Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
“Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisi imzacısı akademisyenlere yönelik yazısı nedeniyle, “tehdit” ve “suç işlemeye tahrik” suçlamasıyla yargılanan Sedat Peker beraat etti.
Anadolu Adliyesi 20. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın altıncı duruşması bugün gerçekleşti. Davanın hiçbir duruşmasına katılmayan Peker karar duruşmasına da gelmedi.
Müşteki avukatları, sanığın cezalandırılmasını talep etti.
Peker’in avukatları yazının düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesini gerektiğini, "Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız' sözlerinin teşbih olduğunu", Peker'in "kamu barışından yana olduğunu" söyledi.
Hakim İmran Arık Özcan, Peker'in "üzerine atılı suçların oluşmadığı" gerekçesiyle beraat kararı verdi.
Peker'in cumhurbaşkanına diktatör diyenleri en yakın bayrak direğine asacaklarına dair sözleri nedeniyle yargılandığı davada da , İstanbul Anadolu 41. Asliye Ceza Mahkemesi Haziran 2018'de beraat kararı vermişti.
Müşteki avukatları: "suç oluştu, cezalandırılmalı"
Müşteki avukatlarından Oya Meriç Eyüboğlu, sanığın üzerine atılı suçların yasal unsurlarının oluştuğunu belirterek bu suçlardan cezalandırılmasını istedi. Sanık müdafilerinin eylemin ifade özgürlüğü sınırlarında kaldığı şeklindeki savunmalarına karşı çıktı:
“AİHM ve AYM kararlarında doğrudan şiddet çağrısında bulunan ırkçılığa dayanan ve şiddet içeren ifadelerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği belirtilir.”
“Ben yargılamanın herkes için zor olduğunu farkındayım. Yargılama içerisinde yer alan her kişi tarafından uygun bir karar vereceği kanaatindeyiz, bunu umuyoruz ve biliyoruz.”
Avukat Nagihan Buduk da “İddianameye konu metin açıkça tehdit içermektedir, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez” diyerek meslektaşının talebine katıldı.
Peker'in avukatları: İfade özgürlüğü
Peker’in avukatı Turgay Özdoğan, tevsii tahkikat ve barış bildirisinin celbini talep etti. İstanbul 41. Asiye Mahkemesi’ndeki beraat kararının da celbini istedi.
Heyet, söz konusu belgelerin yargılaması yapılan dosya üzerinde esaslı etki yapmayacağı gerekçesiyle Özdoğan’ın taleplerini reddetti.
Turgay Özdoğan esasa ilişkin savunmasında “Müvekkilimiz milliyetçi kişiliğe haiz bir kişidir. Kendisi teröre destek veren kişileri uyarmak amacıyla metni yazmıştır” dedi.
“Metin Anayasa’nın 26. Maddesi kapsamında düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Metin içerisinde yer alan ifadeler ütopik bir kavramdan ibarettir. Gerçek anlamda söylenmiş sözler değildir.”
Özdoğan, müvekkilinin “suç örgütü lideri olmadığını, yılın iş adamı seçildiğini, yardım sever birisi olduğunu” söyledi. Peker’in avukatı Ersan Bakan, suçun oluşmadığını savundu.
"Peker barıştan yanadır"
Diğer avukatı Noyan Aktaş, barış bildirisini “Türk milletinin ve Türk devletinin aleyhine ele alınan yazı” olarak niteleyerek “Türk milletinin ve devletinin korunması Anayasa’nın başlangıç metinlerindendir” dedi. Tehdit ve kasıt olmadığını belirtti.
“Müvekkil devlet güvenliğinin ortadan kalkması halinde kaos oluşacağını ifade etmek istemiştir. Kanlarınızla duş alacağız ifadesinin de ortaya çıkan bu kaos nedeniyle yaşanacak şiddet içerikli olaylar sonucu çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesinin muhtemel olacağından etraf kan gölüne döneceği zikredilmektedir. Müvekkil teşbihte bulunmuştur.”
Avukat sözlerini, “Müvekkilimin sözleri barışı bozmaktan ziyade, kamu barışından yana olup herkesi buna çağırmaktan yanadır” diye bitirdi.
Ne olmuştu?
Türkiye’de 89 üniversiteden 1128, yurtdışından 355’i aşkın akademisyen ve araştırmacının Türkiye devletine şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama çağrısı yaptığı metin 11 Ocak 2016’da kamuoyuyla paylaşıldı.
Sedat Peker, www.sedatpeker.com adlı internet sitesinde 13 Ocak 2016’da yayınlana akademisyenleri tehdit etti.
“Sözde Aydınlar Çanlar İlk Önce Sizin İçin Çalacak” başlıklı yazıda “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız!” ifadeleri yer alıyordu.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası, Özgürlükçü Hukukçular Derneği Ankara Şubesi ve akademisyenlerin ihbar ve şikayetleri üzerine Peker hakkında dava açıldı.
Cumhuriyet Savcısı Ahmet Aslan’ın hazırladığı iddianamede Peker’in tehdit ve suç işlemeye tahrik ile suçlandı.
Sedat Peker hakkında
Peker, “Tehditle tahsilat yapmak, zorla alıkoymak, öldürmeye azmettirmek” suçlarından yedi ay arandıktan sonra 19 Ağustos 1998'de Romanya'dan Türkiye'ye getirildi. Hakkında 7,5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 12 sanıkla birlikte çete oluşturmak suçundan yargılandığı davada, 24 Mayıs 1999'da tahliye edildi.
"Suç örgütü kurmak, tehdit, iş yeri kurşunlama, yaralama, hürriyeti tahdit, yağma ve sahte kimlik kullanma” iddialarıyla hakkında açılan üç davadan ikisinde hapis cezası verildi.
Ergenekon davasında da “silahlı örgüt kurma” suçuyla yargılandı. 5 Ağustos 2013'te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon davasında Peker'e 10 yıl hapis cezası verildi.
10 Mart 2014 tarihinde özel yetkili mahkemelerin kararlarına ilişkin yasa değişikliği ve 5 yılı aşkın tutukluluk hali göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Dava halen Yargıtay’da. (BK)