Kanunsuz, plansız bir peşkeş
Ağa Lokantası'nm da dahil olduğu bloğu Demirören grubunun bir alışveriş merkezi haline getirmek istediğinden ne zaman haberdar oldunuz?
Aşağı yukarı bir sene öncesinden haberimiz oldu. Burayı almak için geldiler, vermek istemediğimizi söyledik, zaten 2005 yılında Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan da izin alarak deprem yönetmeliğine uygun bir tadilat yapmıştık. Sonra yine geldiler, buranın kendilerine lâzım olduğunu söylediler. Bir süre ses çıkmadı. Üç-dört ay önce belediyeden bir tebliğ geldi, burayı bir takım maddelere dayanarak Tarlabaşı projesi kapsamında kamulaştıracaklarını söylüyorlardı. Hukukçularımız olayı araştırdı, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını tespit ettik. Belediyeyle üç defa görüştük, iki defa başkan yardımcısıyla görüştük. Demirören'in yaptığı bu alışveriş merkezi projesine bizi dahil etmek istiyorlar, bir nevi Demirören'e peşkeş çekmek gibi. Ağa Lokantası, 1988 yılından beri burada, ikinci dereceden tarihî eser, yıkılamaz aslında, ama Saray Sineması'nı yıktılar. Çok büyük onlar, yıkarlar.
"Acil kamulaştırma" dedikleri gerekçeyle mi ulaştırdılar size tebliği?
Evet, ama o gerekçe burayı kapsamıyor. Hukukçularımız kanalıyla itirazda bulunduk, ortak hareket etmek üzere esnaf arkadaşlarla toplandık. Ondan sonra başkan yardımcısı bir daha çağırdı. Biz de olayı NTV'ye aktardık. Bir siyasî baskı oluşunca bu sefer başkanın kendisi çağırdı ve "bir yanlışlık olmuş, kamulaştırma olmayacak, ama siz de vatandaşa kolaylık yapın, orayı verin" dedi.
Saray Sineması'nın dahil olduğu büyük blokta inşaat başladığında projenin sizi de kapsıyor olabileceğine dair bir şüpheniz oldu mu?
Şüphelenmedik, çünkü burada mülk sahibiyiz. Herkes inşaat yapabilir, özgürdür. Bizi projeye almak da isteyebilir ya da istemez. Bize resmî bir teklif de gelmedi, "içeriden size yer verelim" ya da "dükkânı satın alalım" demediler. Hep geçiştirme usûlü oldu; bunlar, affedersiniz, kanunsuz işler gibi yürüyen işler. İnşaat başlamadan gelen giden de olmadı, "kazmayı vuruyoruz, inşaata başlıyoruz" demediler.
Sinepop Sineması'nda ve bölgedeki diğer binalarda ciddi çatlaklar oluştuğu da görülüyor...
Doğru. Dün akşam buraya boyacı soktum. Bütün binada çatlaklar var, ama bu bina yenilendiği için sıva çatlağı oldu. Hacı Abdullah Lokantası'nda da var, mesela tarihî Ağa Camii'nin bütün duvarları çatladı. Bina yamulduğu için otomatik panjurumu kapatamıyorum. Demirören sigorta firmasını gönderdi hasar tespiti için, ama dört-beş ay oldu, hiç haber çıkmadı. Biz de kendimiz onarıyoruz. Önümüzdeki yola dikkat ettiniz mi? Kabarmalar ve düşmeler var, yol kayıyor. Altımızı oyup oraya işyeri yapıyor, 30 metre aşağıya indiler. Ama bu inşaattır, olur.
Belediyeye görüşmeye kimlerle birlikte gidiyorsunuz, esnaf dayanışması kimleri kapsıyor?
Hacı Abdullah, Kilise (Surp Asdvadzadzin ya da Avios Panteleimon Kilisesi), Kilisenin yanındaki kumaşçı, Özen Film, Yoğurtçu İş Merkezi ve biz. Bu adayı caddeye kadar komple istiyorlar. NTV'de de söyledim, Tarlabaşı projesi bir anda Sakız Ağacı projesi mi oldu? Belediye resmen inşaatı peşkeş çekmeye çalışıyor. Televizyonda bunları söyleyince geri adım attılar. Projenin içinde Kadir (Topbaş) Bey de, Misbah (Demircan) Bey de, daha üstü de var diyorlar. Ama gerçek midir, değil midir, bilmem.
Ağa Lokantası, Beyoğlu'nun çehresinin en önemli parçalarından biri aynı zamanda...
