Haberin Kürtçesi için tıklayın
İstanbul ve İzmir Onur Yürüyüşleri’nin, yasaklama girişimlerine rağmen Pazar günü gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Uluslararası Af Örgütü yürüyüşlerden önce yayımladığı açıklamada, Türkiye’de LGBTİ+’ların Onur Yürüyüşü döneminde aşırı sert ve gitgide derinleşen baskılarla karşı karşıya olduğunu belirtti.
Türkiye’deki son seçimler öncesi ve sonrasında, üst düzey hükümet yetkililerinin de aralarında bulunduğu siyasetçilerin LGBTİ+’ları hedef alan ayrımcı söylemlerine, Onur Yürüyüşü döneminde ülke genelinde uygulanan kısıtlama ve gözaltılar eşlik ediyor.
Uluslararası Af Örgütü Avrupa Bölgesel Ofisi Direktörü Nils Muižnieks konu hakkındaki açıklamasında, “Binlerce kişi yasaklara meydan okuyarak İstanbul ve İzmir sokaklarına çıkarken biber gazı ve plastik mermilerle karşılaşma tehlikesi altına giriyor. Yetkililer Türkiye’de LGBTİ+ Onur Yürüyüşleri’nin müdahale olmadan güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine izin vermelidir” dedi.
“Hükümet LGBT+’ların özgürce yaşama hakkını engelliyor”
Muižnieks sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hükümet, LGBTİ+ karşıtı söylemleri artırarak önyargıların körüklenmesine aracı oldu ve bir kısmı LGBTİ+ topluluklara karşı şiddet çağrısı yapan LGBTİ+ karşıtı grupları cesaretlendirdi. Yetkililer, aile değerlerini koruma bahanesiyle LGBTİ+’ların özgürce yaşama hakkını engelliyor.”
2015’ten bu yana sistematik yasaklar devam ediyor
Türkiye’de Onur Yürüyüşü etkinlikleri 2015’ten beri sistematik olarak yasaklanıyor. Bu yılki Onur Yürüyüşü döneminde piknik ve film gösterimi gibi küçük çaplı etkinlikler bile yetkililerce engellendi.
İstanbul ve İzmir Onur Yürüyüşleri için henüz resmi bir yasaklama kararı olmasa da düzenleyenler kararın çıkartılması veya yürüyüşlerin engellenmesi baskısını daha önce yaşanan pratiklerle üzerlerinde hissediyor. Önceki yıllarda da bu gibi barışçıl etkinlikler resmi bir yasaklama kararı olmadığında bile kamu düzenini koruma bahanesiyle durduruldu ve keyfi gözaltılar yapıldı.
18 Haziran’da, İstanbul Trans Onur Yürüyüşü polis tarafından engellendi. Katılımcılar yürüyüşe başlamak istediklerinde polis aşırı güç kullanarak 10 kişiyi gözaltına aldı.
Son haftalarda ülke genelinde en az 27 LGBTİ+ aktivisti gözaltına alındı. 9 Haziran’da Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde 15 öğrenci, Ankara’da tüm LGBTİ+ etkinliklerine yönelik süregelen fiili yasağa uymayarak barışçıl biçimde yürüdükten sonra gözaltına alındı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim öncesi yaptığı bir konuşmada, “LGBT denen olay aile kurumuna sokulmuş bir zehirdir. [Bunu] kabul etmemiz mümkün değil” dedi. Seçimi kazandıktan sonra ise “Aileye kimse dil uzatamaz” ifadelerini kullandı.
Bu yılın başında hükümet, Anayasa’da yer alan aile tanımını “Aile, kadın ve erkekten oluşur” şeklinde değiştirmeyi teklif ederek LGBTİ+’lara karşı düşmanlığı artırdı. LGBTİ+ hakları aktivistleri bu yönde bir değişikliğin ülkede eşcinsel ilişkileri suç haline getirmesinden ve LGBTİ+ örgütlerini kapanma riskiyle karşı karşıya bırakmasından endişe ediyor.
“Dayanışmamızı sunuyoruz”
“Onur Yürüyüşü etkinlikleri üzerindeki baskıların güvenlik veya kamu düzeni kaygılarıyla hiçbir ilgisi yok; tamamen gitgide artan bir LGBTİ+ karşıtı gündemle ilgisi var” diyen Nils Muižnieks sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Onur Yürüyüşü etkinlikleri, Türkiye’deki kısıtlamalara ve LGBTİ+’lar için gittikçe daralan alana rağmen ve yine devletin olası taciz ve sindirme girişimleri beklendiği halde gerçekleştirilecek. Onlara dünyanın her yerinden dayanışmamızı sunuyoruz.”
Arka Plan
İstanbul ve İzmir Onur Yürüyüşleri 25 Haziran Pazar günü yapılacak. Uluslararası Af Örgütü temsilcileri yürüyüşleri gözlemlemek için sahada olacak.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye’deki Onur Yürüyüşleri’yle dayanışmak için küresel çapta “Protesto Hakkını Koru” kampanyasını başlattı.
İstanbul Onur Yürüyüşü 2003’ten beri yapılıyor ancak 2015’ten beri yetkililerce barışçıl toplanma ve ifade özgürlüğü hakları ihlal edilerek keyfi ve hukuksuz bir biçimde yasaklanıyor. Barışçıl katılımcılar polis tarafından hukuka aykırı güç kullanımı ve keyfi gözaltılara maruz kalıyor.
LGBTİ+ aktivistler, yasaklamalara ve kısıtlamalara rağmen Mersin, Adana, Ankara ve Eskişehir gibi ülkenin dört bir yanındaki çeşitli şehirlerinde Onur Yürüyüşleri’ni gerçekleştirmeyi planlıyor. (EMK)