Mahkeme, devletin "ulusal güvenlik" veya "kamu güvenliği" adına uygun gördüğü her önlemi alamayacağını tekrar etti.
Derneğe baskılara 7 bin avro tazminat
Ayrıca AİHM, Avrupa Konseyi üyesi olan hiçbir devletin, Türkiye'de yürürlükte olan ancak 2004'te yürürlükten kaldırılan, Dernekler Kanunu'nun 43. maddesine benzer bir yasal düzenlemeye sahip olmadığını da kaydetti.
Mahkeme, başvurucuların önceki davada almaları şart koşulan iznin, ulusal güvenliği ya da kamu güvenliğini korumak gibi meşru bir amaca hizmet etmediğini bildirdi.
AİHM, bu nedenle, oybirliğiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesinin ihlal edildiğine karar verdi ve Osman Murat Ülke ve Ali Serdar Tekin'e bin 500'er avro, mahkeme giderleri içinse toplam dört bin avro tazminata hükmetti. Türkiye toplamda 7 bin avro (11 bin 200 YTL)
İzin almamaya üç ay hapis cezası
Ocak 1994'te dernek üyeleri bir hukukçular derneği ve Greenpeace tarafından düzenlenen toplantılara katılmak üzere Almanya'ya gitti. Ayrıca, dernek başkanı Osman Murat Ülke başka toplantılara katılmak için Kasım ve Aralık 1994'te Kolombiya ve Brezilya'ya da seyahat etti.
5 Haziran 1996'da derneğin bazı üyeleri İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'nce 2908 sayılı kanunun 43. maddesi uyarınca ülkeden çıkış yapmak için İçişleri Bakanlığı'nda izin almadıkları gerekçesiyle üç ay hapis cezasına çarptırıldılar.
Hapis cezalarının paraya çevrilmemesi nedeniyle kararın Yargıtay'dan dönmesi üzerine Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Temmuz 1997'de Yargıtay kararına uyan bir karar aldı.
Başvurucular, izin almadan ülke dışına çıkmalarına ceza verilmiş olmasını dernekleşme özgürlüğü ve barışçıl toplantı haklarını bir ihlali olarak değerlendirerek AİHM'e başvurmuştu.
Başvurucuların dernekleşme özgürlüğüne müdahale edilmesinin "demokratik bir toplumda gerekli" kabul edilip edilemeyeceği sorusuna yanıt arayan AİHM, hukuka dayalı demokratik bir toplumda, düzeni sorgulayan ve barışçıl yollarla savunulan siyasi fikirlere, toplanma hakkı ve diğer yasal yollarla uygun şekilde ifade edilme imkanı tanınması gerektiğini tekrarladı.
Yalçın Küçük dostane çözüme gitti
Ayrıca, 22 Mart 1999'da Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM) "bölücülük propagandası" iddiasıyla 3 yıl 9 aya mahkum ettiği yazar Yalçın Küçük, Türkiye aleyhinde açtığı ifade özgürlüğü davasında dostane çözüme gitti.
1993'te katıldığı bir yuvarlak masa toplantısında sarf ettiği sözlerden dolayı yargılanan Yalçın Küçük, Türkiye'de adil şekilde yargılanmadığı iddiasıyla AİHM'e başvurmuştu.
AİHM, dosyanın kayıtlardan silinmesi karşılığında Türkiye'nin yazara 6 bin 450 avro (10 bin 320 YTL) ödemesine karar verdi. (EÖ/KÖ)