Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin, 34 kişinin hayatını kaybettiği Roboski katliamındaki hava bombardımanı öncesinde ABD'nin İnsansız Hava Aracı'ndan (İHA) görüntü alındığını yazması üzerine, hükümetten, Meclis komisyonundan, muhalefet partilerinden ve savcılıktan açıklamalar geldi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, WSJ'nin haberi üzerine Genelkurmay Başkanlığı'nın idari ve adli soruşturma başlattığını açıkladı.
Bozdağ, bugün yaptığı basın açıklamasında, "Gazetede çıkan haberler teyitli haberler değil. Amerikan ya da Türk yetkilileri tarafından bu konuda böyle olduğuna ilişkin bir açıklama yok. Bir haber üzerine bir tartışma var" dedi. Genelkurmay'ın soruşturmalarının tartışmalara gerekli cevabı vereceğini ekledi.
"Bizim için anlamı yok"
Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere alt komisyonu başkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün de görüntülerin ABD insansız hava aracı Predatör'ten alındığı haberiyle ilgili "Spekülasyon, bizim için anlamı yok" dedi.
"Predatör'den görüntü verildiğine dair resmi bilgi yok. alt komisyona gelen görüntüler Heron'a aitti. İddiaya göre, Predatör haber verdiği saatte Genelkurmay'ın insansız hava aracı Heron görüntü göndermeye başlamıştı bile. Dokuz saat kesintisiz görüntü var."
Üstün, İçişleri Bakanlığı raporundaki, "Görüntü kayması var, ikinci bir hava aracı olabilir" yorumuyla ilgili de şöyle konuştu:
"Askerî Elektronik Sanayi (ASELSAN) görüntü kaymasının nedenini belirledi. Kayma, F-16 koordinatlarından kaynaklanıyor."
Üstün "Haberde, görüntüleri ABD'lilerin de gördüğü belirtiliyor. ABD'nin istihbarat verdiği konusunda bir iddia yok" dedi.
"Genelkurmay Başkanlığı'na 'Vuran pilot kimdi, pilota emri kim verdi?' diye yazı yazdınız mı?" sorusunu da "Yazıların ve cevapların içeriğiyle ilgili bilgi veremem. Bunları raporumuzda açıklayacağız" diye yanıtladı.
"İstihbarat milli kaynaklı" demişti
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Birgül Ayman Güler, "Bunun kaza, kader, ecel olmadığını en başından beri söylemiştik. İstihbaratın kaynağını en başından sormuştuk, şimdi gelinen nokta hala karanlık" dedi.
"İstihbaratın nereden geldiğini defalarca sorduk, yanıtın alamadık. Yanıt, ABD'den geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'İstihbarat milli kaynaklı' demişti. 34 kişinin katledilmesini hükümetin suçu ve bir siyasal cinayet olarak değerlendiriyoruz. Bunun kaza, kader, ecel olmadığını en başından söylemiştik."
"ABD'de dile getirmiştik"
Milliyet'ten Aslı Aydıntaşbaş'a açıklama yapan, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da şunları söyledi:
"İstihbaratın ABD Predator'undan geldiği sır değildi. Burada yeni öğrendiğimiz şey, iki ülke arasındaki mekanizma ve Ankara'da ortak bir masa kurulmuş olduğu."
"ABD sadece istihbarat bilgisini veriyor. Hükümetin bu istihbaratın operasyona dönüşmesine yol açan askeri ve sivil kademedeki tüm sorumluları açığa alarak soruşturması lazım. Bu istihbarat verildikten sonra ne oldu?"
"O görüntüler geldiğinde masada o saatte kimin olduğu belli değil mi? Herhalde masadaki uzman çavuş değil; kıdemli biri. Tek başına da karar vermiyor. Emir-komuta zinciri içinde karar veriliyor. En tepeye kadar hepsinin ortak sorumluluğu var. Tahminim o gece Başbakan'dan da sözlü onay istendi. Bu yüzden kimse üzerine gitmiyor."
"Uludere konusunda ABD'nin istihbarat sorumluluğunu Washington gezimizde gündeme getirdik. Ama bu açıklama bunun üzerine mi oldu yoksa bir gazetecilik başarısı mı bilemiyorum."
Talimatı kim verdi?
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de, Fırat Haber Ajansı'na (ANF) yaptığı açıklamada, Genelkurmay'ın gerçekleri sakladığını söyledi.
"Genelkurmay bizi muhakeme edemez durumda bırakmaya çalışıyor. Ayrıca, istihbarat veren kadar, kimin niçin bu köylüleri öldürdüğü önemlidir. ABD'deki gazetenin ortaya çıkardığı bilgiyle anlıyoruz ki; ABD-Türkiye-Irak arasındaki istihbarat paylaşım mekanizması bu katliamda çalıştı."
"Olayın bir alt kademe hatası olmadığı, devletlerin açık şekilde birinci dereceden müdahil oldukları bir mekanizmanın uygulandığını anlıyoruz."
Kürkçü, "Sorumlu olan herkes yargı önüne getirilmeli. ABD'liler zaten kendileri 'İstihbarat paylaşım sorumluluğumuz var' demiş. Bunun üzerine gitmeliyiz ve hukuki boyutunu dikkate alarak ABD'lilerin de yargılanması için uğraşmalıyız. Bütün bu olan biten, peşine düşülen 'talimatı kimin verdiği' gerçeğinden uzaklaştırmamalı" dedi.
"Hedef tayinini Türkiye yaptı"
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de konuyla ilgili T24'e yaptığı açıklamada, "Eğer iddia doğruysa ortaya çok farklı bir tablo çıkıyor" dedi.
Kendilerinin görüntüleri Heron'lardan izlediklerini söyleyen Gök, "Genelkurmay Başkanlığı istihbaratın milli kaynaklardan alındığı bilgisini vermişti. Şimdi her şey daha karışık bir hal aldı" diye konuştu.
Gök, "Bombalama emrini kim vermiş olabilir" sorusunu, "Predatörlerin aldığı istihbaratta dahi, elbette hedef tayini yapacak makam Türk yetkililerdir. Bu konuda gerekli olan karar alma sürecindeki basiret ve yeterlilik gösterilemediği ortaya çıkıyor" diye yanıtladı. (AS)