Kaybolan HADEP Silopi Şube Başkanı Tanış ve Şube Sekreteri Deniz'in ailelerinden dört kişinin Şırnak'tan başvuru yaptığı AİHM, kendisine incelemelerde gerekli kolaylığı sağlamadığı gerekçesiyle Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 38. maddesi uyarınca da mahkum oldu.
AİHM : Yaşam hakkı iki kez zarar gördü
AİHM, Türkiye'nin yaşam hakkını güvence altına alan Sözleşme'nin 2. maddesinin Tanış ve Deniz'in kaybolmaları dolayısıyla, aynı maddenin kaybolma ile ilgili makamların yeterli araştırma yapmamaları gerekçesiyle bir kez daha ihlal edildiğine oybirliğiyle karar verdi.
Her iki siyasi temsilcinin ailelerinin geçmiş ve halen yaşadıkları endişeyi Sözleşmenin "insanlıkdışı ve aşağılayıcı muamele"yi yasaklayan 3. maddesine aykırılık olarak değerlendiren AİHM, ayrıca; özgürlük ve güvenlik hakkına dair 5. madde, "mahkemelere etkin başvuru hakkı"na ilişkin 13. maddeye aykırılık tespit etti.
Daha da önemlisi kararda, AİHM, iki kişiye jandarmadan bir kişinin açtığı telefonla randevu verildiğinin, Jandarma birliğine girdiklerine tanık olunduğunun sabit olduğunu belirterek, tanık ifadelerinin güvenilir olduğuna karar verdi.
Başvuru sahipleriyle Türkiye Hükümeti'nin farklı iddialarda bulunduğunu belirten AİHM, şikayetçilere göre, Tanış ve Deniz'in kaybolmadan önce Silopi Jandarma Komutanlığı ve Şırnak Jandarma Birliği tarafından tehdit edildiklerini açıkladıklarını bildirdi.
İki kişinin kayboldukları 25 Ocak 2001 günü, sivil kişilerin Tanış'ı merkez karakoluna götürmek için araca binmeye zorladıkları, Tanış'ın bunu reddettiği belirtildi. Başvuru sahiplerine göre, Jandarma Komutanlığı'ndan Tanış cep telefonundan arandı, gelmesi istendi, Tanış da Deniz ile birlikte jandarmaya gitti. Ancak iki kişinin kaybolmasında endişelenen yakınları jandarmayı aradıklarında, kendilerine Tanış da Deniz'in jandarmaya gelmedikleri bilgisi verildi.
Askerlere soruşturma takipsizlikle sonuçlandı
26 Ocak 2001'de yapılan suç duyurusu üzerine Silopi Cumhuriyet Savcılığı, olayla ilgili görgü tanıkların ifadelerine başvurdu. Olayın basında yer alması üzerine Şırnak Valisi, 1 Şubat'ta, yazılı bir açıklama ile ilgililerin 25 Ocak'ta Jandarmaya gittikleri, yarım saat sonra da buradan ayrıldıklarını duyurdu. Bu günden beri, yakınları Tanış ve Deniz'den haber alamadılar.
Kaybolan kişilerin Jandarmayı ziyaret ettiklerini kabul eden Hükümet ise, görüşecekleri kişi yerinde olmadığı için yarım saat sonra oradan ayrıldıklarının Jandarma birliğinin çıkışında atılan imzada sabit olduğunu savundu.
Şırnak Jandarma Komutanı ve jandarmalara açılan soruşturma ise 9 Şubat 2004'te takipsizlikle sonuçlandı. Dosya, yeniden Diyarbakır Savcılığı'na gönderildi. AİHM'e göre, Türkiye yetkilileri, Kuzey Irak'tan gelen bir araçta 3 Mart 2001'de yaptıkları aramada Tanış ve Deniz'in bir PKK Kampı'nda bulunduklarını kanıtlayan bir belge ele geçirdiklerini iddia ettiler. (EÖ)