Bunlar Uluslararası Af Örgütü'nün (UAÖ) röportaj yaptığı, Los Angeles'ta yaşayan "cinsiyetini değiştirmiş" bir Kızılderili kadına ait.
UAÖ'nün hazırladığı rapor , ABD'de polis güçlerinin lezbiyen, eşcinsel, biseksüel ve cinsiyet değiştirmiş kişilere uyguladığı kötü muamele ve istismarları konu alıyor. UAÖ, işlenen suçların açığa çıkmamasını ise denetim eksikliğine, eksik raporlamaya ve uygulanmayan ya da varolmayan politikalara ve uygulamalara dayandırıyor.
UAÖ ABD Genel Direktörü Dr. William F. Schulz, lezbiyen, eşcinsel, biseksüel ve cinsiyet değiştirmiş kişilerin, kendilerini korumakla yükümlü olan polisler tarafından ülke genelinde ayrımcılık, tuzağa düşürülme, sözlü taciz, şiddet ve cinsel taciz gibi haksızlıklara maruz kaldığını belirtti.
Rapor, ülkedeki en büyük 50 emniyet müdürlüğünde ve Washington'da uygulanan eşcinsel haklarına yönelik politikalara, sayısı yüzleri bulan röportajlara ve tanıklıklara yer veriyor.
UAÖ: ABD BM sözleşmelerini tam olarak uygulamalı
Eşcinsellerin maruz kaldığı şiddetin önlenmesi için UAÖ'nün önerdiklerinden bazıları şöyle:
* ABD, bir an önce, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi'ni, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni (CEDAW) ve Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni onaylamalı. Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'yle İşkenceye Karşı Sözleşme'ye koyduğu çekinceleri kaldırmalı.
* ABD Uluslararası Her Türlü Irk Ayrımcılığının Önlenmesi sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmeli.
* ABD, yasada ve uygulamada varolan eşcinsellere yönelik ayrımcılığın, bu kişilere yönelik işkence ve kötü muamelede temel bir etken olduğunu kabul etmeli.
* ABD, cinsel yönelime, cinsel kimliğe ve bunun ifadesine yönelik istismarları önleyecek yasal önlemleri genişletmeli.
* Yetkililer, barınma, sağlık hizmetleri, istihdam ve kamu hizmetlerinde, eşcinsellere yönelik ayrımcılığın önüne geçmeli ve eşcinsellerin bu hizmetlere erişimini güvence altına almalı.
Önce yoksullar
Kötü muamele görenlerle ilgili kesin bir sayıya ulaşmanın imkansız olduğu belirtilen raporda, cinsiyetini değiştirmiş kişilerden özellikle kadınların ve gençlerin mağdur oldukları belirtiliyor. Cinsiyet değiştirmiş kişilerin büyük bir çoğunluğunun işsiz olduğu veya az çalıştırıldığına vurgu yapılan raporda, bu durumun da bu kişileri sokağa ve polisin kötü muamelesine ittiği ifade ediliyor.
UAÖ'nün araştırmasına cevap veren emniyet müdürlüklerinin yüzde 72'si de cinsiyetini değiştirmiş kişilerle iletişime dair belirli bir uygulamanın olmadığını ifade ediyor.
"Polisler, kendi belirledikleri insanlara değil, toplumun tüm üyelerine hizmet için görevlidirler" diyen UAÖ yetkilisi Michael Heflin, eşcinsel haklarına vurgu yapıyor:
"Her insan, ayrımcılık ve kötü muameleye maruz kalmadan yaşama hakkına sahiptir. Ancak, polis tarafından mağdur edildikleri için, lezbiyen, eşcinsel, biseksüel ve cinsiyetini değiştirmiş kişiler 'nefret odaklı suçları' rapor etmekten korkuyorlar. Örnek alınması gereken hukuki uygulamalara duyulan güvensizlik aşılmadığı sürece ülkede 'öfke odaklı suçlar' ve ayrımcılık filizlenmeye devam edecek". (NG)
* Bu haberi Neval Gündoğan derledi ve Türkçeleştirdi.