1999'da yayımlanan yazısı nedeniyle "bölücülük propagandası" iddiasıyla Haziran 2000'de hapse mahkum edilen Başkaya, AİHM'e başvurarak, "ifade özgürlüğü hakkı" ve "adil yargılanma hakkı"n ın ihlal edildiğini savunmuştu.
AİHM'in Başkaya kararı yarın
Dosyası yarın (3 Ekim) ele alınacak olan yazar, başvurusunu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. ve 6/1 maddelerine dayandırmıştı.
Başkaya mahkum olduktan birkaç yıl sonra yazarın yargılandığı ve uzunca bir dönem askeri üye bulunduran Devlet Güvenlik Mahkemeleri (DGM) yerini "İhtisaslaşmış Ağır Ceza Mahkemeleri"ne bıraktı; "bölücülük propagandası" iddiasını düzenleyen Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesi de Avrupa Birliği reformları kapsamında yürürlükten kaldırıldı.
Bir ifade özgürlüğü davası da Rusya'dan
5 Ekim'de ise AİHM, görevini kötüye kullanmakla suçladığı bir memuru mektupla Moskova Vali Yardımcısı'na şikayet eden Aleksander Vassilievitch Zakharov'un tazminatla cezalandırılmasını görüşecek.
Mektubu nedeniyle "iftira ettiği" gerekçesiyle tazminatla cezalandırılan ve mektupla "düzeltme" istenen Zakharov, Sözleşmenin 10. maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle Temmuz 2002'de AİHM'e başvurmuştu.
AİHM nedir?
AİHM, 1950'ye ait Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı ihlalleri tespit etmek amacıyla 1959 yılında Avrupa Konseyi'ne üye devletlerce Fransa'nın Strasbourg kentinde kuruldu.
Sözleşmenin 43. maddesine göre taraflar, istisnai durumlarda, mahkemenin herhangi bir dairesinin aldığı karara, en geç üç ay içinde itiraz edip dosyayı, 17 üyeli Büyük Daire'ye gönderebilir. Bu durumda beş kişilik bir hakim kurulu, Sözleşmenin veya ona bağlı Protokollerin uygulanması veya yorumlanmasında vahim bir hata bulunup bulunmadığı veya genel nitelikte önemli bir soruna işaret edip etmediğini inceliyor.
Böyle bir durum söz konusu ise Büyük Daire, kesin bir kararla dosyayı bağlıyor. Bundan söz edilemiyorsa ise beş kişilik hakimler kurulu, dosyayı geri gönderiyor. Bu durum da AİHM kararı kesinleşiyor. Aksi takdirde, dairelerin aldıkları kararlar, üç aylık sürede itiraz olmadığı veya taraflar karşılıklı olarak kararı Büyük Daire'ye taşımayacaklarını beyan ettikleri sürece kesinleşirler. (EÖ)