2003 yılında Anayasa Mahkemesi'nin Refah Partisi'nin kapatılmasının AİHS'nin ihlali anlamına gelmediğine karar veren AİHM, Fazilet Partisi'yle ilgili kararını ise 5 Nisan'da verecek.
Eski milletvekilleri Ilıcak'ın biri Sılav ile birlikte olmak üzere açtığı iki davada ve Kavakçı'nın bir başvurusunda AİHS'nin düşünce, vicdan ve din özgürlüğünü düzenleyen 9, ifade özgürlüğünü düzenleyen 10 , toplantı ve örgütlenme hakkını düzenleyen 11 ve mülkiyet hakkını düzenleyen 1 Numaralı Protokolün 1. maddesine aykırılık bulunup bulunmadığını kararlaştıracak.
AİHM, Refah Partisi kararında, laikliğin korunmasının Türkiye'de demokratik sistemin muhafaza edilmesi için gerekli olduğunu bildirmişti.
AİHM'nin, RP'nin kapatılmasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi kararının AİHS ile uyumlu olduğu sonucuna varmasıyla ilgili kararına itiraz eden ve mahkemede Türkiye'den şikayetçi olan Necmettin Erbakan, Şevket Kazan ve Ahmet Tekdal, davayı AİHM'nin temyiz organı olarak nitelenebilecek Büyük Daire'ye götürmüştü.
13 Şubat 2003'te AİHM Büyük Dairesi, "Refah Partisi (RP) ve Diğerleri -Türkiye Davası"nı sonuçlandırmış ve "RP'nin şeriata dayalı bir düzen kurma isteğinin, yöneticilerinin cihat ve şiddet çağrıları ile çok taraflı hukuk sistemi önerilerinin AİHS'ye aykırı olduğunu" kabul etmişti.
AİHM nedir?
AİHM, 1950'ye ait Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı ihlalleri tespit etmek amacıyla 1959 yılında Avrupa Konseyi'ne üye devletlerce Fransa'nın Strasbourg kentinde kuruldu.
Sözleşmenin 43. maddesine göre taraflar, istisnai durumlarda, mahkemenin herhangi bir dairesinin aldığı karara, en geç üç ay içinde itiraz edip dosyayı, 17 üyeli Büyük Daire'ye gönderebilir. Bu durumda beş kişilik bir hakim kurulu, Sözleşmenin veya ona bağlı Protokollerin uygulanması veya yorumlanmasında vahim bir hata bulunup bulunmadığı veya genel nitelikte önemli bir soruna işaret edip etmediğini inceliyor.
Böyle bir durum söz konusu ise Büyük Daire, kesin bir kararla dosyayı bağlıyor. Bundan söz edilemiyorsa ise beş kişilik hakimler kurulu, dosyayı geri gönderiyor. Bu durum da AİHM kararı kesinleşiyor. Aksi takdirde, dairelerin aldıkları kararlar, üç aylık sürede itiraz olmadığı veya taraflar karşılıklı olarak kararı Büyük Daire'ye taşımayacaklarını beyan ettikleri sürece kesinleşirler. (EÖ/TK)