Konferansa katılan Sınır Tanımayan Doktorlar ( MSF ) Örgütü'yse, AIDS'le mücadelede en önemli sorunun ilaç fiyatları ve yoksulların sağlığa erişim hakkı olduğuna bir kez daha dikkat çekti.
MSF, konferansın hemen öncesinde, AIDS ilaçlarıyla ilgili küresel fiyat kılavuzunu yayınladı.
Rapora göre, jenerik (eşdeğer) ilaçların üretimi sayesinde, birincil müdahalede kullanılan birçok antiretroviral ilacın (ARV) 2000 yılında hasta başına 10 bin dolar olan değeri, Haziran 2005'te 150 dolar civarına düşmüş durumda. Ancak, yeni kuşak ilaçların ve özelikle çocuklara yönelik olan ilaçlar, yaklaşık 12 kat daha pahalı.
Antiretroviral ilaçlar, AIDS'i tedavi etmiyor; ancak düzenli olarak alındığında HIV pozitif bir hastanın ömrünü uzatıp yaşam kalitesini yükseltebiliyor.
Bu yeni kuşak ilaçlara erişim hayati önem taşıyor, çünkü, HIV/AIDS tedavisi görüp de birincil müdahale ilaçlarına karşı direnç geliştiren hastaların sayısı giderek artıyor.
Dünya Sağlık Örgütü'ne ( WHO ) göre, bugün gelişmekte olan ülkelerde 6.5 milyon insanın ARV'lere ihtiyacı var. Ama bunların ancak 1 milyona yakını bu ilaçlara erişebiliyor.
Kâr yoksa, çocuklara tedavi yok
2003 yılı verilerine göre, dünya HIV/AIDS'le birlikte yaşamak olan çocukların sayısı 2.5 milyondan fazlaydı. Bunların yaklaşık yarısı, henüz iki yaşını doldurmadan ölüyor.
Çocukların tedavisi çok daha pahalıya geliyor. Çocuklar, yetişkinlere yönelik olan ilaçları kullanamıyorlar; 18 aydan küçük olan çocuklarda teşhis içinse, yetişkinlerde kullanılan yöntemler kullanılamıyor.
Ancak, gelişmekte olan ülkelerdeki hasta çocukların sayısının düşüklüğü, ilaç ve tedavi üreten şirketler için kârlılığın düşmesi anlamına geliyor. Bunun sonucunda da, çocuk hastalar, elde edilebilir ve kolayda bulunabilir ilaçlardan yararlanamıyor.
MSF raporunun yazarlarından biri olan Fernando Pascual, "İkincil müdahale ilaçlarına geçtiğimizde, fiyat bir anda 6 ila 12 kat arasında artıyor. Bir çocuğun tedavisi, bir yetişkinin tedavisinin dört katına mal oluyor.
AIDS ve patent ekonomisi
1 Ocak 2005'le birlikte, Dünya Ticaret Örgütü'nün Doha oturumunda alınan ünlü TRIPS kararı birçok ülke için yürürlüğe girdi. Fikri Mülkiyet Haklarının Ticarete İlişkin Yönleri Üzerine Anlaşma, yani TRIPS, eşdeğer ilaçların üretimi üzerindeki en büyük engellerden biri. 1 Ocak, TRIPS'in dünyanın en büyük eşdeğer ilaç üreticilerinden bir olan Hindistan'da da devreye girdiği tarih. Artık Hindistan ilaçlar üzerindeki patentleri tanımak zorunda.
MSF, bunun yeni kuşak ilaçlarda yalnızca bir tek üreticinin -patent sahibinin- egemen olmasına, yani tekelleşmeye yol açacağını söylüyor. Rekabetin yok olmasıyla birlikte, tekel durumundaki firma, istediği fiyatları belirleyebilir.
İkincil müdahale ARV'lerde bu durumun sonuçları hissedilemeye başlandı bile. 1996'dan bu yana ülke çapında bir AIDS tedavisi programı yürüten Brezilya, şu an AIDS'e ayırdığı bütçenin yüzde 63'ünü yalnızca üç ürüne ödüyor: Abbott'ın lopinavir/ritonavir, Gilead'in tenofovir ve Merck'in efavirenz ilaçları.
Fiyat indirimi çözüm olmuyor
MSF raporuna göre, ilaç üreticilerinin gelişmekte olan ülkeler için yaptıkları gönüllü fiyat indirimleri bir işe yarmıyor. Farklılaştırılmış Fiyatlandırma olarak anılan bu yöntemin geçersizliğinin üç nedeni var:
* Sadece tek bir üreticisi olan ilaçlar çok pahalı. Örneğin, GlaxoSmithKline'ın, abacavir ilacı için gelişmekte olan ülkelere verdiği fiyat, hasta başına yılda 800 doları geçiyor.
* İlaç üreticilerinin bazı ülkeler için verdikleri fiyatlar hayata geçmiyor; zira ya bu ülkelerde kayıtlı değiller ya da ilaçlarını bu ülkelerde pazarlamıyorlar. Üstelik bu durum yalnızca özgün ilaçlar için değil, örneğin Latin Amerika'daki bazı eşdeğer ilaçlar için de geçerli.
* Bazı şirketler, orta gelirli ülkelere indirim vermiyorlar.
MSF: Kamu sağlığı tek çözüm
MSF'ye göre, AIDS'in tedavisinde ve önlenmesinde, kamu sağlığının anımsanması kilit rol oynayacak. Sağlığa erişim krizinin çözülmesi için,
* Sağlık hizmeti verenlerin, hastaları için olabilecek en yüksek düzeyde bakımı talep etmesi gerekiyor. Hükümetler de, önceliği kamu sağlığına vermeli.
* Uluslararası düzeydeki örgütler (WHO, Dünya Bankası, UNAIDS, UNICEF ve diğer BM örgütleri) kamu sağlığı için üst düzeyde koruma getiren politikaları benimsemeli ve bunların savunuculuğunu yapmalı.
* İlaç şirketleri, uzun soluklu çözümlere katkıda bulunmalı. Gelişmekte olan ülkeler için, fiyatlarında şeffaf ve öngörülebilir indirimler uygulamalı. HIV nedeniyle artan ve ihmal edilen hastalıklar için (tüberküloz ve sıtma) araştırma geliştirme çalışmalarına katkıda bulunmalı.
* Sivil toplum, bu öznelerin her birini izlemeli ve hesap vermelerini sağlamalı. Başarısızlıkları ortaya çıkarmalı, gerekli değişiklikleri talep etmeli. (TK)
* MSF'nin raporunu görüntülemek için tıklayın. (PDF belgesi, İngilizce)