Aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanları, 30 Haziran 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı başlattığı eylem programı kapsamında 7 Ekim 2021 gübü iş bırakacaklarını ve aynı gün saat 12.00'da Yenikapı miting alanında toplanacaklarını duyurmuştu.
Ancak İstanbul Valiliği, İstanbul Aile Hekimleri Platformu'nun yapmak istediği mitinge izin vermedi. Aile sağlığı çalışanlarının buluşmasını yasakladı. Kararın ardından ASM çalışanları, birçok ilde basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamalarında yıllardır özlük hakları düzeltilmeyen, maddi kayıpları giderilmeyen ASM çalışanlarının; bunlar yetmezmiş gibi, emeklerinin hiçe sayıldığı ve iş güvencelerinin ellerinden alındığı bir "ceza sözleşmesi" ile karşı karşıya bırakıldığı belirtildi.
Yüz binlerce kişiyi aşıya ikna etmiş, milyonlarca doz aşı yapmış ASM çalışanlarının aşı karşıtları kadar değer görmemesine ve mitinglerinin yasaklanmasına tepki gösterilen açıklamalarda "Korkmuyoruz, susmuyoruz, geri adım atmıyoruz. Sonuna dek toplum sağlığını korumak ve yükseltmek, özlük haklarımızı iyileştirmek, kayıplarımızı geri kazanmak için mücadele edeceğiz. Talebimiz çok net: Ceza yönetmeliği geri çekilsin" denildi.
Yönetmelik adeta bir pranga
Antalya Tabip Odası, yönetmeliğin bir pranga olduğunu söyleyerek, basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Yönetmelik adeta prangadır, 2021 yılında Aile Hekimliğinde kölelik düzenini tanımlamaktadır. Mevcut uygulanan, ülke gerçeklerine uygun olmayan sistemin çürümüş anlayışının bir ürünüdür. Bu anlayış ülke sağlık ortamına sürekli olarak onarılması zor olan zararlar vermekte. Bugüne kadar bunca haykırışa rağmen Sağlık Bakanlığı bu konuda hiçbir olumlu adım atmamıştır. Görmez duymaz devam etmektedir. Tam tersine yönetmelik bahane edilerek baskılar daha da arttırıldı.
"En doğal yasal haklarını kullanan aile hekimliği çalışanları, ülke genelinde yasal gerekçesi olmayan soruşturmalar ve usule uygun olmayan bilgi toplama yazılarıyla adeta mengenede sıkıştırılıyor. Hakları ödenmez dediğiniz bizlere, gördüğünüz reva bu mudur? Görevlerinin daha da fazlasını yapanlara, meşru yollarla hak arayanlara bu baskı kabul edilemez.
Sağlık Bakanlığı'nın amacı nedir?
"Yönetmelik mesleki bağımsızlığımızı ortadan kaldırırken; kişisel haklarımızın ihlali ve tehdit altında çalışmayı beraberinde getirdi. Bugünlerde uygulanan baskılar, verilmeye çalışılan hukuksuz cezalar, bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi.
"Sağlık Bakanlığının bu yaklaşımdaki amacı nedir? Yeter artık canla başla görevini yapmaya çalışan, tüm olumsuz koşullara rağmen pandeminin ön saflarında mücadele eden bizleri daha fazla tüketmeyin. Biz tükenirsek sağlık tükenir. Soruşturmalar geri çekilmeli ve her türlü usulsüz yazışmalarla baskılar durdurulmalı ve Aile Hekimliği çalışanlarına yapılması imkansız iş yükü getiren, özlük haklarını gasp eden, mesleki bağımsızlığını daraltan baskıcı ve cezacı yönetmelik derhal uygulamadan kaldırılmalıdır."
Amed Sağlık Platformu da, "Pandemi ile sağlıklı bir mücadele için öncelikle sağlık çalışanlarının her açıdan kendini sağlıklı ve güvende hissetmesi gereken bu dönemde, bu yönetmelik tam da salgın ile mücadeleye karşı yapılmış bir müdahale gibi, aylardır yıpranan Aile hekimliği çalışanlarının kalan enerji ve motivasyonlarını da bitirmiştir" diyerek, bahse konu ceza yönetmeliği ile öne çıkan başlıkları şöyle sıraladı:
Ceza yönetmeliğinde öne çıkan başlıklar
- Basında veya sosyal medyada izinsiz bilgi veya demeç vermek 50 ceza puanı. Ceza puanı listesinde en ağır suçlar olan sahte evrak düzenlemek, işe alkollü gelmekle aynı ceza puanı öngörülmüş bu eylem için. 50 ceza puanı zaten çok yüksekken aynı eylem ikinci kez yapılırsa 100 ceza puanı veriliyor. Herhangi bir sebeple 150 ceza puanı alındığında iş akdi sona erme tehdidi içeriyor.
- İki yıllık sözleşme süresi içinde 5 kez aynı veya farklı sebeple ceza puanı alındığında yine iş akdi sona erme tehdidi içeriyor.
- Entegre hastanede çalışan aile hekimliği çalışanları 2 yıllık sözleşme süresince 5 kez nöbete mazeretli veya mazeretsiz gitmediği zaman iş akdi sona eriyor. Mazeretin yok sayıldığı bir mevzuat düzenlemesi ile karşı karşıyayız. Kişi hasta olamaz, yakını vefat edemez, çocuğu hasta olamaz.
- Bakanlık müfettişlerinin herhangi bir sebeple soruşturma başlatması ve bu soruşturma sonucunda iş akdi sona erme tehdidi içeriyor.
Ücret kayıpları giderek arttı
- Herhangi bir sebeple açığa alınan Aile hekimliği çalışanı 4 aya kadar görevden uzaklaştırılabiliyor ve bu dönemde hiç ücret ödenmeyip yargısız infaz yapılıyor.
- İl Sağlık Müdürlükleri hem soruşturma başlatıyor, hem ceza veriyor, hem sözleşme feshi yapıyor. Bunlara itirazlar da yine İl Sağlık Müdürlüğüne yapılıyor.
- Bunlarla birlikte Aile Hekimliğinin 11 yıllık sürecinde Aile Hekimliği Çalışanları hem özlük hakları hem elde edilen gelir konusunda maalesef hep geriye gitmiştir. Sürekli eklenen görevlere rağmen ücret kayıpları giderek artmaktadır.
- Kamu dışından gelip sözleşme imzalayan arkadaşlarımızın birçok özlük hakkı yok sayılmakta, kıdem tazminatları verilmemekte ve aile sağlığı çalışanı arkadaşlarımıza hiçbir şekilde yer değişikliği hakkı verilmemektedir.
- Verileceği belirtilen ek ödemeler konusunda da yine kamuoyuna herkese verildiği algısı yapılmış ancak ödemeler için birçok şart konarak ek ödemelerin Aile Hekimliği Çalışanlarına ödenmemesi için bakanlığımız elinden geleni yapmıştır.
"Öncelikle İstanbul’da Aile hekimliği sağlık platformu tarafından alınan meşru ve haklı bir günlük iş bırakma ve mitingi buradan sahipleniyor ve yanında olduklarımızı bir kez daha dile getiriyoruz" diyen Amed Sağlık Platformu, ceza yönetmeliği geri çekilene kadar mücadele edeceklerini belirtti.
(SO)