Adalar Savunması, Heybeliada'ya yapılması planlanan "İslami Eğitim Merkezi" projesiyle ilgili açıklamada "Heybeliada Sanatoryumu ve Adalar'ın en güzel doğal limanı olan Heybeliada Çam Limanı bölgesi tehdit altında" dedi.
Açıklamada 1924'te Adalar ve İstanbul halkı yararına çalışan bir devlet hastanesi olarak kurulan, ancak 'kaynak yetersizliği' gerekçesiyle 2005 yılında faaliyetine son verilen Heybeliada Sanatoryumu'nun binaları ve arazisi'nin Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama Şirketi'ne, ardından da çevresindeki yaklaşık 200 dönüm araziyle birlikte Diyanet Vakfı'na devredilmek istendiği belirtildi.
"Bütün yaşam savunucuları endişeli"
Açıklamada Adalılar'ın duyduğu endişe vurgulanarak şunlar kaydedildi:
"Sağlık Bakanlığı'na tahsisli ve Maliye Hazinesi'ne ait Sanatoryum binalarının Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama Şirketi'ne devri için İstanbul 5 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na 2863 Sayılı KTVK Kanunu gereği onay için gönderilen işlem, tüm Adalılar'da, bütün doğa ve yaşam savunucularında endişe yaratıyor.
"Tarihi eser olarak tescil edilen Sanatoryum binalarının ve Çam Limanı-Kızılay parselleriyle birlikte toplam 200 dönümü aşkın Birinci Derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altındaki bölgenin özel ya da vakıflar aracılığıyla yürütülen girişimlerle, Adalar'ın sosyal, tarihi ve kültürel dokusuyla uyumsuz projelerle tahrip edilmesi ihtimali bütün Adalılar'da kaygı yaratıyor.
"Biz Adalılar ve tüm yaşam savunucuları Sanatoryum ve Çam Limanı bölgesinin özel turizm şirketleri ve otelleriyle, TOKİ, Diyanet Vakfı, Turizm bakanlığı gibi kurumların tesisleriyle Heybeliada'nın ve Adalar'ın ekolojik, kültürel ve sosyal yaşamından koparılmasını istemiyoruz.
"Bizler bugüne kadar yaşadığımız örneklerden hareketle henüz koruma amaçlı kentsel ve doğal sit planları hazır olmayan, kamu mülkiyetindeki alanlarda yaşanacak herhangi bir mülkiyet ve kullanım devrinin, parsel birleştirme vb. işlemlerin geri dönülemez sonuçlar ve tahribatlar yaratacağının bilincindeyiz.
"Bilinmelidir ki, doğal sit alanı olarak ilan edildiği günden bu yana yasalar tarafından korunan, eşsiz bir doğal yaşam zenginliğine sahip, antik maden ve limanlara ev sahipliği yapan, 200 dönümü aşkın bu eşsiz doğa parçası tüm Adalıların gözü gibi korumaya çalıştığı bir bölgedir.
"Adalar tarihinin vazgeçilmez hatıralarıyla dolu"
"Aynı zamanda kültürel ve tarihi bellek mekanı olarak binlerce Adalının, onlarca yazarın, şairin, sanatçının canlı hatıralarıyla dopdolu, devlet hastanesi olarak hizmet verdiği yıllar boyunca binlerce hayat kurtaran Heybeliada Sanatoryumu da Adalar tarihinin en vazgeçilmez hatıralarıyla doludur.
"Bu nedenlerle bizler Heybeliada Sanatoryumu ve Çam Limanı'nın çeşitli özel, ticari ya da kamusal bina ve tesislerle doldurulmasına, bölgenin Heybeliada'dan ve Adalar bütününden koparılmasına karşı, elimizden gelen her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha açıklıyoruz.
"Adalar'ın koruma amaçlı uygulama planları olmadan ve fonksiyon her ne olursa olsun bu bölgeye yönelik olarak kapalı kapılar ardındaki anlaşma ve pazarlıklarla yürütülen mülkiyet ve kullanım devri uygulamalarına karşı tüm Adalıları, Adalar'daki tüm kurumları ve yaşam savunucularını uyanık olmaya ve birlikte davranmaya çağırıyoruz.
"Adalılar ve doğa savunucuları olarak Adalar'a yönelik hazırlanan 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama Planları'nda olduğu gibi tescilli Heybeliada Sanatoryum binalarının ve arazisinin yeniden kamuya ait bir sağlık tesisi olarak planlanmasını, Adalılar'ın son yıllarda giderek yoğunlaşan sağlık hizmeti ihtiyacının çözümü için yeniden kamuya tahsis edilmesini istiyoruz.
"Çam Limanı bölgesinin Adalı gençlerin yüzme, bisiklet, kürek, yürüyüş gibi doğal sit alanı korumasıyla uyumlu sportif amaçlarına tahsis edilerek, doğal sit alanı yaklaşımı içinde korunmasını bekliyoruz.
"Adalar'ın doğal, tarihi ve kültürel yaşam alanlarını parça parça özel ya da kamusal projelerle Adalar bütününden kopartmaya yönelik tüm proje ve arayışlara son verilmesini istiyoruz." (PT)