Ahmet Altan'ın İstanbul Sultanahmet Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazılarıyla ilgili savunma verdi. Altan'ın savunmaları şöyle:
Bu Generalleri Yargılayın
Sayın Yargıç,
"Bu generalleri yargılayın" dediğim için bugün burada beni yargılıyorsunuz. Ama Ben yanlış insanı yargıladığınız kanaatindeyim.
Sanık sandalyesine oturmak benim fikirlerimi değiştirmez.
Bu ülkenin Genelkurmay Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı bu ülkenin bir yazarını hapse attırmak için aşırı bir çaba gösterseler de, bu çabalar sadece düşüncelerimin doğruluğunu göstermiş olur.
Bir ülkenin Genelkurmay Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı o ülkenin bir yazarını onlarca yıl hapse attırabilmek için neredeyse kan davasına benzer bir inatla peşpeşe davalar açtırırlarsa, düşüncelerini açıklamaktan başka bir şey yapmamış olan yazardan değil, düşünceye böylesine düşmanca davranan o müesseselerin zihniyetinden kuşku duymak gerekir.
Niye yazarlara böyle düşmanlar?
Neden düşüncelerden böylesine ürküyorlar?
Bütün amacı çocuklarına, onların anadillerinde yazılmış bir-iki değerli cümle bırakabilmek için çabalamak olan bir yazara karşı sürdürülen bu hukuksal saldırı aslında neyin işareti?
Bir yazarı daha hapse atmak neyi düzeltecek bu ülkede?
Bugüne kadar neyi düzeltti?
Bu ülkenin insanları, yazarlarını hapsetmiş olmakla mı övünecekler?
Komşumuz Yunanistan bütün dünyanın karşısında başını dimdik tutup "darbeci generallerini" yargılamakla övünürken Türkiye dünyanın karşısında yazarlarını yargılamakla mı övünecek?
Sayın Yargıç, siz Türkiye'nin buna layık olduğuna inanıyor musunuz?
Ben inanmıyorum.
Ben dünyanın karşısında başı dik duran bir toplumun parçası ve yazarı olmak istiyorum. Benim bu topraklara ve bu insanlara bir borcum var ve sanık sandalyesine oturmak pahasına da olsa bu borcumu doğru olduğuna inandıklarımı söyleyerek ödeyeceğim.
Savcının, özensiz bir biçimde, daktilo hatalarını bile düzletmeye gerek duymayan bir acelecilikle yazdığı iddianamesinde suçladığı yazımdaki talebimin doğru olduğuna inanıyorum.
İftiracı generaller yargılanmalı.
Benim bir yazar sizin bir hukukçu olarak parçası bulunduğumuz bu toplumda, bazı generaller bazı insanları suçlamak için bir iftira kampanyası başlattılar. Hatta resmi belgeleri tahrif ettiler.
Bu generallerin böyle bir iftira kampanyası başlattıklarının belgesi ortaya çıktı ve Genelkurmay Başkanlığı bu belgenin doğruluğunu resmen kabul etti.
Suçlanan insanlardan birisi silahlı bir saldırıya uğradı, diğerleri işlerini kaybettiler.
Sayın Yargıç, bu ülkenin aydınlarının hayatlarını tehlikeye atan, geleceklerini karartan böyle bir iftira kampanyası sizce yargılanmamalı mı?
Bu ülkede iftira atmak serbest mi gerçekten?
Bu ülkede generaller hangi suçu işlerlerse işlesinler yargılanmazlar mı?
Bu ülke suçlulukları belgelerle ortaya çıkmış generallerini değil de, o generallerin yargılanmasını isteyen yazarlarını mı yargılar yalnızca?
Bu ülkede adalet denilen şey bu mu gerçekten?
Generaller ve yazarlar için iki ayrı hukuk sistemimiz mi var bizim?
Ben bazı generallerin `andıç' denilen bir bilgeyle aydınları hedef alan bir iftira kampanyası açtıklarını ve bunun için yargılanmaları gerektiğini söylüyorum.
Genelkurmay Başkanlığı da yaptığı açıklamayla böyle bir belge olduğunu dolayısıyla söylediklerimin doğru olduğunu kabul ediyor.
Öyleyse ben burada niye yargılanıyorum?
Doğruyu söylediğim için mi?
Adalet istemek adalete aykırı mı bu ülkede?
Yazdığı özensiz iddianameyle beni buraya gönderen savcı neden suçlu generaller için bir iddianame yazmıyor? Üstelik de ortada apaçık bir belge dururken.
Sayın yargıç, siz, iftiracılara karşı adalete sığınmak isteyen birini yargılıyorsunuz.
Benim yargılanmam adaleti bulmamıza yardımcı olmaz.
Adaleti ancak rütbelerine ve makamlarına bakmadan gerçek suçluları yargılayarak bulabiliriz.
Ben sizden beraatimi değil, adalete yardımcı olmanızı talep ediyorum.
"Türkiye'nin Bütün Generalleri Kışlalarınıza Dönünüz"
Sayın Yargıç,
Bu ülkede artık yazarların gurur madalyası haline gelen bu sanık sandalyesine oturmak için Amerika'dan geldim. Bu sabah bu sandalyeye iki kez oturacağım. Şu anda bilediğim kadarıyla beş ayrı davadan yargılanıyorum. Daha önce de defalarca yargılandım.
Bir hukuksal metin demek bile zorlanacağım kadar aldırmazca yazılmış iddianamelere bakılırsa her defasında ayrı bir suç işlemişim.
