Mardin Belediyesi’nin seçilmiş Eş Başkanı Ahmet Türk, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bugün partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalara yanıt verdi.
Türk “Bir elde sopa ile diyalog olmaz” diyerek iktidarın “Kürtlere el uzatma” politikasında tutarlı olmadığını söyledi.
Bahçeli’nin kendisiyle ilgili yaptığı istismar açıklamasına da değinen Türk, “Kimse bizi istismar edecek durumda değil. Kürtler politize olmuş bir halk. Kürtler ne istediğini biliyor,” dedi.
“Kürtler ne istediğini biliyor”
Mezopotamya Ajansı’nda yer alan habere göre, Türk açıklamasına şöyle devam etti:
“Onurlu bir yaşamı sağlamak istiyoruz. Yıllardan beri de bunun için mücadele veriyoruz. Eğer bunun imkânı varsa biz Türkiye’deki bütün siyasi partilerle görüşmek, konuşmak, sorunun çözümüne katkı sunacak bir formül oluşturmak için varız. Yarın Sayın Bahçeli ile de görüşürüz. Kimse bizi istismar edecek durumda da değil. Kürtler bugün politize olmuş bir halk. Kürtler ne istediğini biliyor. Kürtler hangi projenin demokratik bir proje olduğunu veyahut gerçekten demokratik olmayan bir proje olduğunu fark edecek bilinçte ve güçtedir.
“Sopayı ellerinden bıraksınlar, ellerini uzatsınlar. Bizler de bu eli tutmaya hazırız. Diyalog oluşturmaya hazırız. Hiçbir partinin etkisinde değil, halkımızın talebi doğrultusunda siyaset yapıyoruz. Halkımızın taleplerini yerine getirmek için mücadele ediyoruz. Bizim amacımız halkımızın onurlu bir barışa kavuşmasıdır. Bunun mücadelesini yürütüyoruz ve bunu yürütmeye devam edeceğiz.”
Bahçeli yine Öcalan’a seslendi: Sözümün arkasındayım teklifimde ısrarlıyım
“Sofrada bugün bir çorba bile yok”
Bahçeli ve Erdoğan’ın Kürt sorununda çözüm tartışmalarındaki tavır ve pratiklerinin uyumsuz olduğunu söyleyen Türk, iktidarın Kürt halkına somut bir çözüm sunmadığını ifade etti.
Kürt halkının yıllardır devletin “sindirme politikalarına” karşı direndiğini vurgulayan Türk, barış umudunu kaybetmeyeceklerini ancak iktidarın sunduğu "sofranın" şu an boş olduğunu belirterek açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Umudumuzu besleyeceğiz ve büyütmeye çalışacağız. Bunun için önümüze ne gelecek, nasıl bir sofra gelecek, sofranın üzerinde bir şey var mı yok mu, sadece bomboş bir sofra mı olacak? Bunu da zaman içinde göreceğiz. Sofrada bugün bir çorba bile yok. Ona göre partimiz, demokratik kesimler düşüncelerini ortaya koyacaklar.” (TY)