İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu, 60 mahpusun açlık grevinde olduğu Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi, Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi ve Osmaniye 1 ve 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevinde olan mahpuslarla görüştü.
Görüşmeler sonucu hazırlanan raporda yer alan hak ihlalleri, Meclis’te araştırma önergesine konu oldu.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, hak ihlalleri iddialarını araştırmak, doğruluğunu açığa çıkarmak, sorumluları ve ihmali olan görevlileri tespit etme amacıyla Meclis araştırması açılmasını talep etti.
“Revir hekimi mahpusları nadiren gördü”
Adana Barosu Cezaevi Komisyonu, ÇHD ve İHD’li avukatlarca oluşturulan İHD Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu, bu dört hapishanede 24 mahpusla görüştü.
Görüşmeler sonucu hazırlanan raporda şu iddialar yer aldı:
“Açlık grevinde olan mahpusların bulunduğu hapishanelerde ilk günden disiplin soruşturmaları başlatıldı ve disiplin cezalarının verildi.
“Osmaniye Hapishanesinde mahpusların aileleriyle yaptıkları telefon görüşmeleri esnasında açlık grevinde olduklarını söylemeleri ile telefon görüşmelerine anında son verildi.
“Mahpuslara herhangi bir tebligat yapılmaksızın ve savunma alınmaksızın usule aykırı bir şekilde telefon görüş yasağı ve hücre cezası gibi disiplin cezaları verildi.
“Açlık grevinde olan mahpusların bulunduğu hapishanelerde, mahpusların ilk günden itibaren her gün hekim tarafından kontrol edilmesi gerekirken, kilo ve tansiyon kontrolleri hemşireler ve gardiyanlarca yapıldı, revir hekimi ise nadiren mahpusları gördü.”
“Yeni Yaşam gazetesi verilmiyor ”
“Açlık grevindeki mahpuslara bazı hapishanelerde müdür ve çalışanlar tarafından açlık grevlerini bırakmaları yönünde baskı uygulandığı iddia edildi.
“Açlık grevine giren mahpuslar için gerekli olan sıvı, tuz, şeker, karbonat ve B vitamini cezaevince temin edilirken bazı hapishanelerde meyve suyunun verilmediği ileri sürüldü.
“Osmaniye’de kadınların kaldığı bölümde aramalar gardiyanlar tarafından taciz boyutunda yapıldı.
“Mahpuslar, haber alma ve bilgi edinme araçlarında, kitap, dergi ve gazetelerde kısıtlamaya gidildiğini, hiçbir hapishanede Yeni Yaşam gibi gazetelerin temin edilmediğini anlattılar.
“Kürtçe yazılan mektuplara ‘bilinmeyen bir dil’ diye el konuldu”
“Osmaniye Hapishanesinde Kürtçe yazılan mektup ve kartların ‘bilinmeyen bir dil’ olarak tanımlanarak tercümesi için ücret verilmesi gerektiğinden bahisle el konulduğu, Kürkçüler Cezaevinde ise yaşanan genel hak ihlallerine karşı yazılan başvurular ve mektupların sakıncalı olduğu gerekçesiyle gönderilmediği ve el konulduğu ifade edildi.
“Hapishanelerin tamamında özellikle açlık grevlerinden sonra mahpusların sohbet odasından ve spordan yararlanamadıkları iddia edildi.” (AS)