* Fotoğraf: Muhammed Enes Yıldırım – İstanbul / AA
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Demokrat Senatör Tim Kaine’in geçen hafta söylediği “Washington yönetiminin Cemal Kaşıkçı cinayetinin örtbas edilmesine yardım ettiği” şeklindeki sözlerine yanıt verdi.
Washington Post'un haberine göre, Macaristan'da temaslarda bulunan Pompeo, ABD'nin Budapeşte Büyükelçiliğinde gazetecilere yaptığı açıklamada, “Senatör Kaine tamamen hatalı. Amerika bir cinayeti örtbas etmiyor” dedi.
ABD'nin Kaşıkçı cinayetiyle ilgili soruşturmasının devam edeceğini ifade eden Pompeo, “Bunun üzerinde özenle çalışıyoruz. Başkan bu konuda çok net, daha net olamazdı. Daha fazla bilgi edindikçe tüm failleri sorumlu tutmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.
Kaşıkçı’nın yazarı olduğu Washington Post, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA), Kaşıkçı cinayetinin emrini Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın verdiği sonucuna ulaştığını yazmıştı.
“Fail hala Prens’e danışmanlık yapıyor” iddiası
Wall Street Journal gazetesi de Kaşıkçı cinayetinin baş şüphelisi olarak görülen ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın eski danışmanı olan Kahtani'den hesap sorulması için kapalı kapılar ardında Suudi Arabistan'a baskı yapıldığını ancak Riyad’ın buna uymadığını yazdı.
Habere göre ABD'li bir yetkili, Kahtani'nin hala bin Selman'a el altından danışmanlık yaptığını belirtirken, Suudi bir yetkili de “Bin Selman hala tavsiye için Kahtani'ye gidiyor ve yakınındakilere Kahtani'nin hala kendisinin danışmanı olduğunu söylüyor” açıklamasını yaptı.
Prens bin Selman'ın, Kahtani'yi koruyup kollamaya devam ettiğini vurgulayan yetkili, “Muhammed bin Selman için Kahtani kendi mahkemesinin bel kemiği ve Muhammed, Kahtani'ye ona dokunulmayacağına ve Kaşıkçı cinayetinin etkisi söndüğünde mahkemedeki görevine geri döneceğine dair teminat verdi” bilgisini paylaştı.
Habere göre Suudi yetkililer de Kahtani'nin hakkında seyahat yasağı olmasına rağmen Abu Dabi'ye gittiğini ifade etti.
BM: Acımasızca ve önceden tasarlanmış cinayet
Birleşmiş Milletler Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, Kaşıkçı cinayetine yönelik uluslararası soruşturma kapsamında 28 Ocak-3 Şubat'ta Türkiye'yi ziyaret etmişti.
Bu ziyaretle ilgili açıklamasında, “Türkiye'deki görevim sırasında toplanan deliller, Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan devleti yetkilileri tarafından acımasızca ve önceden tasarlanmış cinayete kurban gittiğini gösteriyor” dedi.
“Olayın üstünün örtülmesindeki şüpheler arttı”
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, Cemal Kaşıkçı cinayeti soruşturmasıyla ilgili, “Halen talep ettiğimiz işbirliğiyle yeterli bir şekilde karşı karşıya değiliz” dedi.
Çelik, önem verdikleri gelişmelerden birinin Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin yürüttüğü bir soruşturma çerçevesinde BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın Türkiye'yi ziyareti ve bu çerçevede bir rapor yayınlanması olduğunu söyledi.
BM raporu, Haziran ayında İnsan Hakları Konseyine sunulacak.
Türkiye'nin şeffaf bir şekilde süreci yürüttüğünü ve Suudi Arabistan yetkililerine işbirliği çağrılarının hala yanıt bulmadığını söyleyen Çelik, BM heyetinin Suudi Arabistan Konsolosluğuna alınmaması gibi bir tablo ile karşı karşıya kalındığını söyledi.
TIKLAYIN - BM Heyeti Suudi Konsolosluğuna Alınmadı
Çelik, “Bu, soruşturmanın üstünün örtülmesi, olayın üstünün örtülmesindeki şüpheleri ciddi bir şekilde artırmıştır. Bu raporda elde ettikleri deliler ışığında bunun Kaşıkçı cinayetinin Suudi Arabistan'ın bazı devlet yetkilileri tarafından acımasızca ve önceden tasarlanmış bir cinayet olarak planlandığı sonucuna varmışlar. BM yetkililerinin vardığı sonuç bu. Cinayet ve acımasız vahşetin birtakım delillerle ortaya konulduğunu ifade ediyorlar” açıklamasını yaptı.
Suudi Arabistan: Cesedin nerede olduğunu bilmiyoruz
Kaşıkçı cinayetinin ardından Dışişleri Bakanlığı'ndan alınıp Dışişleri'nden Sorumlu Devlet Bakanlığına atanan Adil el Cubeyr, CBS kanalındaki 10 Şubat tarihli Face The Nation programında konuştu.
Cubeyr, Kaşıkçı’yla ilgili “Ölümü çok çok büyük trajediydi, bir hataydı. Suudi hükümetinin yetkilerinin dışına çıkan yetkilileri tarafından işlendi” dedi.
“Veliaht Prens'in bununla hiçbir ilgisi yok. Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi içim emir verilmedi ve olanlar karşısında tüm ülke şoke oldu" iddiasında bulunan Cubeyr, “Cemal Kaşıkçı'nın cesedi nerede” sorusunu “Bilmiyoruz” diye yanıtladı:
“Başsavcının bunu ortaya çıkarmaya çalıştığı söyleniyor. Türkiye'den kanıt istedik. Başsavcı kanıt sağlamaları için resmi ve yasal kanallar aracılığıyla Türkiye'den defalarca talepte bulundu. Hala ellerinde olabilecek kanıtları yollamalarını bekliyoruz.”
Ne olmuştu?
2 Ekim 2018'de gittiği Levent'teki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu binasına girdikten sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı’yla ilgili 20 Ekim’de yazılı açıklama yapan Suudi Arabistan Krallığı, gazetecinin konsoloslukta öldürüldüğünü kabul etmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kaşıkçı’nın öldürülmesine dair 31 Ekim’de yaptığı basın açıklamasında şu bilgileri verdi:
“Cemal Kaşıkçı 2 Ekim 2018 tarihinde evlilik işlemleri için girdiği Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'nda daha önceden yapılan planlama doğrultusunda Başkonsolosluk binasına girer girmez boğularak öldürülmüştür. “Kaşıkçı’nın cesedi, boğularak öldürülmesini müteakip yine önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edilmiştir.”
Kaşıkçı’nın cesedinin bulunması çalışmaları kapsamında Yalova’da kazı yapıldı ancak bir sonuca ulaşılmadı.
Cemal Kaşıkçı hakkında
Gazeteci, yazar. 59 yaşındaydı.
Suudi Arabistan’ın veliaht prensi Muhammed bin Selman’a karşı muhalif görüşleriyle biliniyor ve Washington Post’ta da bu konuda yazıyordu. Muhammed bin Selman’ın reform uygulamalarını eleştirip tepki çekmesinin ardından geçen yıl ülkesini terk edip ABD’ye yerleşti.
Daha önce de Al Arab Yayın Grubu'nun genel müdürlüğü ve genel yayın yönetmenliği görevinde bulundu. Okaz ve Saudi Gazette de dahil olmak üzere Suudi Arabistan merkezli olan Arapça ve İngilizce yayın yapan çok sayıda gazetede çalıştı. Bir dönem de İngiltere'deki Suudi Büyükelçiliği'nde medya danışmanlığı yaptı. (AS)