Çetin, tüm cezaevlerindeki çocuk koğuşları ve çocuk ıslah evlerinin insani koşullar açısından taranmasını, çocukların fiziksel ve ruhsal bütünlüklerinin korunması için acil önlemler alınmasını talep etti.
Çocuk cezaevleri ve çocuk ıslahevleri yetersiz
MAZLUMDERin geçtiğimiz haftalarda Aydın Cezaevinde çocuk tutukluların yaşadığı insan hakları sorunlarını kamuoyuna açıkladığını, ancak yetkililerin konuyla ilgili raporu dikkate almadığını belirten Çetin, Türkiyedeki çocuk ıslahevi ile çocuk cezaevlerinin yetersizliğine dikkat çekti:
Türkiyede yalnızca 3 çocuk ıslahevi ve 1 çocuk cezaevi var. Oysa Adalet Bakanlığının Ağustos-2003 tarihli verilerine göre, toplam tutuklu çocuk sayısı bin 794, hükmen tutuklu çocuk sayısı 149 ve hükümlü çocuk sayısı ise 401dir. Bu rakamlar, çok acil olarak yeni çocuk ıslahevlerinin kurulması gerektiğini anlatıyor.
Uluslar arası hukuka aykırı
İç hukuk ve uluslar arası hukuk kuralları, hiçbir çocuğun işkence, kötü muamele, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamayacağını öngörür diyen Çetin, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Türkiyenin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler (BM) Uluslar arası Çocuk Hakları Sözleşmesinin 37. maddesi, bir çocuğun tutuklanması veya alıkonulmasının en son başvurulacak yöntem olduğunu; en kısa süre ile sınırlı tutulması gerektiği hükmünü içerir.
* Aynı sözleşmesinin 39. maddesi, işkence veya kötü muameleye maruz kalmış ir çocuğun bedensel ve ruhsal sağlığına yeniden kavuşması için gerekli tüm önlemlerin taraf devletlerce alınmasını öngörür; bu rehabilitasyonun çocuğun sağlığı, özgüveni ve saygınlığını geliştirici bir ortamda gerçekleşmesi gerektiğini vurgular.
* Ceza yasasını ihlal ettiği gerekçesiyle tutuklu olarak yargılanan ve Aydın Cezaevinde tutulan çocuklardan bir kısmı, aylardır tutuklu bulunuyor. Bunlardan 13 yaşındaki bir çocuğun üç aydır hücrede tutulduğu göz önüne alındığında, ceza yargılamalarında koruyucu hükümlerin yeterince dikkate alınmadığı ortaya çıkıyor.
* Hukuken öngörülen insani koşulların Türkiyedeki çocuk ıslahevleri, çocuk cezaevleri veya cezaevlerinin çocuk koğuşlarında yeterince uygulanmadığı görülüyor.
Çocukların iddiaları
İzmir Buca Kapalı Cezaevinde Sübyan Koğuşu olarak nitelenen bölümde 5 Kasımda çıkan olayların ardından İzmir Barosu hukukçularından oluşan bir heyet cezaevine giderek, cezaevi yönetiminin engellemelerine rağmen bazı çocuk tutuklular ile görüştü.
Çocuklar, gardiyanların kendilerini sürekli dövdüğünü ve baskı altında tuttuğunu iddia ettiler. Çocuklar, jandarma güçlerinin müdahalesi sonrası sabaha karşı 04.00 sıralarında cezaevi bahçesine çıkarıldıklarını, üzerlerinde sadece iç çamaşırları kalacak şekilde soyularak cop ve sopalarla dövüldüklerini, ardından tek tek hücrelere konulduklarını ve hücrede çıplak olarak bekletildiklerini anlattılar. Cezaevi Müdürünün de dayak atan görevliler arasında olduğu, çocukların iddiaları arasında yer aldı. (BB)