10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın firari sanıklar yönünden devam eden davasının 16. duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonu’nun aktardığına göre, bugünkü duruşmada IŞİD’in “Türkiye Emiri” olduğu söylenen Kasım Güler tanık olarak dinlendi. Ancak duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan Güler’in ifadesi, sistemdeki teknik sorun sebebiyle yarıda kesildi. Bu nedenle bir sonraki duruşmada, mahkemede hazır edilmesine karar verildi.
Evrensel’in haberine göre, davadaki tek tutuklu sanık olan Erman Ekici duruşmaya SEGBİS ile bağlandı.
“MİT’te 80 gün kaldım, her şeyi kabul ettim”
Kasım Güler ifadesinde, İlhami Balı’yı Adana Cezaevi’nde birlikte tutuklu kaldığı dönemden tanıdığını ve Ahmet Güneş’i de tanıdığını söyledi.
2014 yılının Kasım ayında Suriye’ye gittiğini ifade eden Güler, “2015 yılının Haziran ayında yaralandım, hastanede üç ay yattım. Kırmızı bültenle arandığım dönemde MİT beni operasyonla aldı. MİT’te 80 gün kaldım. Her şeyi kabul ettim” dedi.
SEGBİS bağlantısı sırasında ses sorunu yaşanması nedeniyle bir sonraki celse için duruşma salonuna getirilmesine karar verildi.
“Yardım amaçlı gittim geldim”
Diğer tanık Gökhan Karademir katliam gününde cezaevinde olduğunu söyledi:
“2011’de girdim 2018 de çıktım. Haberlerden duydum. Gaziantep patlamasını da benim yaptığım söylendi. Üzerime bir şeyler atılmaya çalışıyor. Yardım amaçlı gittim geldim. İlhami Balı’yı tanımam. Ahmet Güneş bize ders veriyordu dernekte. Tecrit dersi verdi. Suriye'de Kur'an dersi veriyordu, fıkıh dersi veriyordu. Güneş’in silahlı bir eğitim verdiğini duydum ama görmedim. Cebrail Kaya da ders verirdi. Mustafa Delibaş’ın Mihrab Derneği'nin başkanı olduğunu biliyorum. Erman Ekici'yle sadece cezaevinde karşılaştık. Gaziantep’te de dövüştük zaten. Cezaevinden çıktıktan sonra Ahmet Güneş’in vefat ettiğini duydum. Cezaevinden çıktıktan sonra bunlarla bağımı da kestim.”
Karademir, Mahkeme heyetine, ailelerin kendisini hedef gösterdiğini iddia ederek, “Adresimi, numaramı verdiniz. Evrensel Gazetesi’nde ismim çıkıyor. IŞİD sempatizanı olarak gösteriliyorum. Bundan kaynaklı suç duyurusunda bulunacağım” dedi.
“Yunus Durmaz üst düzey”
Avukat Eylem Sarıoğlu söz aldı. Tanık Karademir'e “Antep’te Yunus Durmaz ve Ahmet Güneş, hangisini üst düzeyde değerlendirirsin?” sorusuna tanık, “Yunus Durmaz” olarak cevap verdi.
Karademir, Suriye'den geçerken bir sorun yaşamadığını, sınırdan rahat geçtiklerini söyledi. "İlhami Balı ile geçişiniz var mı?” sorusuna Karademir, “Ebu Bab diye biri vardı onunla iletişim halindeydim” diye cevap verdi.
Sarıoğlu'nun Karademir’e yönelttiği “Suriye’ye döndükten sonra IŞİD ilişkiniz devam etti mi? sorusuna tanık, “Cezaevine girdim, sonra adli dosyadan cezaevinde kaldım. Suriye’den kimliğim çıktığı için Antep’te siyasi koğuşa verdiler beni orada da bir iki ay kaldım” diye yanıtladı.
“Gerçeğe ulaşacak belgeleri talep edin”
Tanık Gökhan Karademir’in dinlenmesinin ardından avukatlar beyanda bulundu. Avukat Murat Kemal Gündüz “Beyanların çoğu yalan. 2011 girdiğini söyledi tanık. İç savaş 2011 Mart’ta başladı. Rakka 2014’de düştü. Yunus Durmaz ile orda bulunmaları mümkün değil. Sayın başkan asıl sonuca ulaştıracak delilleri reddediyorsunuz. Dinlensin ama maddi gerçekliği olan bunlar değil. Burada aileler yıllarca gelip gidiyor umutla. Devlet bu süreçte onları farklı statülere koymuş ve yeni istihbarat bilgileri olduğu gerçek. Bu yüzden gerçeğe ulaşacak belgeleri talep edin” dedi.
