"Kuraklığın bir merkezden sürekli izlenmesi gerekiyor. Bu merkezin bünyesinde farklı disiplinlerden araştırmacılar olmalı. Su toplama havzalarında su yönetim birimleri kurulmalı. Gerektiğinde havzalar arası su transferi için planlar hazırlanmalı. Su Konseyi kurulmalı ve suyun etkili bir şekilde kullanımı için Su Yasası çıkarılmalı."
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün 2005'te kaldırılmasıyla birlikte Devlet Su İşleri dışında sulama yatırımı yapabilecek kamu kurumu kalmadığını belirten Gür, "Bu görevin il özel dairelerine devredilmesi ciddi bir açık yarattı" dedi.
"Türkiye'de sulanabilir 8.5 milyon hektar alan var. Bunun sadece 4.5 milyon hektarı sulanabiliyor. Önümüzdeki 10 yılda yıllık 400 bin hektar alanın sulamaya açılması gerekiyor."
Gür, önümüzdeki dönemde küresel iklim değişikliğine bağlı olarak yağışların azalacağını ve yağış rejiminde bozulmalar görüleceğini belirtip tarımsal sulama yöntemlerinin değiştirilmesi gerektiğini söyledi.
"Sulamanın hızla, açık kanallarla yapılan vahşi sulama yönteminden kapalı ve basınçlı sulama yöntemine dönüştürülmesi lazım. Damla ve yağmurlama sistemine geçmeliyiz. Çünkü damla sulamada toprağa gereksiz su vermediğiniz için tuzlaşma, çoraklaşma, alkalileşme gibi sorunların önüne geçmiş oluyorsunuz, yüzde 35 - 40 verim artışı sağlıyorsunuz."(EÜ)