İsrail’in Lübnan’a karşı başlattığı “Kuzey Okları Operasyonu” bağlamında İsrail’in uluslararası hukuk suçlarını araştıran Af Örgütü, bu kez Lübnan’daki Hizbullah’ın İsrail’deki sivil yerleşim bölgelerine yönelik saldırıları raporladı.
Af Örgütü, Hizbullah tarafından kaydedilen ve bu tür roketlerin fırlatıldığına örnek teşkil eden 13 video ile Hizbullah’ın Telegram kanallarında paylaştığı, saldırıların hedeflerini açıklayan yüzlerce açıklamayı inceledi. Af Örgütü’nün Kanıt İnceleme Laboratuvarı’nın doğruladığı fotoğraf ve videolara göre, Hizbullah, İsrail şehirleri ve kasabalarına yönelik üç roket saldırısı gerçekleştirdi ve sekiz sivilin öldürülmesi ve en az 16 sivilin de yaralanmasına yol açtı.
İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkesten önceki haftalarda Hizbullah, diğerlerinin yanı sıra Hayfa, Taberiye, Akka, Safed, Karmiel, Kfar Giladi ve Krayot bölgesi dahil şehirlere ve kasabalara roket fırlattıklarını duyurdu. Af Örgütü, Hizbullah’ın bazı durumlarda ısrarla askeri hedeflere saldırı düzenlediklerini açıkladığını ancak bazı durumlarda da genel olarak sivil şehri veya kasabayı hedef aldıklarını belirttiğini söyledi.
Af Örgütü’nün silah uzmanları, Hizbullah’ın İsrail’in sivil yerleşim bölgelerine yönelik düzenlediği roket saldırılarında yapısı gereği hedef hassasiyetinden yoksun silahlar kullandığını raporladı. Rapora dayandırdığı bildirisinde Af Örgütü, “Bu roketler, herhangi bir güven derecesiyle nişan almanın ve nereyi vuracaklarını tam olarak belirlemenin mümkün olmaması nedeniyle yapıları gereği hedef hassasiyetinden yoksundur.” dedi.
Hizbullah’ın İsrail’e yönelik saldırılarında kullandığı güdümsüz roketlerin sivil yerleşim bölgelerinde sivillerin ölmesine, yaralanmasına ve evlerinin yıkılmasına neden olduğunu belirten Af Örgütü, “Bu roketlerin yapısı gereği hedef hassasiyetinden yoksun olması ve askeri hedeflere karşı olsa bile sivil bölgelerde kullanılmalarının hukuksuzluğu, gerçekte vurulan konumun açıklanan hedefe yaklaşık yedi kilometre uzaklıkta olmasıyla doğrulanmaktadır.” dedi.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard “Bu yapısı gereği hedef hassasiyetinden yoksun silahların nüfuslu yerleşim bölgelerinde veya yakınında kullanılması ilk bakışta (prima facie) uluslararası insancıl hukuk ihlalleri kapsamına girer. Siviller ve sivil yapılar hedef değildir ve korunmalıdır. Doğrudan sivilleri ve sivil yapıları hedef alan saldırılar ve sivillerin öldürülmesine ve yaralanmasına yol açan gelişigüzel saldırılar savaş suçu olarak soruşturulmalıdır.” dedi.
Af Örgütü, silahlı çatışma sırasında sivillerin temel insan haklarının korunmasıyla ilgilenen uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde Hizbullah'ın İsrail'in sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırılarını şöyle tanımlıyor:
"Uluslararası insancıl hukuk uyarınca, çatışmanın tarafları daima siviller veya sivil yapılar ile savaşçılar veya askeri hedefler arasında ayrım yapmak zorundadır. Saldırılar yalnızca savaşçılara ve askeri hedeflere yöneltilebilir; sivillere yöneltilemez.
"Hem doğrudan sivilleri ve sivil yapıları hedef alan saldırılar hem de gelişigüzel saldırı kapsamına girecek şekilde sivillerin yaşadığı bölgelerde yapısı gereği hedef hassasiyetinden yoksun silahların kullanılması uluslararası insancıl hukukun ihlalidir. Bazı durumlarda İsrail, sivil bölgelerde veya civarında askeri güçler konumlandırmaktadır ancak bu, Hizbullah’ı sivillere zarar vermekten ve sivil altyapıya hasar vermekten daima kaçınmak veya her durumda zararı en aza indirmek için mümkün olan tüm tedbirleri alma yükümlülüğünden muaf kılmaz.
"Sivil nüfusu veya sivil yapıları saldırıların hedefi haline getirmek ve sivillerin öldürülmesi veya yaralanmasına yol açan gelişigüzel saldırılar düzenlemek savaş suçlarıdır.
Savaş bölgelerindeki uluslararası insancıl hukuk ihlallerini inceleyen Af Örgütü, 5 Aralık’ta İsrail’in Gazze’de Filistinlilere yönelik soykırımını raporlamıştı.
(EC)