* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA)
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Afganistan'ın Logar vilayetinde yaşanan aşırı yağış ve sellerde son 48 saat içinde en az 20 kişi yaşamını yitirdi.
Taliban yönetiminin Afet Yönetimi Devlet Bakanlığı Sözcüsü Muhammed Nesim Hakkani, konuyla ilgili bugün (22 Ağustos) yaptığı açıklamada, son iki gün içinde meydana gelen sellerde 35 kişinin de yaralandığını söyledi.
Logar Valisi Mevlevi İnayatullah Şuca da konuyla ilgili bir gün önce yaptığı açıklamada, sabah başlayan şiddetli yağışın sele neden olduğunu belirtmişti.
Logar'ın Hoşi ilçesinde meydana gelen selde 20 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade eden Logar Valisi Şuca, 32 kişinin yaralandığını, sel sularına kapılan dört kişiden ise hala haber alınamadığını kaydetmişti.
Bölgede sel nedeniyle 3 binden fazla ev de hasar gördü.
Taliban geçici hükümetinin Afet Yönetimi Devlet Bakanlığı Sözcüsü Muhammed Nesim Hakkani'nin açıklamasına göre, ülke genelinde son bir ayda yaşanan sellerde 165 kişi hayatını kaybetti. Hakkani, bu sürede binlerce hektar alanın da seller sebebiyle zarar gördüğünü belirtti.
Haber yapmak neden önemli?Taliban'ın 20 yılın ardından 15 Ağustos 2021'de yönetimi yeniden ele geçirdiği Afganistan, son dönemde kuraklık, sel ve depremler ile karşı karşıya. Binden fazla insanın hayatını kaybettiği 22 Haziran'daki depremin yanı sıra, ülkede iklim krizinin etkileri de görülüyor. Avustralya'da yaşayan Afganistanlı gazeteci Shadi Khan Saif'in 25 Temmuz 2022 tarihinde the Guardian gazetesi için kaleme aldığı yazıda, Afganistan'da iklim krizinin yaşattıklarını haberleştirmenin neden önemli olduğunu özetle şöyle açıklamıştı: "Kan akarsa sürükleyici olur." Medyadaki tabir böyle der. Bu, özellikle Afganistan'dan gelen haberler için doğrudur. Afganistan, ABD güçleri ülkedeyken tüm dünyada gündemdeydi, fakat iklim krizi sebebiyle can kayıpları yaşanıyorken çok az mecrada manşet oluyor. Afganistan bu günlerde daha çok büyük uluslararası yardım örgütleri bağış için aç kadın ve çocukların olduğu posterler hazırladığında ilgi görüyor. Ya da Haziran 2022'deki deprem gibi bir felaket olduğunda... Fakat siz bu satırları okurken savaşın yıkıma uğrattığı ülkede pek çok kasaba ve köy su baskınları sebebiyle sular altında. Zamansız yağmurların yarattığı amansız sağanaklar ve eriyen buzulların tetiklediği su baskınları, yaşamlara mal oluyor ve küçük miktarlarda yabancı yardımla hayatta kalan ötekileştirilmiş toplulukların geçim kaynaklarını yok ediyor. Ülke, halihazırda çiftçilerin yaklaşan kış için meyve ve temel gıdaları topladığı hasat mevsimini yaşıyor. Fakat çiftçiler çaresiz bir şekilde her zaman ilkbaharda gelen yağmurları beklerken uzun ve felç edici sıcaklıkların ardından ülkenin iç bölgelerindeki yaylalara kısa bir süreliğine kar yağdı. Ardından meyve bahçelerini yerle bir eden şiddetli dolu fırtınaları ve nihayetinde tarladaki buğdayı mahveden yağmur geldi. Bu anlattıklarımın hiçbiri yaklaşık 40 milyon nüfuslu, denizle bağlantısı olmayan ülkenin iklimi için normal olmaya hiçbir şekilde yakın değil. (...) Afganistan'daki çevre felaketlerinin haberini yapmak önemli çünkü bu haberler dünyanın dört bir yanındaki tüm yeşil hareketin inkarcılardan ve kirleticilerden hesap sorabilmesi için bir katalizör görevi görebilir. Taliban'dan sonra hayatta kalan birkaç yerel basın organı, bariz misilleme korkularından ötürü tüm bunlarla ilgili haber yapamıyor ya da yapmak istemiyor. Uluslararası medyaya gelince, Afganistan hikayesi, uluslararası medya ya da onu tüketenler için yeni veya "heyecan verici" hiçbir şeyin olmadığı bir üzüntü çıkmazına girmiş gibi görünüyor. Ülkedeki siyasi konuları tartışabilirsiniz; fakat Afganistan'ın karşı karşıya olduğu iklim felaketi dışarıdan dayatılıyor. Dünyanın, çevreyi kirleten komşu ülkelerin ve bölge ülkelerinin sorumluluk almasının zamanı geldi. |
(SD)