Siz savcılara bakmayın sayın yargıç, anadillerini bile gereğince kullanamayan, suçladıkları yazılardan yaptıkları alıntılara bile özen göstermeyen savcıların değişik değişik iddialarının aksine ben hep aynı suçu işledim.
Benim suçum açık.
Ben bu ülkenin adil ve özgür olmasını istemekten suçluyum.
Bu ülkenin değişmesini istemekten suçluyum.
Bu ülkede adalet olduğu için yargılanmıyorum ben...
Ben bu ülkenin değişmemesini isteyenler güçlü olduğu için yargılanıyorum.
Beni sanık sandalyesine oturtup, hapishanenin demir parmaklıklı gölgesini kocaman bir tehdit gibi önüme dikiliyorlar.
Ama onlar hapishaneden daha korkutucu şeyler olduğunu bilmiyorlar.
Bir insanın kendisine, düşüncelerine, mesleğine, onuruna ihanet etmesi hapishaneden daha fazla azap verecek bir cezadır.
Fikirlerimi söylemekten vazgeçmiyorsam bu cesaretimden değil, kendime ve mesleğime ihanet etmekten duyduğum büyük korkudandır.
Dilerim ki beni buraya gönderen savcı da mesleğine ihanet etmekten benim kadar korksun.
Savcının suçladığı yazımın başlığına bir bakın, "Türkiye'nin bütün generalleri kışlalarınıza dönün," diyor.
Bir ülke düşünün ki, generallerin kışlalarına dönmesini istemek suç sayılıyor.
Niye suç generallerin kışlalarına dönmesini istemek?
Böyle bir suç yok.
Suç olan generallerin kışlalarından çıkıp politikaya karışması.
Öylesine somut bir suç ki bu, askeri ceza yasasında açıkça maddesi bile var.
Bir askerin siyasi konularda demeç vermesi beş yıla kadar hapisle cezalandırılması gereken bir suç.
Peki, siz hiç siyasi demeç verdiği için yargılanan bir general gördünüz mü?
Bu mahkeme salonunda hatta bütün ülkede generallerin siyasi demeç vermediğini söyleyecek biri var mı?
Sadece demeç vermekle de yetinmiyorlar, başbakanlara, bakanlara parlamenterlere açıkça hakaret bile ediyorlar.
Ortada böylesine açık bir yasa maddesi ve böylesine açıkça işlenmiş bir suç varken, suçlulardan hiçbirinin yargılanmamasını nasıl açıklayacağız?
Biz bu gerçeği hukukun ve adaletin içine nasıl yerleştireceğiz?
Elbette bu gerçeğe hukukun içinde bir yer bulamayacağız.
Bu durum hukuka uymuyor çünkü.
Burada açıkça hukuk çiğneniyor.
İşte bunun için generallerin kışlalarına dönmesini istiyorum.
Generallerin siyasete karışması hukuk sistemini altüst eder çünkü, bu hukuksuz adım atıldıktan sonra her an yeni hukuksuzluklarla karşılaşırsınız. Ve karşılaşıyorsunuz.
Savcı suç işleyen generalleri buraya gönderemediği için hukukun uygulanmasını isteyen yazarları buraya gönderiyor.
Ben bu gerçeği söylediğim için, hukuka uygun, adil ve özgür bir ülkede yaşamak istediğim için Genelkurmay Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı art arda davalar açtırıyorlar hakkımda.
Sayın yargıç, hukuka uyulmasını, adil ve özgür bir hayat yaratılmasını istemek suç mu?
Bir yazar ülkesi için hukuka uygun ve özgür bir hayat istemeyecekse ne isteyecek?
Generallerin siyasetin içinde olması bu ülkede hukuku, ekonomiyi, siyaseti, sosyal yapıyı perişan etti.
Yaşadıklarımıza bir baksanıza, çocuklarınızın bu ülkede yaşamasından memnun musunuz, onların geleceklerini güvence altında görüyor musunuz?
Siz bu ülkenin yargıcısınız, ama bu ülkenin bütçesinden kaç paranın askeri harcamalara ayrıldığını öğrenemezsiniz. Kimse size bunun rakamını açıkça söylemez.
Bu ülkenin bütçesi hepimizin ortak katkılarıyla oluştuğu halde, o paraları denetleme hakkı bize verilmez.
Bu durumdan bir hukukçu, bir vatandaş ve bir baba olarak memnun musunuz sayın yargıç? Eğer bu salonda ülkemizin içinde bulunduğu durumdan, yaşadığımız baskıdan, fakirlikten, gerginliklerden memnun bir kişi varsa, ben mahkum olmaya razıyım.
Ama eğer memnun değilseniz, eğer çocuklarınızın geleceği için siz de benim kadar korkuyorsanız, artık zengin ve özgür bir ülkede yaşamak istiyorsanız, o zaman bilin ki bunlara yazarları mahkum ederek ulaşamazsınız.
Gerçek suçluları yargılayın sayın yargıç, benim talebim bu.
Bir ülke düşünün ki, generallerin kışlalarına dönmesini istemek suç sayılıyor. Niye suç generallerin kışlalarına dönmesini istemek? Suç olan generallerin kışlalarından çıkıp politikaya karışması. Öylesine somut bir suç ki bu, askeri ceza yasasında açıkça maddesi bile var. Peki, siz hiç siyasi demeç verdiği için yargılanan bir general gördünüz mü? (BB)