Programa İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu'ndan Ümit Efe, Tutuklu Yakınları Birliği Üyesi Güzel Şahin , ölüm orucunda yaşamını yitiren Nergis Gülmez'in annesi Selvi Gülmez ve çağdaş Hukukçular Derneği'nden Several Demir katıldı.
Programın tam metnini (akış haline göre)yayınlıyoruz.
"Samimiyet sorunu çözmek için harekete geçmektir"
Sayın Aysel Çelikel'in gerçekten F tipi cezaevlerine karşı hapishanelerde süren sorunun çözümü ile ilgili yaklaşımı samimi ise, daha fazla ölümlerin devam etmemesi açısından hemen aynı saatte, konuştuğu saatte bir girişimde bulunması gerekir. Çünkü kendisi bakan olduğundan bugüne 5 kadın tutuklu yaşamını yitirdi. Çözüm için hiçbir adım atmadı. Adeta daha önceki hükümetlerin, daha önceki bakanın yapmış olduğu gibi adeta kör, sağır ve dilsizi oynadı.
Samimiyetin ölçüsü, iki yılı aşkındır süren ve insanların gerçekten çok kötü bir biçimde ölmesiyle sonuçlanan bu süreci durdurmak için vakit kaybetmemesi anlamına gelir.
Bakan Aysel Çelikel'in açıklamalarında ileri sürdüğü iddialardan biri de, F tipi cezaevinde tecritin olmadığı yönünde. Oysa, bugün F tipi cezaevlerinde çok yoğun bir tecritin uygulandığını sağır sultan bile biliyor. Hatta, bakanlık bile, tutukluların tredman uygulamalarına katılmaları durumunda uyguladığı tecridi hafifleteceğini belirtiyor.
Ümit Efe: Tecrit yoğun olarak yaşanıyor
"F tipi cezaevlerinde yoğunluklu bir tecrit uygulaması var. Tecrit insanın, başka insanlardan ve başka ortamlardan yalıtılması anlamına gelir. 1,3 ya da 5 kişi olabilir, hiç fark etmez. Sosyal ilişki ortamının mikrokozmozlara bölünmesidir ve daraltılmasıdır. Bu anlamda yoğunlaştırılmış bir tecrit uygulaması, F tipi cezaevlerinde yaşanıyor.. Aynı zamanda, güneş, havasızlık gibi sorunları da buna eklenmeli."
Aysel Çelik'in bir soru üzerine söylediği "F tipi direnişini bitireceğim" açıklaması birbirinden farklı anlamları içeriyor. Nasıl bitirecek? Nasıl bir çözüm yöntemi öneriyor? Bu sorunun yanıtı yok. Mikrofonlarımızı uzattığımız ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Several Demir de, bu konuya dikkat çekiyor ve "eğer gerçekten çözüm istiyorsa, biz Bakan Çelik ile görüşmeye hazırız" diyor:
Several Demir: Bakan öneri getirirse destekleriz
"Bu söz ders sırasında öğrencilerin sorusu üzerine verilen bir cevap. Bu açıklama tek başına bu şekilde ele alındığında Adalet Bakanlığı'nın bu sorunun çözümü için bir adım atacağı izlenimini veriyor insana. Ancak konuşmanın detayını bilemediğimiz için, ne tür bir çözüm yöntemi düşünüyor veya bu konuda ne tür bir projesi var, bunu bilemiyoruz. Ama, eğer bakanlığın cezaevlerinde sorunun çözümü noktasında bir takım girişimleri varsa ve ölüm oruçlarının bitirilmesi konusunda bir çabaları varsa bunu olumlu buluyoruz ve desteklemeye hazırız. Ama açıklamanın öncelikle ne türde bir çözüm yöntemi getirilerek, sorunun çözümleneceğini bilmek gerekiyor.
