Ermeni soykırımının 96. yıldönümünde 24 Ocak 2011'de zorunlu askerlik yaparken Kıvanç Ağaoğlu'nun silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Sevag Balıkçı'nın Ağaoğlu tarafından kasıtlı olarak öldürüldüğü ileri sürüldü.
Agos'tan Sarkis Güreh'in haberine göre, vurulma anını gören korucular, 6 Haziran'da görülen duruşmada ve 8 Haziran'da olay yerinde yapılan keşifte verdikleri ifadelerde, silahını aşağı indirirken yanlışlıkla ateş aldığını ileri süren Ağaoğlu'nu yalanladı.
Ağaoğlu, verdiği ifadede olay anında ayakta olduğunu ve silahın namlusunun yukarı baktığını, silahı aşağı indirirken kendiliğinden patladığını söylemişti.
Korucular ise, Ağaoğlu'nun olay sırasında oturur vaziyette olduğunu ve silah patladıktan sonra ayağa kalktığını söyledi.
"Ateş eden kişi oturuyordu"
Agos'a konuşan Balıkçı ailesinin avukatı Cem Halavurt, keşif sayesinde sanık Ağaoğlu'nun beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunun net şekilde görüldüğünü söyledi.
Görgü tanıklarından korucu B.Ç. ise, şunları söyledi:
"Olay yerine uzaklığımız 140 metre kadardı. Birden silah sesini duydum ve dönüp baktığımda vurulan askerin yavaşça düştüğünü gördüm. Elinde silah olan asker çömelmiş vaziyetteydi ve silah sıkıldıktan hemen sonra ayağa kalktı."
"Elindeki silahı yere attı ve ağlamaya başladı. Biz olay yerine intikal ettiğimizde sanık dövünerek ağlıyordu. Ancak telin diğer tarafındaydı."
Ağaoğlu'nun ifadeleri yalanlandı
Balıkçı'nın vurulduğu Gümüşörgü Karakolu'nda yapılan keşfe, davaya bakan Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkeme Heyeti, Sevag Balıkçı'nın babası Garabet Balıkçı, avukatlar, tutuksuz yargılanan sanık Kıvanç Ağaoğlu, olaya tanık olan askerlerden Ömer Korkmaz, karakol komutanı ve korucular katıldı.
Telsize Kürtçe konuşmalar düştüğünü ve güvenlik nedeniyle silahın kurma kolunu çektiğini, silahın da bu sırada ateş aldığını söyleyen Ağaoğlu'nu avukat Halavurt yalanladı.
Halavurt, yapılan tatbikat sonrasında, Ağaoğlu'nun olay yerinde bulunma nedeninin diğer askerleri korumak olmadığının anlaşıldığını söyledi.
"Keşifte yakın koruma olan Ağaoğlu'nun durduğu yerin yanlış olduğu görüldü. Diğer askerleri koruduğunu ileri süren sanığın telin dış kısmında, askerlere 20-25 metre uzaklıkta olması gerekirken, telin iç kısmında ve diğer askerlerle iç içe olduğu anlaşıldı."
"Ayrıca, korucu kulübesindeki korucuların bir kısmı uyur vaziyette, bir kısmı çay içiyor. Dolayısıyla aslında hiçbir güvenlik sıkıntısı olmadığı anlaşılıyor. Keşifte dinlenen karakol komutanı da o günlerde herhangi bir güvenlik sorunu olmadığını söyledi."
"Korucular olay yerine hakim bir tepedeler ve tüm ayrıntıları gören korucular var. Ağaoğlu bugüne kadar hep ayaktayken silahın ateş aldığını söylüyordu. Fakat tanıklar Ağaoğlu'nun otururken ateş ettiğini ve ateş ettikten sonra silahı bırakıp ayağa kalktığını anlattılar."
"Adli Tıp raporunda belirtilen kurşunun giriş yeri ve vücutta izlediği istikamet düşünüldüğünde, Ağaoğlu'nun otururken ateş ettiği yönündeki iddia mantıklı görünüyor."
"Adli Tıp raporunda ayrıca silahın Sevag'a doğru düz tutulduğu belirtiliyordu." (EKN)