Tabii, bugün Ağa Camii'nin karşısındaki Ağa lokantası dendiğinde herkes bilir. Burası çok canlı bir yer. Atilla Dorsay Saray Sineması yıkılacakken çok yazdı köşesinde, ama kimseye sesini duyuramadı, tarihî sinema yıkıldı gitti. Bugün Ağa ve Hacı Abdullah da paranın gücüne yenilirse gider. Beyoğlu'nun gerçek özellikleri kalmıyor ki. Bize Ağa Lokantası devam etsin kaygısıyla yer de vermiyorlar, dükkâna ayıracağı yeri metrekaresi 200 dolardan kiraya verecek çünkü. Senin kazandığını da siliyor, "ben kazanacağım” diyor. Burada bir sıkıntımız yok ki, 350-400 insan ağırlıyoruz aynı anda. Sporcusu, sanatçısı, siyasetçisi, halktan insanlar, çalışan insanlar... Ayrıca bu işin hazzı ölçülmez. Buraya Hüsamettin Cin-doruk gelir, yemeğini yer, iki sohbet edersiniz, Tarık Akan gelir... Bu kapıdan çıktığınızda bunları yapamazsınız. Burası 88 yıllık lokanta, 1963'e kadar Ehl-i Tabiat Lokantası, '63'ten sonra da Ağa Lokantası. Mesut Yılmazlar, Fikri Sağlarlar İstanbul Üniversitesi'nde okurken buraya gelirmiş, ucuz, bol kepçe, kaliteli diye tercih ediyorlarmış. 1980'li yıllarda Beşiktaşlılar gelip maçlardan önce yemek yer, öyle stada giderlermiş. Bunlar çok değerli, çoluğumuza çocuğumuza anlatacağımız hikâyeler, insan haz duyuyor. Pes etmek istemiyoruz, her türlü mücadeleyi de vereceğiz.
Müşterileriniz de bu durumdan haberdar mı?
Herkes soruyor, "aman vermeyin" diyorlar. Sağımızı solumuzu aldın, etrafımızı sardın, belki burayı hak ettin, ama bize en azından Ağa Camii'ni gören bir yer ver dedik, ona da gelmedi. O zaman, benim malımda gözün var. Lokanta camiyi mutlaka görecek, özdeşleşmiş artık. Henüz ses çıkmadı bu teklife de. Daha binanın yan tarafını da yıkmadılar. Onun için neyi beklediklerini bilmiyoruz, ama orası yıkılınca yol kayması falan daha hızlı gerçekleşir.
Projenin planını gördünüz mü?
Plan yok ki! Firmanın dışarı asması lâzım, ama yok. Gayrı resmî bir iş var orada. Belediye, Fen İşleri denetleyecek bunu. Hasarı kendimiz onarıyoruz, ona bize tenezzül etmediler, aylardır bekliyoruz.
Esnaf ittifakının genişleme ihtimali var mı?
Arka taraftakilerle bir arada hareket etmeyi düşünüyor musunuz? Keşke olsa, gelip katılsalar. Şu anda en gözde nokta Sakız Ağacı Caddesi olduğu için onlar da bizi takip ediyor. Bildiğim kadarıyla şu an sadece Sakız Ağacı'yla ilgili sorun var. Mimarlar Odası başkam bize yemeğe gelir. Mimarlar Odası, Tarlabaşı projesinde pek çok şeye itiraz etmiş. Hüsamettin Cindoruk onlarla hareket edebileceğimizi söyledi. Tarlabaşı projesinde yürütmeyi durdurma kararı almak için dava açmışlar, sonucunu bekliyorlarmış. İşin içinde iş var. Biliyorsunuz, Çalık Grubu Tarlabaşı'ndan bina ve arsa topluyor. Çalık Grubu'nun başbakanla diyalogu var. Çok girift olaylar var, bizim de aklımız almıyor.
Yeni Kentsel Dönüşüm yasasıyla beraber "acil kamulaştırma" müessesesi ciddi anlamda yasallaşacak...
Tabii. Bu işe bu kadar para yatırıyorlar.
Avukatlarınız ne diyor?
Belediyenin Tarlabaşı projesi kapsamında çıkardığı bir yasa var. Eski tarihî eserleri alıp yenilemek için kamulaştırıyorlar, ama o yasa bizi kapsamıyor. Ama Sakız Ağacı Caddesi projesi dediğin zaman orada bir de kilise var. Kiliseyi kamulaştırabilir misin? Vatikan ayağa kalkar! Bu işin tek amacı burayı alıp Demirören'e vermektir, bizi onların önüne yem olarak atmaktır.(ÇÖ/BÇ/EZÖ)