The Block ve Aborjinler hafta başında, Gazze Şeridi'ndeki görüntülerle yarışırcasına dünya basınındaydı. The Block sokakları, alevler içinde binalar, kasklı ve coplu polislerle polise taş ve Molotov kokteyl fırlatan Aborjin gençleri...
Genç bisikletten fırlayınca
Şiddet aslında Aborjinlerin yıllardır biriken çaresizliklerinin, aşağılanmalarının, öfkelerinin, yoksulluklarının, potansiyel suçlu gibi görülmelerinin canlarına yetmişliğinin ifadesi.
Olaylar 17 yaşındaki bir Aborjin gencinin bisikletinden fırlayarak çelik tellere çarpıp ölmesiyle başladı.
Gencin, polis kovaladığı için bisikletinden fırladığı iddia edildiğinden, bölgedeki gençler akşam olur olmaz arkadaşlarının ölümüne sebep olmakla suçladıkları polise saldırmaya başladılar.
Green: Problemler esir aldı
Bölgedeki gençlik görevlisi Richard Green, "Gençlerin canına yetti" diyor.
"Polisin tacizleri nedeniyle gençlerin sokakta yürümesini bile zorlaştı. Elbette problemlerimiz var, her toplumda olduğu, olabileceği gibi. Ama, bu problemler bizi esir aldı. Minik bir Gazze Şeridi burası."
Aborjinler, The Block'da 1930'lardan bu yana yaşıyorlar. O zamanlar, Aborjinler hem iş hem de ucuz barınaklar buldukları bölgeye yerleştiler.
1970'lere gelindiğinde, yavaş yavaş iş imkanları yok oldu, yoksulluk arttı. Şimdilerde yaşanan sokak çatışmaları da ilk o sıralar yaşanmaya başladı The Block'ta...
Mülkiyet Aborjinlere geçti...
1973'de ise, Avustralya'da ki çok kültürlülük politikalarının öncüsü, dönemin başbakanı Gough Whitlam, Aborjin halkının kendi kalkınmasına katkı amacıyla binaların mülkiyetini Aborjinlere verirken, işletmesini de Aborjin konut şirketine devretti.
Yine de sorunlar bitmedi; işsizlik, yoksulluk, umutsuzluk kısır döngüsü bir türlü kırılamadı. Peki bu kısır döngü nasıl kırılacak?
Buldozerlerle binaların yıkılıp, içindekiler gözlerden ve gönüllerden uzak bir yere yerleşmesini savunanlara bile rastlanıyor.
Öte yandan, The Block bölgesinde hızlı bir yapılanmayla birlikte toplumsal dokuda ciddi bir değişim yaşanıyor.
İşbirliği bekleniyor
Şimdilerde, bölge orta ve üst gelir düzeyindekilerin yaşamaya başladığı, yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı lüks binaların arasında sıkışıp kalmış durumda.
Binaları yıkarak toplumsal sorunları çözmekse mümkün değil. Bölge halkını, yaşama ve iş dünyasına bağlayacak girişimleri geliştirmek ve desteklemekle ancak sorunlar çözülebilecek.
Bunun içinse hem hükümetlerin, hem de Aborjin toplum liderleri ve Aborjin toplumunun işbirliği ve kararlığı gerekiyor. (FG/NM)