Avukat Eylem Sarıoğlu, “İlk günden itibaren ifadelerde isimleri geçen, katliamdan sonra faillere yardımcı olduğu bilinen ancak dosyaya hiçbir şekilde dahil edilmeyen Cuma Dabanıyassı, Deniz Duman ve Mehmet Korkmaz hakkında mahkeme tarafından deliller araştırılmalı ve suç duyurusunda bulunulmalıdır” dedi.
Davada hiçbir zaman gizlik tanık dinlenilmesini talep etmediklerini söyleyen Avukat Senem Doğanoğlu, gizli tanık beyanları önemli bir delil ise bunun araştırılması gerektiğini belirtti.
Avukatlar eksik belge ve raporları talep etti
Doğanoğlu dosyaya ilişkin taleplerini şöyle sıraladı:
“Eksik dosyalar elimizde değil bunların bize verilmesini istiyoruz. Firari sanıkların eşleri yönünde bir ara karar kurulmadı. Gülay Tülay soruşturma yönünde önemli. Hasan Hüseyin Uğur hakkında taleplerimiz olmuştu gelmedi, bununda dosyamıza gelmesini istiyoruz. Konya 2. ağır ceza mahkemesinde Ankara emniyetin dinlemediği yeni tanıklar var bunların dinlenilmesini talep ediyoruz. Kasım Güler’in TEM ifadesinde geçen risaleler ifadesi var. 2013-2014 süreçlerinde geçişlerin sağlandığı risaleler var. Bu risalelerin nasıl geçiş yapıldığı ve planladığı için önemli bu risaleler. Kasım Güler’in ilgili risale tutanaklarının getirilmesi ve araştırılmasını istiyoruz. Bununla birlikte MASAK raporlarında excel tabloları bağlantıların kavranması açısından talep ediyoruz.”
Avukat Gülşah Kaya, 10 Ekim katliamında yararlanan İbrahim Kanbal hakkında AYM’nin verdiği karara değindi. Kaya, AYM’nin İbrahim Kanbal‘ın başvurusunun yaşam hakkı kapsamında değerlendirildiğini, dosyada devletin negatif ve pozitif yükümlülüklerine atıf yaptığını kaydetti. Kaya, dosyadaki eksik evraklara değinerek, kapsam dışında bırakılan raporların kendilerine verilmesini talep etti.
Müdahil avukatlarından İlke Işık, katliamın 7. yılına yaklaşırken 15 celsedir mahkemeye sunulan 330 talebin 178’inin reddedildiğini belirtti.
"Davutoğlu, Özdağ ve Kılıçdaroğlu dinlensin"
Ülkede seçim ihtimali ortaya çıktığında insanların 2015 Haziran ve Kasım seçimlerindeki süreci sormaya başladığını ifade eden Işık, “Ahmet Davutoğlu ve Ümit Özdağ’ın mahkemede dinlenilmesini talep ediyoruz. Ümit Özdağ, ‘Ahmet Davutoğlu bir şeyler biliyor’ demişti. Yargılama hala devam eden yargılama. Bu ülkenin yargı sistemine ve insanlara sorumluluklarını olduğunu düşünüyoruz. O döneme dair ne biliniyorsa gelip burada konuşulsun” dedi.
Müdahillerden Mustafa Çeker de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından katliama ilişkin bilgi aktardığını hatırlattı, Kılıçdaroğlu’nun da dinlenmesini talep etti.
Avukatların taleplerinin büyük bir kısmı reddedildi. Heyet, Kasım Güler’in bir sonraki celsede duruşma salonuna getirilmesi için Sincan Cezaevi Müdürlüğüne yazı yazılmasına, Yunus Durmaz’ın tape kayıtları için müzekkere yazılması ve talep edilen bazı dosyaların getirtilmesine, Ahmet Davutoğlu, Ümit Özdağ ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun dinlenmesi talebinin reddine karar verdi.
Bir sonraki duruşma 6 Ekim 2022’de görülecek. (AS)