* Fotoğraf: Amarjeet Kumar Singh, AA / Yeni Delhi - Hindistan
Uluslararası Af Örgütü, Hindistan'da devam eden protestolar ve güvenlik güçlerinin protestoculara muamelesi ile ilgili yazılı bir açıklama yayınlayarak "Protestoculara yönelik aşırı güç kullanımı, keyfi gözaltılar ve cezalandırıcı önlemler bir an önce sona ermeli" dedi.
"Protestolcuara yönelik aşırı güç kullanımının biri çocuk, iki kişinin ölümüne sebep olduğunu" hatırlatan Af Örgütü'nün Hindistan şubesi, 10 Haziran'dan bu yana devam eden protestolar sırasında "sırf ifade ve barışçıl toplantı özgürlüğü haklarını barışçıl bir şekilde kullandığı gerekçesiyle keyfi olarak tutuklananların bir an önce koşulsuz serbest bırakılmasını" istedi.
Hindistan'ın iktidardaki muhafazakâr Hindu Bharatiya Janata Partisi'nin (BJP) Sözcüsü Nupur Sharma'nın bir televizyon kanalında Muhammed Peygamber ile ilgili sarf ettiği sözler ülkedeki Müslümanların tepkisini çekmiş, bazı bölgelerde protestolar düzenlenmiş, çatışmalar çıkmıştı.
TIKLAYIN - Hindistan'da protestolar: 3 ev "kaçak" olduğu için yıkıldı
"İnsan hakları hukukuna aykırı"
Konuya ilişkin açıklama yapan Af Örgütü Hindistan Direktörü Aakar Patel de "Hindistan hükümeti, karşı karşıya kaldıkları ayrımcılığa karşı sesini yükseltmeye ve muhalefetlerini barışçıl bir şekilde dile getirmeye cesaret eden Müslümanlara seçerek ve acımasız bir şekilde baskı uyguluyor" dedi.
Patel'in açıklaması özetle şöyle:
"Hindistanlı yetkililerin protestoculara aşırı güç kullanımı, keyfi gözaltı ve cezalandırıcı ev yıkımları Hindistan'ın uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına ilişkin taahhütlerini mutlak surette ihlâl ediyor.
"Barışçıl olanlar da dahil tüm protestocuları kamu düzenine tehdit olarak gösterip bu kişilere böyle muamele etmek, eyaletlerin Müslümanları hedef alan önlemlerinin endişe verici tırmanışının bir parçası.
"Maalesef, Başbakan ve çeşitli eyaletlerin başbakanları Müslümanları kamu düzenine bir risk olarak gösteren veya Müslümanlara karşı ayrımcılık ve şiddeti meşrulaştırmaya hizmet edebilecek diğer stereotip ve önyargıları yerleşik hale getiren açıklamaları tasvip etmediklerini gösterecek çok az şey yaptı. Bu tür açıklamalara karşı olduklarını kamuoyu önünde göstermeliler.
Devletin mevcut protestolara tepkisi yalnızca içler acısı bir durum teşkil etmekle kalmıyor, aynı zamanda muhalefetin bastırılması açısından son tırmanışı da gösteriyor. Hindistan yetkilileri, protestoculara ve insan hakları savunucularına karşı kolluk kuvvetlerinin ve diğer kamu çalışanlarının işlediği iddia edilen insan hakları ihlallerine yönelik acil, kapsamlı, etkili, tarafsız ve bağımsız bir soruşturma yürütmeli.
Aşırı güç kullanan kolluk kuvvetlerine yeterli kanıt olduğu durumlarda suçlama yöneltilmeli. Mağdurların ayrıca tazminata erişimi olmalı."
Ne olmuştu?
Hindistan'ın iktidardaki muhafazakâr Hindu Bharatiya Janata Partisi'nin (BJP) Sözcüsü Nupur Sharma'nın bir televizyon kanalında Muhammed Peygamber ile ilgili sarf ettiği sözler hem ülkedeki Müslümanların hem de aralarında İran ve Kuveyt'in de olduğu ülkelerin tepkisini çekmişti.
BJP, tepkilerin ardından, parti sözcüsü Sharma'nın sözlerinin partinin ya da Hindistan hükümetinin görüşlerini yansıtmadığını belirtti.
Sharma görevden alınırken Hindistan'da bazı bölgelerde protestolar düzenlendi, protestolar çatışmaya dönüştü.
Sharma'nın Muhammed Peygamber'e ilişkin sözlerini Uttar Pradesh eyaletinde protesto eden 300'den fazla Müslüman gözaltına alındı.
BBC'nin haberine göre, BJP'nin yönetimindeki Uttar Pradesh'teki yerel yöneticiler hafta sonu devam eden protestoların "şiddetli bir hal alması ile ilişkili" olduğu iddia edilen bazı Müslümanların evini yıktı.
BJP, tepkilerin büyümesinin ardından partinin tüm dinlere saygılı olduğunu savunan bir açıklama yayınladı.
Suudi Arabistan, Nupur Sharma'nın sözlerini hakaret olarak nitelendirdi. İran, Kuveyt, Katar ve Pakistan'dan da kınama mesajları geldi. (SD)