Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), ifade özgürlüğü dosyalarında savunma vermeyeceğini açıklayan Türkiye'yi yayıncı Ahmet Önal'ın iki başvurusu nedeniyle mahkum etti.
Strasbourg'dan dün (2 Ekim) yapılan açıklamada Türkiye yargısının Önal'ın ifade özgürlüğü hakkını hukuka aykırı şekilde çiğnediği ve bu yolla da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. Maddesini ihlal ettiği belirtildi.
Bu durumda Türkiye, uğradığı maddi ve manevi zarar karşılığında yayıncıya 6 bin avro (yaklaşık 14 bin TL) ödeyecek.
Baybaşin ve Alevi kitaplarına cezaya AİHM mahkumiyeti
Peri Yayınları sahibi Önal, Aralık 1999'da çıkardığı "Teyze Baz - Bir Kürt İşadamı Hüseyin Baybaşin - Mahmut Baksi" kitabı yoluyla "halkın kin ve düşmanlığa tahrik edildiği" iddiasıyla yargılanmış ve 7 Kasım 2002'de 20 ay hapse mahkum edilmişti.
4 bin nüsha basılan kitap mahkeme kararıyla toplatılırken Önal'a verilen hapis cezası da paraya çevrilmişti.
AİHM'e taşıdığı ikinci dosyası Önal'ın, Nisan 1999'da yayımladığı "Dersim'de Alevilik - Munzur Cem" kitabında yine "kin ve düşmanlığa tahrik ettiği" iddiasıyla 31 Aralık 2002'de 20 ay hapisle cezalandırılmasıyla ilgili.
Söz konusu kitap, ilk olarak 1995'te İsveç'te okurlarıyla buluşmuştu. Kitabı Türkiye'de bastığı için cezalandırılan Önal'ın cezası da sonuçta paraya çevrilmişti.
1 Haziran 2005'te yürürlükten kalkan eski Türk Ceza Kanunu'nun 312. Maddesinden yargılanan Önal, ifade özgürlüğü hakkının mahkemelerce görmezden gelindiğini, söz konusu kitaplarda "nefret çağrısı veya ırkçılık yapılmadığını ve başkaların haklarının ihlal edilmediğini" savunmuştu. Önal, bu yargılamalar yoluyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 10. Maddesinin ihlal edildiğini iddia etmişti. AİHM bu kararıyla Önal'ı haklı çıkardı.
Artık AİHM'e gitmek daha zor!
Türkiye'de yargı süreçlerinin uzaması, 5 Temmuz'da yürürlüğe giren 3. Yargı Paketi gibi "Şartlı Af" Yasaları'nın çıkarılması, ifade özgürlüğü dosyalarının AİHM'e daha zor taşınmasına neden oldu.
Bir diğer neden de, geçmişte çok sayıda akademisyen, gazeteci ve hak savunucusunun yargılanmasına neden olan TCK'nın 301. maddesinden soruşturma ve davaların Adalet Bakanlığı'nca durdurulması ve AİHM'de daha fazla şikayet konusu edilememesi oldu.
Son olarak da bu zorluğa, AİHM'e başvurmadan önce Anayasa Mahkemesi'ne başvurma şartı getirilmesini neden oldu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Eylül 2010'da yaptığı açıklamada, AİHM'deki ifade özgürlüğü dosyalarıyla ilgili, istisnalar hariç, hükümet olarak savunma vermeyeceklerini açıklamıştı.
Açıklamaya, Hrant Dink cinayetiyle ilgili hükümetin Strasbourg'a gönderdiği tepki çeken savunma neden olmuştu. (EÖ)