Kürt siyasetinin önde gelen şahsiyetlerinden Ahmet Türk, kendisinin de Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı olarak katılacağı 31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin (DEM Parti) izleyeceği genel tutumu yorumladı.
1970'lerden bu yana kenti, bölgesi ve Kürtlerin hakları için siyasal alanda sürdüregeldiği mücadele deneyimi ışığında Başak Demirtaş'ın İBB Başkanlığı adaylığına ilişkin beyanını ve daha sonra adaylıktan çekilmesi kararını da değerlendiren Türk "Başak Demirtaş'ın tutumu bence doğruydu. Partiyi sahiplenecek bir tavır gösterdi." dedi.
Başak Demirtaş İstanbul'da aday olmayacağını açıkladı
Ahmet Türk KRT'de Seçil Özer'in sunduğu haber programında yeni "çözüm süreci" olasılığı, Kürt halkının beklentileri ve DEM Parti'nin batıdaki büyükşehirlerde izleyeceği seçim tutumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bizim üzerinde durduğumuz
halk iradesinin ortaya çıkmasıdır
31 Mart yerel seçimlerinin merkezi meselesinin "kayyımlar" olduğunu vurgulayan Türk, kendisinin aday olduğu Mardin'de "büyük bir coşku ve partiyi sahiplenecek tutumun var olduğunu" dile getirdi ve "Bizim üzerinde durduğumuz halk iradesinin ortaya çıkmasıdır." dedi.
Mardin Belediye Başkanlığı'ndan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun emriyle alınan ve yargılanarak beraat ettiği halde görevine iade edilmeyen Ahmet Türk, "iki dönemdir halk iradesi yok sayıldı." dedi ve "Bizim mücadelemiz bir demokrasi mücadelesidir." diye ekledi: "[...] Halka hizmet önemli ama bu ülkede demokrasinin kalıcı hale gelmesi için de mücadele ediyoruz. Kayyum atayabilirler ama bizim için önemli olan halkımızın buna rızasının olmadığını ortaya koymak. Elbette halkımıza hizmet etmek isteriz, yerel yönetimleri önemseriz."
"Nasıl Filistinliler bitmezse Kürtler de bitmez..."
Çözüm sürecine ilişkin soruları da yanıtlayan Ahmet Türk, "Elbette ki mücadelemiz bir çözümün ortaya çıkması için, bunun mücadelesini veriyoruz. Kürtlere karşı yürütülen acımasız bir siyasetin sonuç almayacağını [Erdoğan'ın] kendisi de görmek durumundadır. Cumhurbaşkanının kendi deyimiyle nasıl 'Filistinliler bitmezse' Kürtler de bitmez." dedi.
Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Türk, çabalarının "Yeniden toplumu ortaklaştıracak bir siyasetin ortaya çıkması [için]" olduğunu söyledi. "Bugün milliyetçilik üzerinden apolitik kesimi kendi elinde tutmaya çalışan bir anlayış var. Kürtlerle ilgili düşmanca söylemler ortaya çıkıyor." dedi.
"Kim ne derse desin Öcalan 'ın
söylemleri Kürtler üzerinde etkili"
Türk, "Şu anda bir çözüm sürecinin başlayacağı konusunda da bir inanca sahip [olmadığını] dile getirdi. "Kobanê davası boş bir dava, bir kumpas davası." diyen Ahmet Türk, " Kim ne derse desin sayın Öcalan'ın söylemlerinin Kürtler üzerinde bir etkisi [olduğuna]" dikkat çekti. "Avukatlarıyla görüşeceği yeni bir sürecin başlamasının mesajını verecek bir süreci zorunlu gör[düklerini]" söyledi.
Türk, "Abdullah Öcalan'dan gelecek mesaj" konusundaki soruya karşılık olarak, "Geçmişteki gibi bir akademisyen üzerinden verilecek bir mesajın anlamı yok. Sayın Öcalan'ın avukatları vardır, üç yıldır görüşmüyor. İstediği mesajı verme zemini ortada yok. Avukatlarıyla görüşürse, bazı mesajlar verilirse halk üzerinde bir karşılığı olacağını kabul etmek gerekiyor." dedi.
"Başak Demirtaş'ın tutumu doğruydu"
Başak Demirtaş'ın İBB Başkan adaylığından çekilme kararını da yorumlayan Ahmet Türk, "Başak Demirtaş'ın tutumu bence doğruydu. Partiyi sahiplenecek bir tavır gösterdi." dedi.
"Burada önemli olan Türkiye'nin her yerinden aday çıkarılması konusunda bir mesajdı." diyen Türk, mücadelelerinin "bir demokrasi mücadelesi" olduğunu vurguladı."Kürt halkının sindirilme politikasına karşı demokrasiyi kalıcı hale getirmek için mücadele ediyoruz. 'Zayıf' aday 'güçlü' aday tartışması yürütüldü. Bizim siyasetimiz belli." dedi ve "tabanımız niçin mücadele ettiğimizi çok iyi görüyor ve anlıyordur diye düşün[düğünü]" dile getirdi.
"Kürtlerin hak ve özgürlüklerini
sahiplenecek bir yapı CHP'de yok"
14-28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçiminde "bir araya gelmenin ve güçlü iki adaydan birinin etrafında toplanmanın doğru olduğuna inan[dığını]" yineleyen Ahmet Türk, "çok farklı ideolojilerde olan partilerin bir araya gelmesiyle altılı masanın güçlü bir mesaj veremeyeceği inancı da bende vardı [...] Buna rağmen bütün gücümüzle Kürdistan'da Kılıçdaroğlu'na destek verdiğimiz ortaya çıkıyor." dedi.
Türk bununla birlikte, "Kılıçdaroğlu'nun Kürt sorununu çözeceğine inanç[larının] o gün de bugün de olmadığını" söyledi: "CHP bu kadar muazzam bir sorunu çözecek kabiliyette değil. Bugün bir lider yok orada. Sayın Özgür Özel demokratik bir insan ama parti içinde Kürtleri kucaklayacak, hak ve özgürlüklerini sahiplenecek bir yapının CHP'de olduğunu düşünmüyorum." dedi.
"Kürtler üzerindeki en büyük zulmü
yürüten bugünkü iktidardır"
Türk, "Kürtlerin inkarı üzerinden bir siyaset yürütülmüş [olduğunu], bugün Kürtler CHP'den uzak durmuşsa bunun tarihi nedenleri [olduğunu]" söyledi. Ancak, "Bugün bütün kurumlar Erdoğan'ın kontrolü altında." dedi [...] "Bugün Kürtler üzerinde en büyük zulmü yürüten bugünkü iktidardır."
İlkeli siyaset esas olmalı
Ahmet Türk, solun sorumluluğunu da hatırlattı: "Doğru bir rota izlediğinizde toplum sizi anlar ama bakıyoruz sol siyaset çok güçsüz. O zaman hem sosyalistler, devrimciler hem de demokrasi mücadelesi verenler kendilerini gözden geçirmelidirler. İlkeli bir siyaseti esas almak lazım."
(AEK)