıdır. Roman olduğu için bunları yaşadıklarını söyleyen şehit yakınlarının yaşadıkları kabul edilemez. Bir an önce bu yanlıştan dönülmeli ve şehidimizin ve ailesinin hakkı teslim edilmelidir. Bu konunun ciddiyetle üzerine gidilmeli yetkililer kamuoyunu tatmin edecek bilgi ve açıklamaları yapmalıdır.” |
(EKN)