Aysel Çelikel Adalet Bakanı olduktan sonra, biz İstanbul Üniversitesi'ndeki uygulamalarından da umutlandık. Ölüm oruçlarının bitirilmesi için adım atacağı konusunda bir takım beklentilerimiz oldu. Maalesef bu son açıklamaya kadar, özellikle cezaevlerinde tecridin olmadığı, tecridin kişilerin kendi davranışından kaynaklandığı, mesela odalara kendilerini kilitliyorlar gibi açıklamalarda bulundu avukatlara ilişkin açıklamaları, sürecin çözümü noktasında adım atılmasını değil de, daha çok problem yarattıkları yönünde kısmi açıklamaları oldu. Bunlar bizim beklentilerimizin dışında gelişmeler. Ölüm oruçlarına ilişkin önceki açıklamalarını da düşündüğünde şöyle bir şey bekliyoruz: İki yıldır bir süre devam eden ölüm orucu var, 97 kişi yaşamını yitirdi. Bu nedenle cezaevlerinde halen tecrit devam ediyor, ölüm orucu devam ediyor. Sakatlananlar 500 kişiyi geçti ve kalıcı sakatlıklar bunların büyük bir kısmı. Bunların çözümü açısından yapılacaklar var.
Adalet Bakanı Aysel Çelikel'in "F tipi direnişini bitireceğim" açıklaması tutuklu yakınlarını tedirgin etti. Onlar, bu ifadenin yeni bir operasyon olabileceği kaygısını taşıyor. Şimdi sözü burada önce ölüm orucunda yaşamını yitiren Nergis Gülmez'in annesi Selvi Gülmez'e bırakıyoruz. Gülmez'in bir oğlu da Ankara Sincan F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. Selvi Gülmez'in ardından Tutuklu Yakınları Birliği üyesi Güzel Şahin sözü alacak:
Gülmez: Bakan bizimle görüşmedi
" Bakan İki, üç aydır bize randevu verecek. Gazetede yalan söylüyor, ailelerle görüştüm diyor, hani kim ile görüştü. Hiç bizle görüşmedi, bize randevu vermedi.
Bakan diyor ki, onlar direnseler de ben çözeceğim, direnmeseler de ben çözeceğim. Bu doğrudan doğruya operasyon yapacak, o zaman kolay çözer. 100 tane canı, fidan gibi gençleri Adalet Bakanı yedi, aradakini çıkar, inşallah kanserlere yakalanır, şimdi adalet bakanı da yer kızım. Direnseler de çözüm yapacağım, direnmeseler de. Nasıl çözüm yapıyorlar. Bizim çocuklarımızdan ne istiyorlar. Bizi yaşanacak duruma getirin, insanca yaşayalım. Beynimizi almaya çalışmayın...
Diyor ki, benim çocuklarım. Madem senin çocuklarınsa, o zaman al çocuğunu karşına çek vur, ya da çocuğunu bir hafta koysun F tipine, F tipi rahatsa. Bir de Avrupa F tipi rahatmış. Ya biz Avrupa'da yaşamıyoruz, biz Türkiye'de yaşıyoruz, Avrupa bizim neyimize lazım. O Avrupa tutturmuş duruyor, öbürü öyle diyor bu da öyle diyor. Biz Türkiye'de yaşıyoruz, istiyoruz ki, insanlığa ne yakışıyorsa onu yapsın."
Şahin: Adalet Bakanı kafamızda çelişki yarattı.
"Uyuyamayacağız bundan sonra, mümkün değil. Zaten şimdiye kadar yatağımızda rahat uyuyamıyorduk, iki senedir hasret kaldık. Eğer Bakan bir anne ise, evladı var ise bize randevu versin, biz görüşmek istiyoruz, gitsin bizle birlikte cezaevine gelsin, girsin içeri görsün. Bir adalet bakanıdır girebilir. Bir anne ile birlikte girsin o hücreleri görsün, çocuklarımızda çeşit çeşit hastalıklar çıktı.
Adının önünde, Prof. Dr ünvanını bulunduran ve TBMM'nin sitesinde yer alan bilgilere göre, 'çok okumuş' biri olan bakan Aysel Çelikel'in, uzun özgeçmişine, bir kaç aylık adalet bakanlığı da eklenecek. Bu bakanlık döneminde yaşamını yitirenlerin sayısı resmi öz geçmişlerde kendine yer bulamasa da, tutuklu yakınlarının, insan hakları savunucularının hafızasında yerini koruyacak.(NK)